10 Nisan 2022

SELMA SERİSİ 6- SELMA İŞ GÜÇ SAHİBİ ARTIK




ilk bölüm linki

Hakan o emmeye doyamadığım sikini içime soktuğunda bağırmak istiyorum, sesim çıkmıyor. Götündeyim işte götünde diye bağırıyor. Bacak aramdaki yangının sebebi o mu? Nasıl girdi ki arkama o dev sik. Çıkartıp üzerime fışkırıyor, fışkırırken tekrar sokuyor, ter içindeyim bağıramıyorum boğazımı sıkıyor sanki biri. Her yanımdan dölleri damlıyor. Ne kadar çok boşalıyor siki. Karnım, göğüslerim bembeyaz, sıcak. Aniden uyanıyorum, pijamam terden ıslanmış, en çok da çamaşırım. Rüyanın şoku azalınca doğruldum bir duş almak için. Sanki hafif bir inleme ve fısıldayan bir erkek sesi geldi kulağıma. Ablam hafta sonu çocukları almak için enişten gelecek bu gece demişti. Onların sevişme sesi demek ki bu rüyayı tetikledi, aylardır sıfırlanmış cinsel hayatımın da etkisi yok değildir. Ortak banyoda duş alamam, üstümü değiştirip tekrar yatağa giriyorum. 

Ablam ile hayat daha sakin daha rahat geçiyordu. Gündüz okuldayım, akşam yemeğim hazır, neredeyse elimi hiç cebime attırmıyor. Okul zaten maaşımı hep gecikmeli ve eksik yatırıyor. Cumaları dersim yok, annemlerde veya arkadaşlarda vakit öldürüyorum. Muzaffer’in ısrarlı aramalarına taciz mesajlarına dönmeyince bir ay içinde o konu da kapandı. İlk iki yarım yamalak maaşımdan ve elimde kalan diğer paralardan biraz enişteye de gönderdim. Ondan da bir ses çıkmadı uzun süre. Karşılaştığımızda da sıradan ne haber nasılsın muhabbetleri yalnızca. Arada İngilizler ile mesajlaştım. Türkçe bilen kardeş defalarca İzmir’e çağırdı, sonra sonra diyerek onu da geçiştirdim. Ama Hakan’ın altında inlediğim rüyalar gitgide sıklaşmaya başladı. Maaşımı düzenli alsam ev kiralamak için güvencem olacak, devamlı kalamam ablamın yanında kendime bir hayat kurmam lazım artık. 

Kahvaltıda her zamanki gibi neşeliydiler gece sevişen boşanmış çift. Eniştenin İstanbul’daki oteli yenilemek ve daha lüks hale getirmek için Almanya’dan yatırımcı bulma muhabbeti tekrar başlayınca kalktım masadan. Ablam kahvaltı sonrası kahve yaparken telefonuna bak dedi enişte. Whatsappta iki tane kırk beş elli yaşlarında gözüken adamın fotosu, bunlar yeni ortaklarım yazmış altına. Bu gece birisi, yarın gece de diğeri gelecek, ne dersin? Saf saf kahve getiren ablam bırakın şu telefonları diye kızdı. Ne diyeceğim siktirsin gitsinler yazdım. Sesli güldü ne oldu dedi ablam, misafirler için bir rehber ayarlamaya çalışıyorum, fiyatı artırmaya çalışıyor son dakikada dedi. Vay orospu dedi ablam. Bir daha kahkaha patlattı eniştem. Yok ya orospu değil, ne yapsın ekmek aslanın ağzında. Yeniden yazmaya başladı. Sabit ek gelir diye anlaşmamış mıydık? Bir yıldır eline erkek değmemiş dul diye anlattım, bir gece birinden 2.000 öbür gece diğerinden 2.000 alırsın, memnun kalırlarsa 1.000 de benden yazdı. Eşek herif tamamen unuttuğum bir gerçeği yüzüme çarptı yine. Odama gittim sinirimi yatıştırmak için sigara yaktım bir tane. Bir mesaj daha geldi. Lan yanlış hesaplamışım adamlar Euro kazanıyor 800 Euro’nun üstünü de ben tamamlarım altı yedi bini bulur. Bilmiyorum galiba vazgeçtim verdiğim karardan yazdım. Aynı pişkinlikle cevap yazdı. Ulan beraber girmeyecekler ya, kırk yaşında adamlar bir gün birini bir gün diğerini memnun edersin. Yazacak güzel bir küfür bulamadım bir türlü. Bir mesaj daha attı. Aldığın maaş buna yakın bile değil, değil mi? Ayda bir gelsen İstanbul’a maaşın iki katına çıkar. Tam bir orospu çocuğu gidip suratına çakmak istiyorum bir tane. Ama haklı bir orospu çocuğu. 

Öğlene kadar çıkmadım odamdan. Öğle yemeğine doğru ablam geldi yanıma. Enişten akşama çocukları da alıp İstanbul’a gidecek, Selma da gelsin otelde yer ayarlarım biraz gezer kafasını dinler diyor. Ne dersin? Ablamı kullanıyor yine şerefsiz. Bakarız diyerek gönderdim başımdan. Biliyorum gideceğim, cebimde para olmanın ve amımda sik olmasının gücünü yaşadım ve bundan vazgeçmek istemiyorum. Tamam yazdım enişteme kira için para lazım. Açıklama yazmak orospuluğumu ve sikilme isteğimi haklı çıkaracak sanki. Bu benim hayatım ve kararlarımı ben veriyorum bundan sonra. 

Konuşmadan geçti akşam yolculuğu. Çocukları otele yakın bir AVM’de sinemaya soktuk. Jürgen de gelecek diye AVM içinde lüks bir lokantaya oturduk. Jürgen anne Türk, baba Alman bir işadamı imiş, Türkçesi iyidir deyip bir şişe şarap sipariş etti. Yine sanki beni pazarlayan o değilmiş gibi, soğuk ve kesin anlatmaya başladı. Bir yıl önce boşandın, ilk defa biriyle buluşuyorsun, beğenmezsen kalkıp gitme şartı ile geldin gibi sıraladı. İlk kadehim bittiğinde kırklarının ortalarında, şık giyimli, renkli gözlü, yakışıklı bir adam geldi masamıza. Daha çok kendi aralarında muhabbet ile birer kadeh daha içildi, eniştem çocukları sinemadan alayım, Selma da bizim otelde kalıyor bir araç çağırayım ikinizi de bıraksın diyerek kalktı. Normalde böyle bir adamı görsem ben sulanmaya çalışırdım yakışıklı esprili. 

O zaman hafif aksanlı Jürgen ile havadan sudan konuşmamız başladı. Alkolün yardımı ile daha rahattı hareketlerim. Yarım saat sonra gelen araç ile otelin kapısındaydık. Daha lobideyken konuya girdi benim odamda bir şeyler içelim mi? Gece sadece seyahatler sırasında gördüğü annesinde kalma sözü vermiş. Zaman kaybetmeden sikip gitmek istiyor beni işte. Çantamı yerleştireyim yarım saate gelirim dedim. Üzerimdeki yol kıyafetlerini çıkarıp tek parça bir elbise giydim. Odaya şarap ve biraz meyve bırakılmış. Hemen kocaman bir yudum aldım şaraptan iyice başım dönüyordu artık. Kendimi tekrar kontrol ettim, parfümlendim, şaraptan biraz daha diktim kafaya.

- Daha güzel olmuşsun bu kıyafet ile dedi, içeri girerken. Nereye oturacağımı bilemez halde ayakta dikildim kaldım. Elimdeki kadehe bakıp kendi kadehini aldı şerefe dedi, zaten dibine kadar indiğim kadehteki son yudumu da bitirdim. Elimde kadeh ile geçmişim otel koridorunu. Sessiz kaldık ayakta bir süre.

- Yaşadığın zorlukları ortak anlattı, kendini bana bırak, rahat ol. Elimdeki kadehi aldı, çenemin altından tutup dudaklarını kondurdu.

- Kocandan başka kimse oldu mu dedi.

- Hayır diye fısıldadım, tecrübesi artan bir orospu olarak.

Daha hızlı öpmeye başladı. İki eli vücudumu okşayarak elbisemin eteklerinden tuttu ve tek hamlede başımdan çıkardı. Ne güzelmiş vücudun diyerek pantolonunu yere düşürdü, gömleğinin tek düğmesini açıp kafasından çıkardı. Spor yapmış biçimli göğsü kılsız pırıl pırıl. Yatağa çekerek üzerime devrildi. Çok çabuk oldu her şey. 

Güzel öpüşüyordu. Fazla direnmeden dilini de kabul ettim ağzımda. Sutyenim batınca gövdesine geri çekildi. Sutyenim ve külodum da çıktı iki saniye içinde. Dikilmiş siki bacak aramda, o da çıplak tamamen. Hızlı hızlı üzerimde kıvrılarak sevişiyor. Kaslı vücudu ile yapışmış haldeyim. Boynumu emerek, dudaklarıma geldi sonra tekrar boynuma indi. Offf dediği kadar varmışsın ortağın, taş gibi vücudun, ortak ile beraber oldun mu hiç? Ortak dediği eski eniştem hayır dedim, kocamdan sonra ilk olacak, yavaş lütfen. Gel bakalım o zaman diye üstümden indi. Sırtını yastığa yasladı. Özlemişsindir yarak yemeyi, tadına bak biraz diyerek kafamı sikine bastırdı. Hayatımda gördüğüm sünnetsiz sikler sünnetliler eşit gidiyor neredeyse. Sikin kesilmemiş derisinden sıyrılmış mor başı geniş, eski kocamınkinden kalın güzel bir sik. 

Hiç çekinmeden istek ile siki yalamaya başladım. Offf aferin sana, taşaklara da in diye yol göstermeleri eşliğinde temiz kokan, kalınca siki emdim, öptüm. Taşaklarına dilim her değdiğinde Almanca bir şeyler söyledi. Benim yalamam sürerken yana eğilerek çekmeceden bir prezervatif çıkardı. Kendi kendine sikine taktı. Yerleş bakalım diyerek beni kucağına doğru oturttu, sikini girişime sürttü, ben de şu güzel göğüslerinin tadına bakayım. O dudakları arasında büyümüş göğüs uçlarını emerken, ben güzel sikini hizalayarak yavaşça, çoktan ıslanmış kadınlığıma yerleştirdim. Prezervatif sayesinde başı kayarak yerleşti, kalçalarıma bastırınca da tek defada kasıklarımız birleşti. Ağrı ile inledim, çok fazla geldi bu ani giriş ve kalınlığı. O göğüslerimde iken alttan yavaş yavaş oynattığı kalçalarının ritmine uyum sağladım. Dudakları ile göğüs uçlarımı iyice ezdi, uzattı. Tokatlayarak kalçalarıma yapıştı alttan yukarı doğru vurmaya başladı. Gitgide hızlanan bir tempoya geçerek kendini geri attı. Elleri kalçalarımdan kayarak bacak aramda karnımda göğüslerimde dolandı. 

Domal şuraya diyerek yatağın kenarına eğdirdi. Gecikmeden hızla batırdı tekrar erkekliğini. Offf çok iyi geldi bu. Bir eli önüme gelerek bızırımı buldu ve iyice yapıştırdı kalçasını kalçama. Bacaklarımı sıktım, oo geliyor musun hemen, kocasız kalmış gerçekten amın. Kalçaları kalçamdan ayrılmadan sikini içimde dolaştırarak sikti. İki parmağı açma kapama düğmem haline gelen bızırımı ezerken ben de onun güzel sikini ezmeye çalıştım içimde, elimde kolumda güç kalmayınca yığıldım yatağa. Benim karın sancılarım, gözlerimdeki orgazm şimşeklerim sürerken içimden çıktı. Sikindeki prezervatifi çıkararak sikini dudaklarıma çarptı. Evrensel em sikimi hareketi. Prezervatifin kokusu garip geldi ama sikinin sertleşmiş başını emerken unuttum bunları. Önümde diz çökmüş siki ile ağzımı sikerken parmağı içime girdi. Gerçekten çok ıslanmışsın sen, off her geldiğimde sikeceğim seni. İçimdeki parmak hızlanınca ben de hızlandım. Parmaklarının amımdan çıkardığı sese ikinci orgazmımın çığlıkları karıştı. Ağzımdaki siki dudaklarım arasında olabildiğince sıktım. Dilime değen ekşi tat ve inlemesi ile kendimi biraz geri çektim. Dudaklarımın üstü ve yanaklarım sıcak dölleri ile tanıştı. Sikinin ucunu boynuma sürerken kalktım, ağzımda kalanları yutmadan tükürdüm yüzümü ve dokunduğumda vücudumu titreten bacak aramı sabunladım. 

- Saat onbir olmuş Mehmet iki saatlik yoldayım dedi burada kal istersen o gelene kadar dinlenirsin.

Bunları anlatırken giyindi. Sabah kahvaltıya yetişirsem görüşürüz görüşemezsem şunlara veda edeyim diye eğildi göğsümü sıkarak öptü. Çıktı gitti. Aylar sonra gelen orgazm ve alkolden kıpırdamak istemiyorum. Başucuma bıraktığı öbekte 300 euro var, çantama attım. Banyodan üzerime bir bornoz aldım, yatağa girer girmez alkol ve seks etkisi ile sızdığımı hatırlıyorum. Odanın içine yayılan TV ışığı ve kısık müzik sesine gözlerimi açtım. Uyandırmayacaktım ama anlattıklarından güzel olduğunu görünce dayanamadım diyen adam Mehmet olmalı. Yatağın başında elinde bir bira şişesi, dikilip açılmış bacaklarımı seyrediyordu. Uyku sersemliğini yavaş yavaş atarken izin isteyip lavaboya geçtim. Koltuk üzerinde duran iç çamaşırlarımı almak isterken, gerek yok, çıkartacaksın nasıl olsa diye güldü. Esmer, kolları boynu kıllı, tam İç Anadolu tipi. İkinci siki yeme zamanı gelmişti. Dağılmış saçımı başımı topladım, makyajımı yeniledim. İçeri girdiğimde yatağın üzerine çırılçıplak yerleşmiş bile. Esmer kıllı vücudu hafif göbekli, önündeki erkekliği yarı dikilmiş, vücudu gibi esmer bir organ, şansıma normal boylarda. Kendimi yorgun hissediyorum çünkü. 

Bana bir bira daha versene dolaptan talimatı ile kendime geliyorum. Çıkar bakayım üstünü de Jürgen’in anlattığı kadar var mısın görelim. Off taşmış gerçekten memelerin, bunu derken eli sikinde sıvazlıyor. Gel tadına bakalım onların. Jürgen gibi değil, bana karşı tavırları, tam bir orospuymuşçasına davranıyor. Neyim ki zaten. Yanına uzandırıp üzerime eğiliyor bir elimi sikine uzatıyor. Yavaş yavaş okşuyorum sikini. Dudakları yumuşak sakin sakin dolaşıyor dudağımda. Odaya girdiğinden bu zamana kadarki buyurganlığı yok oldu sevişirken. Onun bir eli de göbeğime oradan kadınlığıma gidiyor. Off yine ıslağım ve içimde bir erkek olmalı. 

Çok çabuk ıslandı dedi Jürgen, hiç mi sikmediler seni diyerek tüm kadınlığımı avuçladı. Elleri sert ama işini biliyor. Girişimde dolaşırken, bızırımı buluyor kolayca hafif bir baskı ile parmağı biraz içimde artık. İnliyorum. Şimdiden ıslanmışsın lan derken göğüslerime indi bile. Parmağı dolaşıyor kadınlığımı, daha sesli inlememem için bir neden yok. Tekrar dudaklarımda dilini ver bana talimatı ile dediğini yapıyorum. Hazırsın yarak yemeye diyerek tamamen üstüme yerleşiyor. Alevlenmiş sert sikin içime kayması zor olmuyor. Aşıkmışçasına elleri ile yüzümü tutuyor yavaş yavaş içimde git gele başlıyor siki. Diline kadar girdiği anlarda bekliyor dudaklarımı emiyor ısırıyor hafif hafif. Bacaklarımı sardırıyor belini aynı tempo ile dakikalarca sikiliyorum altında. Aramızda sıkışan göğüslerim terden vücuduna yapıştı artık. Daha sert bel hareketleri ile gidip geliyor içimde. Çıkmadan bacaklarımı omzuna alıyor, sert sert vurdukça içimdeki sıcaklık yükseliyor, her vuruşunda biraz daha abanıyor üstüme. Hakan gibi, ne zaman nasıl girip çıkacağını bilerek sevişiyor ve durmadan dakikalardır sikiyor. Boşalıyorum, yavaşlaması için göğsüne bastırıyorum ellerimi, tam tersine daha sert abanıyor üstüme. Dizlerim göğüslerimi ezerken, top olmuş altında terliyorum. Her şey karanlık ama çırpına çırpına boşalacak alanım yok. Bağırıyorum sadece. 

Durmuyor. Aynı sertlik devam ediyor. Bitirdin beni nasıl bir amcığın var lan senin diye içimden çıkıyor. Altında katlanmış halde beklerken sikini göğüslerime doğru okşuyor. Göğüslerim ve boynuma fışkıran beyazlıklar birer ateş damlası. 

- Al aç karı, özlemişsindir, diye aşağılıyor, dölleri üstüme akarken. 

Nefeslerimiz normale dönerken aha kondom takmamışım diyor. Karım ve sevgilim dışında kimse yok kondomsuz siktiğim sorun olmaz, senin için bir sıkıntı var mı. Hayatımda kimse yok ki ama bir daha dikkatli ol diyorum. O duşa girerken üzerimde soğuyan döllerin kokusu burnuma çarpıyor, havluya siliyorum. Perdeden sızan ışığa bakıyorum, sabah olmuş. Demek ki bütün gece sızmışım. Çıplak gelip bana da bir bira açıyor, bir yudum alıp temizlenmeye gidiyorum. Sabah olmuş diye sesleniyorum. Kahvaltı söylüyorum diye cevap veriyor. Vücudumu sıcak suya teslim edip terimi kurumuş döllerini akıtıyorum üstümden. Yarım saate orospuluk mesaim biter, iyi bir kahvaltı biraz İstanbul turu, elimde ev kiralayabilecek bir para ile dönerim eve. 

Elinde yine telefon var Almanca konuşuyor. On dakika sürüyor konuşması. Jürgen diyor ki bundan sonra İstanbul’a her geldiğimizde sadece seni arayalım ne dersin? Ama başkasına siktirmesin diyormuş. Benim öyle bir hayatım yok diyorum, anlaşıyoruz. Ayağa kaldırıp az evvel giydiğim çamaşırları çıkartıyor. Domal şu yatağın kenarına diyerek kafamdan bastırıyor. Off harika bir götün var sesleri ile amımı biraz okşayıp prezervatif takmadan tekrar içime batırıyor sikini. Kalçalarımı önce yavaş sonra sert sert tokatlıyor. Çok hoşuma gidiyor kızaran kalçamdan içime yayılan sıcaklık. Yine uzun uzun sert sert sikmesi ile orgazm çığlıklarım artıyor. Bir parmağı arka girişime bastırırken dizlerimde güç kalmayıp yığılıyorum. Ters çevirip tekrar içime giriyor. Fazla sürmüyor yarı baygın halde sikilmem. Bu sefer dölleri göbek deliğime damlıyor. 

Dönüş otobüsüne bindiğimde çantamda 850 Euro ve ayda bir görüşeceğim sabit müşterilerim var. Kadınlığımda ise üst üste yediklerinin sızısı ve rahatlaması. 

Ayda bir hafta sonu sikişine, 30 günlük maaşımdan fazla bir para, hoş geldin yeni hayatım.

SELMA SERİSİ 5- SELMA YOL AYRIMINDA

 


ilk bölüm linki

Konuşabileceğim tek kişi ne yazık ki eski eniştem. Akşam yeğenler ile oturduğumuz masaya geldi. Ben de iki kadeh içince biraz konuşabilir miyiz önemli diye lafı açtım. 

- Bir saate gelirim sen takıl barda.

İki üç kadeh içmiştim geldi. Muzaffer öküzü tarafından nasıl sikildiğim kısımları hariç yaşadıklarımı anlattım. Adamın sadece beni eve atıp taciz ettiği gibi beyaz bir yalan ile geçiştirdim adamın içimi  dışıma çıkardığı anları. Alkol alamadan uyuyamaz hale geldiğim dahil hayatımdaki değişimden bahsettim. Bu hayat böyle sürmez dedim.  Sevmiyordum herifi ama kafası net, çözüm odaklı bir iş adamı hep. Sessizce bir süre kadehi ile oynadı.

- Sen karar vereceksin dedi. Önünde dört yol var hepsinin artılarını eksilerini yaz bir kağıda. Sonra birini seç diğerlerini de sil hayatından. Bir şişe daha açıp dediğini yaptık. İlk elenen Muzaffer oldu. Adamın kapaması olur, yarı hapis hayatı sürersin değmez kısmına ses çıkarmadım. Artılar hanesine yediğim günden beri aklımdan çıkmayan beni kölesi yapabilecek sikini ve yaşattığı orgazmları yazmadım, enişteme söylemedim de bunu. Sabah bilekliği sat borç aldığın tutarı gönder, hediyeyi geri istemez herhalde öküz. Bir diğeri daha iyi bir iş bulmak. Bu piyasa şartlarında o da neredeyse imkansız ama ben konuşurum bir iki yer ile bakalım ne çıkar.

İçimdeki sıkıntı azalmadı kalan iki seçenek böyle yarı zamanlı orospu olarak devam etmek ya da az maaş ile borç temizlemeye çalışırken, annemler ile yaşamak, buldukları koca adayları ile uğraşmak. Bunları da net ama orospu demeden daha nazik koydu önüme. Gönül eğlendirmek verdikleri harçlıklar ile yaşamak dedi. Tekrar ağlama krizi geldi, kağıdı kalemi bıraktırdı. Bir yandan ağlarken bana sarılması güç verdi. Belki hayırlı bir kısmet çıkar diye espri yaptı güldük. Bir süre öyle kaldık kaldırdı ayağa hadi diskoya biraz kafan dağılsın diye tuttu elimden çekti. Git güzel şeyler giy kendini iyi hisset diye hazırlattı beni.

Benim işlerim var diye ayrıldı diskoda yanımdan, otel müdürü ile barda takılan iki kadın otel çalışanına emanet etti. Kadeh kadeh üstüne yuvarlandı. Bir erkek ile takılan üç kadına asılan yabancı ve yerli erkekler kuşattı etrafımızı. Kalabalık arttıkça yanlışlıkla veya bilerek sürtünenler de çoğaldı. Masaya bile tutunamıyorum artık sarhoşluktan. Her sürtünme sikilme isteğimi artırıyordu. Muzafferin üstümden geçtiği, evet üstümden geçip defalarca boşalttığı o günü tekrar tekrar yaşamak ister olmuştum. Ayakta duramayacak haldeyim. Ben kıvrandıkça çevremdeki erkek sayısı da artıyordu veya bana çevremdeki her erkek iri bir sik olarak gözüküyordu. Onlardan kaçmak için otel müdürüne doğru yanaştım, ona yanaşınca da belimden tuttu korumak için. Bana sürtünmemeye çalışarak arkamda durdu. Aklımda sadece filmlerdeki zenciler gibi cümlesi var Ayşen’in. Sarhoşluktan ayakta duramazken yanlışlıkla ben sürtünüyordum bu sefer önüne. İçkiler gidip geliyordu. Kızlardan biri koluma girip beni hava almak için çıkardığında müdür eski enişteyi aradı. Patron kızlar eve bıraksın mı diye. Oooo patron birilerini yatağa atmış bile bize kaldı bakıcılık işi dedi yanındaki kıza. Bir süre sonra bir kolumda bir kız diğerinde otel müdürü Hakan eve gelmiştik. Kahve yap dedi kıza, ben ise kanepeye yayıldım. 

- Muzaffer de sikti beni biliyor musun, o iğrenç göbekli herif de.

Bir anda neden böyle bir şey dedim ki. Yere oturduğumu ağladığımı hatırlıyorum. Kıza git sen diye işaret yaptığını hatırlıyorum. Ağlamam boyunca sarıldı, tamam geçti her şey burada güvendesin, patron korur seni.

- Ne koruması o da sattı beni imar müdürüne, tekrar ağladım omzunda. Saçlarımı geride topladı. Hadi yat artık diye koluma girdi tekrar. 

Merdivenleri zorla çıkardı yüzümü gözümü yıkadı. Sakinleş ve ağlama artık dedikten sonra yatağıma yatırdı. Camı kapatmasını klimayı açmasını izledim. On dakika sonra serinler içerisi kapatırım unut her şeyi dinlen diye çıktı. Sırtıma batan sutyenimin kopçasını açtım, gömleğin bir veya iki düğmesini daha çözdüm. Rahatladım serin havada biraz. Gecelik giyecek gücüm yok. Bana sürtünen erkeklerin hayali gözümde uçuşuyor, başımın ağrısı klimanın serinliğinde azaldı. Uğraşa uğraşa şortumun düğmesini açtım, alkolden şişmiş göbeğim özgür kaldı. Devrildim tekrar yatağa.

Otel müdürü Hakan kapıyı tıklatarak içeri girdi, klimayı kapattı. Gözlerimi açık görünce sordu.

- İyi misin diye merak ettim.

- İyiyim dedim. 

Yatağın başında dikilip vücuduma baktı. Gözleri neredeyse hepsi ortada olan göğüslerimde takılı kaldı. Dışarı çıkarken giydiğim kısa şort ve gömlek ileydim hala. Gömleğin ve şortun düğmeleri açık. Gözleri her noktamı dolaştı. Gözlerimi ayırmadım ben de. Bacaklarımı tutup kendine doğru çekti aniden. Bir şaşkınlık çığlığı attım. Şortumu çamaşırım ile birlikte çekip çıkardı. Çıplak bacaklarımı aralayıp üzerime tırmandı. Kafasını göğüslerime gömerek göbeğime oradan kadınlığıma öpe öpe saldırdı acele ile. Elleri ile gömleğimi yukarıya doğru itekledi, yardımcı oldum attım sutyenim ile birlikte, beş saniye içinde çıplak kaldım yatakta. Bacaklarımı öperek o da doğrulup iki saniye içinde çıplak kaldı karşımda. Bana doğru bakan dikilmiş iri siki ile tekrar üzerime balıklama atıldı. Ayşen'in dediğinden iri sanki. Durma sakın dedim sadece. Dudaklarımız birleşti. Acele ile aç kurt gibi saldıran hızına ben de uydum. Dişlerimiz ile saldırdık dudaklarımıza. Canımız yanınca durup gözlerimin içine baktı. Vahşi bir erkek vardı karşımda gözleri parlıyordu. Tekrar dudaklarıma saldırdı ben de ona. 

Ellerimi tutup iki yana açtı. Kollarım gerildi. Sanki tecavüz edecekmiş gibi baktı gözleri. Vücudu vücudumu ezdi. Sıcak bakımlı kaslı bir erkek vücudu. Göğüslerim, sikinin değdiği bacak aram ve dudakları ile dişleri arasında uzayan dudaklarım, aynı anda hepsi uyarılıyor, kıvrandırıyordu beni altında. Tüm vücuduma hakimdi adeta. Siki giriş arıyordu, ellerim serbest olsa kendim sokacağım içine. Sert ve sıcak aletinin değdiği her yer am dudaklarımdı sanki. Dili bir sik gibi ağzıma girdi çıktı. Alt dudaklarımı ısırdı yedi. Boynumdan omuzlarıma indi onları da  ısırdı. Elleri ile kafamı kendine çekip dudaklarıma saldırdı. Nefes nefese geri çekildi. İki bacağımı da havaya dikip iyice açtı girişimi. Serbest kalan elim ile yüzüme yapışan saçlarımı düzelttim. Sert sikini kadınlığımın üzerinde gezdirdi. 

- Hazır mısın, alabilecek misin hepsini. Günlerdir seni düşünüyorum, dayanamayacağım.  Hazırdım, içimde alev var ve bir an önce sikilmek istiyordum. Bir iki kere daha sürttü sert sıcak sikini girişime. Aşağıya doğru baktım. Offf gerçek olamayacak kadar uzun ve büyük gözüktü. Gövdesini kadınlığımın girişine vurdu. Şap şap ıslaklık sesi çıktı.

- Canımı yakma. 

Elimi aşağıya götürüp dokundum erkekliğine. Sıcaktı ve nabız gibi atıyordu. Elimi girişimde tuttum korku ile. Başı girdi. Bakmaya çalışan kafamı dudaklarıma yapışarak aşağıya indirdi. Sonra tek defada yavaşça yara yara yerleşti içime. Gövdesi tam ıslanmamış siki içime yerleşince bağırdım. Elim arada tamamı girmemişti ama o kadar derinde, o kadar kalın bir şey ilk defa içimdeydi ve yavaşça hareket ediyordu. Geri çekti çıktı tamamen ve tekrar aynısını yaptı. Şimdi amının ıslattığı uzun sik rahatlıkla dibimi buldu. İnanılmaz bir duygu bu, içime giren şeyi ayrıntılı görmedim ama resmini çizebilirim.  Sert sert içime çarpmaya başladı, içime her girişinde omzumdaki bacaklarımı iyice katlayıp göğüslerime kadar kıvırdı. Tut şunları diyerek kendime tutturdu kıvrılmış bacaklarımı. Sportif vücudu şınav çeker gibi inip kalkmaya dibime değdikçe gözümde şimşekler çaktırmaya başladı. Evet kısa orospuluk geçmişimdeki en güzel sik bu. Uzun ve gövdeli, tüm içimi doldurdu. Doldurmak ne, gerilmiş durumda am dudaklarım. Al işte doy yarağa diye diye dövdü içimi.

Hızlı hızlı üzerimde zıplıyor sonra dudaklarıma saldırarak nefesleniyor bu sırada içime yerleşmiş sik kalça hareketleri ile geziniyordu. Hiç bu kadar güzel sikilmedim ben. Bu kalınlık am dudaklarımı geriyor, içinde gezdikçe içim daha da genişliyor, iç duvarları eziliyordu. Ayşen’in çığlıkları ne de doğru imiş. Tek hakimim içimde gezinen her defasında farklı açılarla yeni titremeler getiren bu uzun sert sıcak alet. Alıştı bak hiç çıkarmak istemiyor amcığın diye tekrar itekledi köküne kadar. Bağırdım ağrıdan. Bacaklarımı beline sardırdı ve kısa sürede yapmak istediği pozisyona beni de uydurdu. Bacaklarım beline sarılmış yatağın üzerinde tek vücut olarak hareket ediyorduk şimdi. O vahşi saldırı ikimizi de yormuştu şimdi ağır tempoda tek vücuttuk. Ellerim boynuna sarıldı önce, sonra sıkı sıkı sardı sırtını. Aletinin mantar başı içimi yarıyor geri çekilince başımı döndüren bir gıdıklama ile içimi okşuyordu. Sıcak dili dudağı boynumda sanki dillenen boynum değil kadınlığım, durmadan emiyor bir yerimi boynumu, dudaklarımı. Kolları daha sıkı sarmış durumda. Nefessiz eziliyordum altında. Boşalıyor musun güzelim boşalıyor musun, bu kadar çabuk mu?

Evet boşalıyordum. Bu kadar çabuk mu demesine rağmen ben ne kadar süredir sikildiğimi hatırlamıyordum. Elleri şimdi alttan kalçalarımı sıkarken daha da sert vurmaya başladı. Kaçamazsın diye çırpınan bedenimi zapt etti. Nefesimin patlamasını uzun bir oooohhh sesi takip etti, gözlerim niye yaşardı ki. Böyle savunmasız ve çaresiz titremeyi ilk defa yaşıyordum. Dur dur diye kıvrandım. Daha da sıkı sarıldı. Nefessiz çaresiz zevke gömülü kaldım altında. Kadınlığımın içindeki kasılmalar sikini sardığından, içimdeki alevi her yanımda hissediyordum. Beni boş çuval gibi çevirip siki içimde üstüne aldı. İçimdeki uzun sertlik amımdaki kasılmaları daha da zevkli yaşamama neden oldu. İki eli iki kalçamda. 

- Boşal orospum benim, böyle sik yedin mi hiç? Siki içimde kucağında yüz yüze oturuyorduk. Boşalma sancılarım kramplarım her yerimi ele geçirmiş o ise beni sarmalamış bırakmıyordu. Çıldırtıcı bu titremelerden kaçmak istiyor ama beni mengene gibi sardığından sadece bağırarak boşalıyordum. Kulağıma fısıldadı. 

- Bu memeleri hep sikmek istedim. İngilizler dar amcığını anlatırken nasıl azdım. Daracık amcıklı orospuuuuu. Bunları derken beli oynamaya devam ediyor arada göğüs uçlarımı dilliyordu. Kendini geri atıp elleri göğüslerimi kavradı alttan. Oh hiç böyle tüm gövdesi kavranarak kenarları bastırılarak yoğrulmamıştı memelerim.  İleri geri oynattıkça kalçalarını dibine kadar yerleşen siki içimi ve sert kalın gövdesine sürülen bızırım aklımı, darmadağın ediyordu. İki göğüs ucumu tükürüklediği parmakları arasında ezmeye başladı. İşte böyle bağır orospu deyince fark ettim, tekrar bağırıyordum. Islak parmakları arasındaki göğüs ucum bızırımdan farksız sanki. Sıkıp çekince tekrar bağırdım biraz da acıdan.

- Siktirip siktirip yine bana geleceksin değil mi, diyerek göğüslerimi tokatlamaya ve kucağında zıplatmaya başladı. Her zıplayış ağrı ve zevk saplıyordu karnıma. Tekrar sordu aynı soruyu hızlanarak. Evet diyecek bile gücüm yok acımasız bir zıplama hızı, her yer karardı yine. Alttan döver gibi giriyordu siki. Ihhhh diye onayladım sadece. Yine mi orospu yine mi kasılıyor amcığın sorusuna cevabım yoktu. Yine kasılıyor her yerim, içimdeki sik her açıdan girip çıkıyor, sadece kadınlığım göğüs uçlarım değil, her yerim bızırım kadar hassas artık. Kaçmaya ve orgazmımı yaşamaya çalışmak istiyordum, kollarımı sıkarak bırakmıyordu. Üzerinde bitmiş tükenmiş halde iken o özlediğim döl sıcaklığı, sikinin başının kabarması ile içimi yaktı. Muzaffer öküzünü hissetmemiştim bile boşalırken ama bu farklı, yaka yaka aktı içime dölleri, parmakları belime gömüldü acıttı. Offf tam doya doya sikmelik karı varmış elimizin altında diyerek attı kafasını arkaya.

İçimden çıkmadan beni kendine çekti. Dudaklarımı nazik ufak dil darbeleri ile dolaştı. Çok güzeldi, çok. Elimi korkarak kadınlığıma attım. İçimden akanlar bu kadar fazla olmamalı. Siki kasılmaya içime döller bırakmaya devam ediyor hala. Öylece yattım göğsünde, içimdeki sik içimde oynayarak boşalmalarını bitirdi, amımdaki süzülmeler tükendi, sonra yavaşça kaydı dışıma. Konuşmadan kaldık öylece. Ne konuşabilirdik ki zaten.

- İçecek bir şeyler alacağım ne istersin diye dudaklarımı öpüp kaldırdı üstünden.

- Fark etmez dedim. 

O şortunu giyip aşağıya inerken, ayağa kalkmaya çalıştım. İçki ve orgazmların sarhoşluğundan tökezleyip yatağa tutundum tekrar. Başımın dönmesi geçince banyoya girip klozete oturdum. İçimden damlayan döllerini seyrettim, ne kadar öyle kaldım bilmiyorum. Nasıl bu kadar döl dolabilir ki içime? Odadan gelen şarap buldum sana da bir kadeh getirdim sesi ile kendime geldim. Bacak aramdaki onun dölleri ve benim ıslaklığımı yıkayıp dışarı çıktım. 

Biraz ayılmıştım artık. Yatakta çırılçıplak oturmuş adama baktım, inmiş siki bile bacak arasında uzunca sallanıyordu. Nedense üzerime yere savrulmuş yatak örtüsünü sarıp getirdiği suyu bir dikişte bitirdim. Şaraptan aldığım bir yudum sonrası yarı kalkık buna rağmen damarlı ve kalın gözüken siki ile yanıma doğru yürüdü. Kadehi elimden alıp üzerimdeki örtüyü çekti attı. Boynumu tutup dudaklarıma yapıştı. Dili ağzımda dolaştı. Boynumu öperken bir eli göğsümü sıktı. 

- Yıkadın mı güzel amcığını diye elini kadınlığıma attı.

- Evet çok kızartmışsın.

- Öperim geçer şimdi. Tekrar yatağa yuvarlandık. Dudak dudağa. Konuşmadan daha sakin sürdü üstümdeki yolculuğu. Parmakları girişimi araladı. Yapma çok hassas şimdi dedim. 

- Kaç kere boşaldın?

- İki üç bilmiyorum. 

Hassas dememe rağmen içimde kolaylıla ilerleyen parmağı bir noktaya baskı yapınca derin bir inilti bıraktım. Parmağını çıkardı ve ağzıma soktu. Kendi kokum kendi tadım.

- Ağzıma layık mı ne dersin? 

- Yavaş lütfen. 

Göbeğimi dişleyince gıdıklandım. Sonra dili bızırım üzerinden kadınlığımın her yerinde daireler çizdi. Küçük ıslak bir et parçası yavaş yavaş dolaştı girişimde. Ahh en sevdiğim şeyi son siktirdiğim iki erkek de ne güzel yapıyordu. Kadınlığımı aşkla yiyen iki erkek. Sonra o küçük darbeler artmaya iki dudağı ile kadınlığımın dudaklarını yemeye başladı. Sağa sola kıvrandı vücudum iki elini alttan kalçalarıma geçirip hareketlerimi kısıtladı. Elleri ve yüzü arasında sıkışmış bacakaramda dakikalarca sürdü turu. Belim yükseldikçe dilini daha derine soktu. Bızırıma çarpan dil sesi çoğaldı. İlk orgazmım sırasında biraz nefeslendi. İçtiğim en iyi am suyu bu doyamadım diyerek, ufak dil dokunuşları ile her dokunuşta ateşimi artıran bızırımla oynadı. Kıvranma dur dedi ama boşuna, kendime hakim değilim. Doğruldu ters olarak üzerime döndü koca siki burnumun ucunda sallanırken iki eli ile kavradığı bacaklarımın arasına gömüldü kafası. Dili içimi dışıma çıkartmaya başladı sert sert. Parmakları da arka deliğimin girişinde baskıda. Gördüğüm en biçimli sik, bir sike yakışıklı denirse buydu.  Elim ile kavrayıp başını emince durdu biraz, aferin diye inledi. Gövdesindeki damarları seyrettim, elimin altında nabız gibi atması dayanılmaz güzellikte. Elim gövdesi üzerinde küçük duruyor. Çok da uzun. Onun amımı yeme, arka deliğime baskı yapma sakinliği ile ben de sikinin kalın başını emmeye gövdesini okşamaya başladım. Dili iki deliğim arasında gezip içime girdi ve çıkıp tekrar bızırıma gelince  dünya ile ilişkim tekrar koptu. Ağzımdakini çıkarıp yalvarırım lütfenn lütfennn diye bıraktım kendimi. 

Bıraktı yalamayı, elimle kavradığım sikini kurtardı.

- Kopartacaktın kız dedi. Kendimi kaybettiğim o anda çarşafı sıktığımı hatırlıyorum. Galiba diğer elimi de sıkmışım. Başucuma gelip sikini tutup başımı çevirdi ve ağzıma soktu. Nefesim düzene girmeye çalışırken o yavaş yavaş ağzımı sikti, göğüs uçlarımı okşadı. Arada çıkardığı sikini dudaklarıma vurdu. Ben tepkisiz, bitkin kalakalmıştım. Tekrar başını sokunca dilimi de hareketlendirdim. Daha derine iteklemeye çalıştı. 

- Boşal artık dedim. Güldü, daha adımı bağıracaksın.

Çıktı ağzımdan ve beni yan çevirip arkadan sarıldı. Siki arkadan bile olsa bu uzunluğu ile kolaylıkla kadınlığımı buldu. Kolumu kıpırdatamayacağım kadar sert tutarak yarısını soktuğu siki ile sertçe hızlı hızlı vurmaya başladı arkadan. Kalçalarımızın çarpmasını ahh sesim takip ediyordu. Boynumu yaladı. Hızlandı. Kolumu daha sert sıkarak daha da hızlandı. Kolumu bıraktı eli bacak arama girip önden kadınlığımı kavradı. İçimdeki sertliğin boş yer bırakmadığı amım dışından da okşandı. Zamanı kaybettim. Sesim artınca kulağıma fısıldadı. 

- Kim sikiyor seni orospu? 

- Hakan 

- Kim için boşalıyorsun şimdi?  Evet tekrar titriyordu karnım, eliyle tuttuğu bacağım her yerim, gözlerim çoktan kapalı veya ben karanlığa düştüm.

- Hakannnnn dur artık dur. 

Durmadı. Kontrolümü kaybettiğim kadınlığımdan çıkmadan bir bacağını karnıma doğru doladı. Yandan bacak aramı kıstırarak sert sert sikmeyi sürdürdü.

- Evet böyle adımı bağır demesi ile biraz kendime geldim. Adını mı bağırıyordum yine. Ne zaman bacaklarımı omzuna alıp belimi yerden keserek sikmeye başladı? Ne kadar oldu sikilmeye başlayalı? Şimdi bacaklarım V şeklinde havada. Pozisyon geçişlerini takip edemiyorum artık. Ellerimle itekledim kasıklarını nihayet durdu. 

İçimde biraz daha hareketsiz bekleyip çıktı. Başucuma doğru geldi, beni seyretti bir süre. Eli göğüs ucuma gidince elektrik çarptı tekrar vücudumu. Yine benzer pozisyonda dudaklarıma bastırdı sikini, bitmiş halde ağzımı araladım. Sakin sakin ağzıma sokup çıkarmaya başladı dev siki. Bu da dakikalarca sürdü. Başını ve gövdesinden bir iki santimi daha itekledi ağzıma. Göğsümü okşayan eli kasıldı, iyice sıktı göğsümü hafif geri çekilirken dudaklarım ve dilim üzerinde yayıldı dölleri. Belki bir yıl önce kocam biraz boşalmıştı ağzıma. Dudaklarım ve çenem üzerine damladı akıntısı. Son bir fışkırma yüzüme çarptı. Dudaklarımdaki ekşi tadı, ağır erkeklik kokusu. Hele o dudaklarımı yakan sıcaklığı. Ellerim ile temizledim çenemi, kendini yanıma bıraktı. Kalkacak gücü bulup yüzümdeki spermleri yıkarken,  döllerini sıcakken yutma isteği uyandı içimde belki bir dahakine dedim. Dışarda gün ışıyor saatler boyunca mı sikildim? Yatağa girdiğimde gözlerini araladı, sarılıp uyuyakaldık. 

Ertesi öğlene doğru uyanabildim. Başım döndü yataktan zor kalktım yine. Yanımda yoktu.  Hasta olmuş gibi halsizim, bacaklarım ağrıyor, karnımda bir ağrı, bacak aramda bir sızlama, nasıl sikti bu herif beni? Telefonuma eniştemden mesaj gelmiş, “ Muzaffer konusunu duydum, uyanınca beni ara” Hakan dün gece beni nasıl siktiğini de anlatmış mıdır? Offff. Büyük pişmanlıklar içindeyim, tatilin bitmesine de bir hafta kaldı. 

Bilekliği satıp Muzaffer’e para gönderdim. Ablamı aradım, ev tutana kadar sen de kalabilir miyim dedim. Kabul etti neşe ile. Enişteyi aramadan toplanıp Kuşadası'ndan kaçtım.

SELMA SERİSİ 4 - SELMA'NIN KABARTTIĞI BORÇLAR



ilk bölüm linki

On gün rahat geçti. Sanki hayatımı baştan aşağı değiştiren olaylar yaşanmamış gibi. Yeğenler ile gündüz deniz, akşam TV, kitap. Tam rahat tatil ortamı. Bir iki gece tilki suratlı herif aklıma gelip yatak içinde ağlayarak sızmak dışında, her şey sakindi. Eski enişteyi de iki üç günde bir çocuklarını yemeğe veya onun evinde kalmaya götürmek için aldığında gördüm. Her gördüğümde sinirim yükseldi ama hiç bir şey yaşanmamış gibiydi onun tavırları. Bir gece çat kapı geldi bir akşam yemeğinden sonra, elinde bir şişe şarap, yanında çocuklar hayırdır dedim.

- Çocuklar burada kalsın bu gece, ben sabaha doğru İstanbul’a gideceğim. Gelmişken de oturalım, senin borçların için ücretsiz muhasebecilik yapayım. Gerçekten de bir saat içinde benim aylardır içinden çıkamadığım karmaşayı düzene koydu. Ne İngilizler ne de tilki surat konusu açmadı. Öncelikli ödemeleri belirledi, çok faiz ödediğim kartları nasıl iptal edeceğimi anlattı, banka ödemelerini nasıl düzene koymam gerektiğini gösterdi. Muzaffer’den bahsedince boş ver dedi, ne kadar geç ödersen fark etmez senet mi var aranızda. Önce banka borçları, sonra  Muzaffer, en son da ben. Sorun çıkarırsa ben ararım iti.

Şişe bitti, ilk defa sohbet ediyordum nalet eski eniştem ile. Giderken kapıda bir ay sonra öderim demiştim ama Muzaffere deyince.

- Ne kadar almıştın o sevimsizden? -

- 7

- Dikkatli ol taşra esnafıdır, o it. Faydalanmaya kalkar.

- Asıldı zaten laf ile dedim. Güldü.

- Seninle bir geceye 77 verir o herifçioğlu. İngilizler bir öncekinin iki katını vermek için on kere aradı. Ucuza gitme sakın

- Niye iki dakikada kabalaştın yine, ne güzeldi bu akşam. Hani söz vermiştin.

- Uff ergen kız gibi davranma, yaşanmış bir şeyler işte, çok güzel kadınsın. Kapattım tamam. Baldızım olmasan o göt kadar şehirde ben de Muzaffer ile aynı şeyleri düşünürdüm. Kadın mı görüyor orada?

Sinirle ve ne anlama geldiği söyler söylemez aklıma dank ettiği için salakça cevap verdim. Cevap verir vermez suratında oluşan gülümsemeden de pişman oldum.

- Sen benim eniştem filan değilsin. Git hadi.

Ertesi gece ablam yıllık izni için gelince kaçtım hemen eve. İki İngiliz bir kaç kere daha aradı, açmadım mesaj yazıp İzmir’e gelir misin seni misafir ederiz hafta sonu diye yazdılar. Cevap vermedim, hala paraya ihtiyacın varsa ikimiz hafta sonu için ikişer bin öderiz mesajı geldi en son. İkimiz derken nasıl bir teklif bu, off neler sardım başıma. Bin dedikleri TL mi dolar mı yoksa. Aklıma giren tüm borçlarımı öderim düşüncesi çık.

Ayrılma sonra anne ve babam ile geçirdiğim ilk günlerden beri hep aklımda olan kendi evim için plan yapabilecek durumdayım artık. Her sabah ıslanmış bir külot ile kalkıp evdeki tek banyoda bunu anneme çaktırmadan yıkamak veya odamda gizlice şarap içmek bu yaşta çok zor geliyor. İki ay sonra taksitlerin biri bitecek, kredi kartı derdinden de kurtuldum. Okula yakın küçük bir eve çıkabilirim belki. Babam kocamın evindeki eşyalarımı bir kamyonet ile almış depoda duruyor.  Okula gidip avans istedim vermedi tabii ki hayvanlar. Geçen ayki maaşımdan artan bin lirayı o akşam eniştem gönderme demiş olmasına rağmen Muzaffer dallamasına gönderdim. Nasılsa tamamını ödeyemeyeceğim yüzüm olsun. Bir saat sonra aradı, ne acelesi vardı diye, eve gelmişken yatırayım dedim deyince, burada mısın ya, hadi yarın öğle yemeğine gel diye ısrar etti. 

Yemekte ek süre istemek daha makul. Eniştemin sözleri aklımdan çıkmıyor. Bu herife versem borcumu siler, ama bu boktan şehirde cümle aleme rezil olmak var. Öte yandan o da evli değil mi o da ses çıkarmaktan korkar. Off neler düşünüyorum böyle. Kot üzeri bele oturan bir gömlek ile çıktım evden. Kapı önünden taksiye atladım. Ofisine girerken üstten bir düğme açtım, üç herifin sikini yemiştim para karşılığı, biraz dekolte gösterip borç ertelemek ne ki benim için artık. Tamam ilkinde para karşılığı değildi ama sonuçta karşı taraf para vermişti. Koca sonrası yediğim üç sik yıllarca çalışarak kazandığımdan daha fazlasını kazandırmıştı en fazla da güvenimi geri getirmişti.

Ofisinde dışardan söylenenler ile yemek yedik. Borç konusunu yemekten kalkar iken söyledim. Bir ev tutmak istediğimi biraz zamana ihtiyacım olduğunu filan. Genç güzel kadınsın tek başına rahat yaşayamazsın bu şehirde var mı bir koca adayı diye girdi yine lafa. Yok dedim bir süre daha düşünmüyorum. Yine aynı laflar dilinde, gözlerinde de göğüslerime dikilen aynı bakışlar. Her kadının ona kol kanat gerecek bir erkeğe ihtiyacı vardır, senin gibi güzel kadını yaşatacak parası da gücü de olacak erkeğin diyerek yolcu etti öküz. Yemek boyu göz ucu ile takıldığı  dekolteme bir daha takılarak tekrarladı erkek dediğin her şeyiyle evin içinde de dışında da güçlü olmalı diye. Benim gibisini bulmalı sana ama yoktur da hem paralı hem güçlü erkek diye sevimsiz bir kahkaha attı. Şüphe yok artık herif benim için yanıyor ve hayvanca asılıyordu. Biraz daha kuyruk sallasam ofisteki koltuğa yatıracak gibi bakıyordu. Evde kaldığım sürede hep olduğu gibi o gece de eski kocam ve siki yine rüyama girdi. Sabah sırılsıklam olmuş çamaşırlarım ile uyandım, odamda banyo olsa tam mastürbasyonluk havamdayım. Bir evim olmasını tam da bu yüzde istiyorum belki de. Bir de eski kocam ve siki hayallerinden kurtulmalıyım. Evliyken sevmezdim ki herifi de üstümde tepinmesini de. 

Bir gün sonra sabahın köründe mesaj geldi. “Yarın uğra yine yemeğe, bir ev var sana onu gösteririm” “ Kirası nedir” yazdım. “ Senden kira mı isteyen var” “Olur mu öyle şey mahçup olurum” “ Senin gibi güzel bir kadına güçlü bir erkek olarak kol kanat germek bizim borcumuz” yazdı. Gerilen kanatları değil başka yerleri var bence şerefsizin ve güçlü bir erkek lafı yine araya sıkıştırılmış. Açıkça ben kol kanat gereyim gücüm de yerimde diyor öküz. Yazarken de siki gerilmiştir muhakkak. Yaşlı pezevenge biraz oynayıp evi kapayıp o zaman diye düşündüm Fazla askıntı olursa siktiri çekerim. Madem çok atıp tutuyorsunuz Muzaffer efendi diye söylenip dizüstü dar bir etek üzerine hafif dekolteli kolsuz bir bluz giydim.. İnce bluz içinde sutyenim tüm hatları ile belli oluyordu. Böyle sokağa çıkamayacağımdan üzerine ince bir ceket ile örttüm kıyafetimi. Saçlarım omuzlarımda, hafif makyaj renklendirdi yüzümü ve tatilde yanmış cildimi. Taksi ile ofisine gittiğimde kapı önündeydi. Güzel bir et lokantası açılmış gel arabaya geçelim demesi ile yeni BMW’sine oturduk. Yeni saç sakal traşı olmuş, ilk defa hacı yağı değil parfüm kokuyor. Kolunda altın Rolex’i, gövdesi ile bir olmuş göbeği ve kısa kollu lacoste tshirtin sergilediği kalın kıllı kolları ile tam bir hacıağa.

Sonunda kahve faslına gelince üzerimdeki ceketi çıkardım ve yandaki sandalyeye eğilerek astım. Şimdi kaçınmaya çalışsa bile gözleri göğüslerime takılmadan muhabbeti sürdüremiyordu. Göğüs dekoltem yok denecek kadar azdı ama bluz tam üstüme yapışan cinsten ve altında ne sakladığını net gösteriyordu. 

- Bu güzelliğin kıymetini bilmedi kocan diye lafa girdi tekrar. Tatlı söyledi, ben yemiyorum dedim. Bir tatlı ile bozulmaz bu güzellik ye diye ısrar etti. Ben borç konusunu açtıkça konuyu kapattı. 

- Ev konusu da borç konusu da çözülür aramızda sorun değil sen benim himayemdesin artık. Ne zaman olmuştu bu himaye? Biraz açık giyinip göğüs göstermekle mi? Kolaymış. 

Eve bakalım diye ayağa kalkınca şehrin yeni mahallelerinde yapılmış, genelde üniversite öğrencilerinin ve bekarların yaşadığı stüdyo dairelere doğru yola çıktık. Arabaya otururken yine giydim ceketimi, elbisen çok yakışmış ceketsiz daha iyiydi diye ilk atağını yaptı. 

- Çıkarsam mı dışarıda ayıp olmaz mı?

- Araba içindeyiz canım, rahat otur. Çıkardım ceketimi katlayıp ön koltuktan arka koltuğa eğilerek bıraktım. Yeterince görmüştür herhalde bacaklarımı. Herifin evine doğru gidiyoruz. Gerildim bir anda hedefim biraz vücut sergilemekti sadece, boş evde en fazla biraz asılır herhalde sonra döneriz. Konuyu dağıtmak için lafa girdim.

- Eşyalarım da var, en kısa sürede öderim borcumu.

- Aman boş duruyor zaten ne zamandır, eskiden yengenden kaçıp kafa dinlemek için giderdim. Yıllardır onu da yapmıyorum. Eşya ihtiyacı da yok her şeyi tam. 

Aferin salak karı durduk yerde herifin tam döşeli garsoniyerine gidiyorsun diye söylendim kendime. Rüşvetçi imar müdürü aklıma geldi, şerefsiz enişteme binlerce lira bana da 2100 TL kazandırmıştı on dakikada. Neler düşünüyorum bu öküzün de mi altına yatacağım. Yan gözle baktım. Altı bin borcu kaç kere de siler acaba? Çıkarmalıyım bunları aklımdan. Bu yaşta siki kalkmıyordur bile. Salağım kuzu gibi de bindim arabaya.

- Geldik sesine irkildim. İki katlı dört daireli bir apartmanın açık otoparkı. Elim ceketime gitti. 

- Kalsın dedi. Biri boş diğerlerinde de bizim aşçı kadın ile muhasebeci oturuyor, işteler şimdi.

Kapıyı açıp içeri girdik. İkinci kata çıkarken arkamdaydı. Kalçamı örten ceket olmayınca dar etekten iyi bir manzara sunuyordum yaşlı ite. Arabadan inerken aldığı bir torbadan anahtarı bulup açtı kapıyı. Tam döşeli bir ev tertemiz kokuyor belli yeni temizlenmiş.

- Bakıp çıkalım hemen dedim.

- Tamam tamam sen yeterki beğen.

- Bu ev pek de yıllardır gelinmemiş gibi değil.

- Dün temizlettim. Dolap bile dolu bir viski koy da içelim. 

- Viski mi diye sorunca güldü.

- Dışarda hacıdır bu şehirde herkes ama evde dolap boş durmaz. 

Dolabı karıştırdım kendime de bir bira açtım ona bir bardak viski koydum. Boş beleş konuşarak bitirdik elimizdekileri. O koltukta ben kapıya yakın bir sandalyede. Gözleri hep göğüslerimde. Ne yapıyorum ben niye sorgulamadım bile viski koy lafını. adam arkadaşım sanki. 

- Güzel bir kadın ile içince farklı oluyor. Hiç bu kadar zevk almamıştım bu meretten. Ne diyorsun beğendin mi evi? Gel odalara da bir daha bakalım istemediğin eşya varsa indirt depoya. 

Ayağa kalktık. Ben önde o arkada dolandık. Odalardan biri küçük bir depo kadar zaten. İçine bir çek yat sığmış sadece. Tam döşeli yatak odasının içinde ayakta dikilip bir an önce kaçmaya çalışırken cebinden bir kutu çıkardı. Uzat bakayım bileğini. Kalın altın bir bileklik.

- Muzaffer Bey bu ne?

- Bu evin kadını olmanı istiyorum. Bilekliği taktığı elimi sonra kolumu öperek bana iyice yaklaştı.

- Muzaffer Bey lütfen diyerek kolumu çektim. 

- Hayır deme. Kapıldım sana. Hep aklımdasın. Kadınım ol bu evde yaşa.

- Aman o nasıl söz. Ben bunu beklemiyordum Muzaffer Bey. Ben gideyim. Evli barklı adamsınız ayıp değil mi?

- Tamam gidersin, dur.  Otur bir konuşalım diyerek yatağın ucuna oturttu. Karımı o. Koynuma girdiği bile yok. Bak bana borcunu filan unut. İstediğin kadar yaşa burada sadece benim karım ol, tapusu bile senin olsun.

Ellerimi tuttu, öptü. Herifin asılacağını tahmin ediyordum ama bu beklenmedik oldu. İstersem rahatlıkla buradan çıkarım, ya da bir kat da bu ihtiyara verip tüm dertlerimden kurtulurum. Bunları aklıma getirmemeliyim ama erkeklerin bu hallerini keşfetmek ilginç geliyor. Biraz daha izlemekten ne çıkar.

- Çok güzelsin, ateş düşürdün içime. Bu yaşlı adamın karısı olur musun?

 Ama nasıl olsun ki adım çıkar. 

- Kimseler bilmeyecek diye atıldı hemen. Kolumu öpe öpe boynuma geldi, kafamı çevirdim. Batan sakalları tüylerimi diken diken etmişti.

- Durun lütfen Muzaffer Bey. Durdu ama beygir gibi burnundan soluyordu. 

- Bekle lütfen diyerek içeri gitti. Eteğimi üstümü toparladım. Elinde bir kağıt ile geldi. 

- Al bak bu da tapu sen imam nikahla karım olmaya he de. Tapuya gideriz pazartesi, bu sende dursun. 

Tekrar yanıma oturdu. Nasıl yani bu adamın metresi mi oluyordum şimdi. Ne derler kapaması. Bekledi tekrar kucağımda duran elimi tuttu. Diğer eli ile yanağımı tutarak çevirince dudaklarıma yapıştı. Sivri sakalları dudaklarıma batarken eli sıyrılmış eteğimden açılmış bacaklarımda idi. Ne yapıyorum ben böyle? Benden neredeyse otuz yaş büyük. Geri çekildim tekrar, elini çekmeden durdu. 

- Aşık ettin beni kendine yalvarırım hayır deme. 

Kalın eli ilerledi, elim ile tutup ilerlemesini engelledim. Yatağın kenarını oturmuş bir itiş kakış halinde idik. Eli ise hala çorapsız çıplak bacağımın üstünde, hafif hafif sıkıyordu. Kalın dudaklarındaki viski tadı hala ağzımda. Parmakları da kalın nasırlı, benim ince cildimi kazımakta. Aşık oldum dedi ya adam. Elleri güçlü bacaklarım okşanmaktan mutlu yine de gücümü topladım elini itekledim bir kere daha. 

- Affet beni diyerek geri çekildi. Öylece durduk bir süre. Sen de huzur bulacaktım. 

Şaşırtıcı bir hareket ile kafasını dizlerime koyup çocuk gibi uzandı. Bir eli dizimi tutuyordu, diğer eli ise belime dolandı. İtekleyemedim bu masum yatışı. Çok kısa süre sonra sıcak nefesini dizimin biraz üstünde hissettim. Sıcak erkek nefesi ve sıcak kalın dudakları değdi bacaklarıma. Diğer eli belimi okşadı, okşarken bile parmakları sert sert belime battı. Muzaffer Bey, gidelim dedim ama belimdeki her bir parmağı ayrı bir penis sanki. Niye aklıma doğrudan sik benzetmesi geldi ki? Eli diğer bacağımda idi belimi okşayan el ise eteğimin yandaki düğmesini açtı bile. Tepki veremedim. Vermek istemedim, gerçekten çok güçlü, kokusu, sert kalın parmakları, bacağıma batan derisi. Erkeklik kokuyor her hareketi. Eli bacak aramı sıkıp sıkıp bırakıyordu. Kafasını kaldırdı ayağa kalktı, omuzlarımdan yavaşça iterek yatağa yatmamı sağladı. Üzerime ağırlığını vermeden eğilip tekrar dudaklarıma değdi dudakları. Etli kocaman ağzı ağzımı kapladı, yanaklarımı gezip dudaklarıma geldi yine. Bir parmağı çamaşırıma ulaştı bile. Dudaklarım tepkisiz hala ama amım çoktan her zamanki tepkisini verdi, ıslağım kahretsin. 

- Offf yangın var burada yangın diyerek parmaklarını çamaşırım üzerinden am dudaklarıma bastırdı. Titredim aralanan dudaklarımı emdi tekrar. Dili dudaklarımda gezindi, dudaklarım am dudaklarım kadar hassas şimdi. Dudağımın iki dudağı arasında uzamasına izin verdim hatta zevk aldım bundan. Eteğimi çekerek çıkardı. Dev gibi eli bacak aramı avuçladı. Çok sert elleri. Dudaklarımı daha da aralayınca dilini dolaştırdı dudaklarımda. Sadece önümü değil iki tarafımı da sertçe ezdi kocaman eli. Erkekliği de böyle olsun sert, ezsin beni. Bu adamımı istiyorum şimdi. Niye bu kadar çabuk yıkıldı kalelerim. Göğüs uçlarım yanıyor. Dili ağzımın içinde artık. Kalın dudaklarını emmemek için tutuyorum kendimi.

Ayağa kalktı aniden. Üzerindeki tshirti attı. İri göbeği ortaya fırladı.

- Domal şuraya dedi. Şaşırıp durdum bir an. Heyecanım tırmanırken durmuştu her şey. Beklemiyordum böyle ani bir geçiş. Bir anda bir sevgili ile sevişme hayalinden gerçeğe dönmüştü. Bu azman ihtiyar orospu gibi sikecekti beni. Sanki domalmayı bilmiyormuşum gibi duraklayınca, dört ayak üstünde ters dön dedi. Yavaşça dönerek dediğini yaptım ve yapar yapmaz kalçama bir tokat indi. 

- Ne yapıyorsun sen diye bağırdım.

- Çok güzel karısın be taş taş. Aylardır aklımda bu güzel götün. Geriye doğru baktım. Pantolonu da çıkardı. Koca göbeği yarısı beyaz kıllarla kaplıyken daha da iri. Çamaşırlarım ile önünde domalmış haldeyim, çaresiz bekleyen bendim artık. Kalçalarımı iki eli ile sarıp arasına sakallı suratını bastırıp, derin bir nefes aldı. 

- Oooo mis gibi taze amcık. 

İrkildim bir anda. Ağır sapığa çattık. Buradan kaçış da yok artık. Çamaşırımı indirip dudaklarını ve dilini kalçamda gezdirmeye başladı. Sıcak dudakları yakıyor cildimi. Sakalları batıyor ama dili gitgide deliklerime ilerliyordu. Kıçımın tüm çevresi yalandı ve yalamalar kadınlığım üzerinde son buldu. İki parmağı iki deliğimi okşadı. Doğru düzgün öpüşmediğim bir herif, şimdi kadınlığıma kafasını gömmüş kalçalarımı avuçluyor öpüyordu. Aylardır yaşamadığım oral seks bacaklarımı elleri ile iki yana aralayınca gerçekleşti. Önce dili değdi, sonra sakalları ve dudakları. Sakalları battı ama dili sert ve kocaman bir tur ile her yerimi dolaştı. Yana çekti çamaşırımı ve tekrar alev alev dudakları ile kadınlığımla buluştu.

- Am değil çeşme bu erkeksizlikten sırıl sıklam olmuşsun lan hemen. 

Dilini alttan üste gezdirdi. En ummadığım adam arada sivri sakalları ile canımı yakarak suratını kadınlığıma gömmüştü. İki eli ile kalçalarımın arasını iyice açıp kadınlığımın dudaklarını emdi çekiştirerek. Çok hassas am dudaklarım zevkle titredi, sakalların batması ile sızladı. Dizlerimde güç yok. Tüm kanım bacak aramda sanki. Her şey durdu sadece koca dilin kadınlığımı dıştan yalamasına odaklandı vücudum. 

- Tazecik amcıklım tomurcuk tomurcuk. 

Uğraşa uğraşa üstümü çıkardı, sutyenimin kopçalarını da açtı. Ters çevirdi acele ile. Tekrar saldırdı aynı yerlere. Kadınlığımın küçük dudaklarını dudaklarının arasında ezmesi aynı anda hem inletiyor batan sakalları ise daha da canımı yakıyordu. 

- Yavaş sakalların derken inleyen sesime şaştım.

- Ne tatlı bu amcık, ne zaman sikti seni en son. Konuşmayı seviyor demek ki Muzaffer amcamız. 

- Aylar oldu yavaş lütfen. Ahhh diye zıpladım tekrar dili ile bızırımı kıstırınca. Bu öküz herif yalayarak boşaltacak beni. 

- Ne tatlı suların. 

Koca bir dil önce içimde, sonra aşağıdan yukarı dışımda gezindi. Çok özlemişim bunu. Çok özlemişim amımın yenmesini. Yalanmasını değil böyle açlıkla yenmesini. İçime giren parmağı sik gibi. Kolları ile bacaklarımı kavramış durumda. Dili ne büyük ve sert. Az evvel cildimi kazıyan nasırlı kalın parmak daha da içime kaydı. Acı ve zevk ile bağırdım. Çıkardı içimden çıkar deyince. Dudakları arasında bızırım. Arada iki bacağımın iç kısımlarını emerek dişleyerek acıtıyordu. Sonra tekrar kadınlığımda. Dili tekrar bızırımda yine nazik nazik ezdi, elleri yukarı göğsüme ulaştı. Ahh göğüslerim kalın parmaklarına hapsoldu. Kutsal üçgeni tamamlamıştı. Göğüs uçlarım ellerinde bızırım dilinde. 

- Doyulmaz bu amcığa be. Offf memelerin de bomba imiş kız. 

İki göğsüme birden saldırdı elleri. Acıdı göğüs uçlarım ama elektrik çarpar halde her hoyrat yoğurmasında. Gelmek üzereyim durma diye bağırmak istiyordum. Bir iki dil darbesi uzağım orgazma. Ağzım aralık soluyorum sadece. 

Bızırımın üzerinden göbeğime oradan göğüslerime çıktı. Çaresiz kıvranıyordum altında.

- Nereden büyüttün bunları? 

Yerim ben. Fazla yemeden dudağıma yapıştı. Ağzında kendi kadınlığımın ıslaklığı, kokusu. Kadınlığımdan çıkardığı dili ağzımın içinde şimdi. Ben de saldırdım etli dudaklarına am kokan diline. Koca göbeği ve erkekliği göbeğimi ezmekte. Orgazmın kıyısında olmanın coşkusu ile boynuna kıllı sırtına sarılmış halde bacaklarımı araladım. Dilimi uzattım emdi. Siksin artık beni. Hafifçe kalçası doğruldu. Bir sikin o sert ama kadife başı aylar sonra prezervatifsiz, ıslak kadınlığıma değdi. Hedefini kolay buldu ohh işte buydu özlediğim. Gözlerinde bir vahşilik ile gözlerime baktı. Böyle ıslak amcık görmedim ben yıllardır. Kasma kendini. Niye kasayım ki? Amım böyle sert ve sıcak bir sik istiyor. Başı içinde kadınlığımın, kolay girdi. Yavaşça ağır gövdesi üzerime çöktü ve bekaretimi kaybettiğim an gibi bir acı ile sikin gövdesi de içime yerleşti. Nefessiz kalıp bağırdım. Geri iteklemeye çalıştım. Altında eziliyor içimdeki genişlemenin şaşkınlığı ile terliyordum. Bağırdım Üzerimdeki dev cüssenin ağırlığından ve içimdeki genişlemeden nefessiz kalarak. Biraz doğrularak git gele başladı. Geri çekilirken içim daha da gerildi sanki. 

- Canım yandı yavaş dedim.

- Yanar tabii daha çocuk çıkmamış tomurcuk amcığından. 

Yarı dizlerinin üzerinde doğrulmuş halde bacaklarımı iyice açarak katladı. Kalın kolları ile bastırdı bacaklarımı. Top oldum altında. Gördüğüm kalın kıllı bir göbek ile bacak aramın buluşması sadece. İçime giren sik kalın olmalı, bacaklarım bu kadar açılmasına rağmen belinin yavaş hareketleri ile oynadıkça içimde kalın bir kütük geziniyordu. Korkunç bir baskı var girişimde bızırımın üstünde kadınlığımın iç duvarlarında.  Alnı terlemiş gözlerini kapatmış aynı tempoda yavaş ama sert ileri geri bel hareketi ile sikilmekteyim. İçimdeki kalın şeyi hızlıca bir iki santim içime iteklediğinde inliyordum, yavaşça geri çektiğinde tüm kadınlığımı da geri çekiyordu sanki. Sızlama sürmekteydi, ama genişleme, içimde daha önce ezilmemiş noktaları ezen sikin baskısı baş döndürücü. Gövdesi içimde değilmemiş yerlere sürtüyor, üstüme abandığında bızırımdaki baskı baş döndürüyordu. Bir erkekliğin sıcaklığının içimde olması ne güzel, aylar sonra prezervatifsiz bir sikin içime değmesi, yakması. Hiç böyle kütük gibi bir sik girmemişti ama amıma. Gözlerimi kapattım. Elim kendi göğsüme gitti. Göğüs aramdaki alev, kadınlığımdaki ile buluştu. Karnıma sancılar girerek dönüşü olmayan orgazm titremelerim başladı. Sular taşıyor lan amından diye böğürdü. Kendi göğsümü daha da çok sıktım. Kocama aşıkken bile daha geç gelen orgazm orospu gibi sikilirken çabucak teslim almıştı bünyemi. Boynum sancı ile öne doğru gerildi. Karnım kasıldı, nefesim kesik kesik boğazımdan söküldü. Sakinlemeye başlarken,

- Yanıyormuşsun. Genç kadın kocasız kalmamalı. Sesi ile sarhoşluğum biraz dağıldı. Yolda görsem yüzüne tüküreceğim bir herifin altında ter içinde inim inim inliyordum ve evet yanıyordum diye bağırmak istiyordum. 

- Geleyim mi içine dedi. Sakın dedim hala toparlanamamış nefesimle zor çıktı ağzımdan ses. Belini geri çekmesi ile müthiş rahatladı kadınlığım. 

- Dön bakalım yine deyince bitkin vücudumu çevirdi tekrar. Başladığımız pozisyonda dört ayak üzerinde beklerken soktu tekrar sikini. Yine bağırdım. 

- Alışırsın Saniye de çocuktan sonra alıştı. Bir iki kere gördüğüm kilolu kısa boylu geniş kalçalı karısı geldi aklıma. Yine aynı tempo ve tarzda başladı sikmeye, sertçe içime giriş, biraz bekleyip yavaşça geri geliş. Neredeyse hiç ayrılmıyordu kalçalarımız birbirinden. Her girişinde daha çok geriliyor sanki içim. Biraz daha kendimdeyim. İçime giren çok derinlerde değil ama girişimi patlatacak kadar germekte. Dizim ağrıyana kadar sürdü git geli. Çıktı ve siki kalçalarımın arasına değdi. Aman aman sesi sonrası kalçama değen sıcak damlaların döl olduğunu biliyordum. 

- Offf herşeyim sana feda olsun ne karıymışsın diye kıçıma bir şaplak attı. Biz eşek sikiyormuşuz daha önce deyip güldü. İltifat herhalde bu. Ben kaput takmam sen çaresine bak bir şekilde dedi. Kendimi yüzükoyun bıraktım yatağa. Doğruldu içeri doğru yürüdü. Belinde bir havlu sarılı olarak döndü. 

- Hadi kalk böyle yatma ben sonra girerim duşa. Sen bir viski daha koy abur cubur bir şeyler de almıştım.

Evin karısı olmuştum iki saat içinde. Duştan çıktığımda örtüyü çekmiş uyukluyordu yatakta. Annemi aradım Ayşen ile yemekteyim geç gelirim diye. Giyindim her şeyi hazırladım salona. Bana taktığı bilekliğin kutusu masaüstünde poşette. Faturası var mıdır diye baktığım poşetin içinde de bir eczane torbası. Çeşitli ilaçlar sadece bir tanesinin ne işe yaradığını biliyorum. Viagra. O yüzden bu kadar sertti demek içime giren. Bir bira daha içtim. İçerden uyanma ve sonra duş sesleri geldi. Bilekliği onbine almış. Yanıma üstünde önü açık bir gömlek bir şort ile geldi. 

- Niye giyindin?

- Gitmeyecek miyiz? 

Kolumdan çekip oturttu yanına. Doymadın kuzuma gibi bir boktan iltifat ile yanağımı yalar gibi öptü. Kocamdan öncesi sonrası oldu mu, onunla yaşarken uymam gerekenler, her cuma sonrası buraya geleceğini benim de burada olmam gerektiği, erkekler ile görüşmeyeceğimi dışarda böyle giyinmeyeceğimi, sıraladı da sıraladı. Her itiraz eder gibi olduğumda da evim arabam param her şeyim emrinde, üzme beni diye susturdu. 

- Son bir tane daha koy diye uzattı bardağını. 

Koyup geldim. Çıkar bakalım üstündekileri. Sadece iç çamaşırlarım ile kalınca elimi tutup şortuna götürdü. Bakalım canlandırabilecek misin, diyerek kalçasını kaldırıp şortu indirdi. Göbeğinin çıkıntısından tek görünen koyu renk kalın bir mantar sik başı. Elim ile okşadım. Garip bir sik. İnik hali ile avucum boyunda ama çevresi inekken bile avucuma zor sığmakta. Kafamı eğmesine karşı koymadım. Kendini geriye bıraktı. Tam zevk pezevengi ben de kapaması. Çevresi traşlanmış sikin ve altında sarkan taşaklarında bir kaç beyaz tüy durmakta yalnızca. Dudaklarımı sikine göre küçük mantara değdirdim. Sarkan taşaklarını tutunca ohladı. Elimle sıvazlamayı ve dilimi gezdirmeyi sürdürdüm. Biraz olsun dikildi yaşlı siki. Amının sızlamasına şaşmamak lazım. Normal büyüklükte başı var girmesi o yüzden kolay olmuş. Yaladıkça şişti ortası, mümkün değil bombeli bir sik ağzıma sığamaz, tek elim ile bile saramıyorum. Çok kalın ama bodur koni şeklinde bir sik. Belki imar müdürününkinden bile kısa boy olarak, en olarak ise yamuk yumuk bir kola kutusu sanki. İçimi parçalarmış bu sik, adam genç olsa ve hızlı hızlı sikebilse. 



- Gel kucağıma demesi ile ayrıldım sertleşen sikinden. Kucağına yerleşir yerleşmez göğüslerime saldırdı. Göğüslerimin taş gibi olmasından pembe boncuk uçlarından bahsetti yalarken. Alttan da kalçalarıma yapıştı. Siki yarı sert hali ile kadınlığıma sürtünürken acıtma göğüslerimi diye tekrar uyardım. Eli ile sikini içime iteklemeye çalıştı. Girmedi. Biraz daha yala diye emir verdi. Bu sefer önünde diz çökerek baş kısmını emmeye çalıştım. Kısa sürede tekrar sertleşti. Kalkıp kendim kontrol ederek garip görünümlü takoza oturmaya başladım. Bacaklarımı olabildiğince açarak üstüne yerleştim. Başı girdi sonra kalan kısmı yumruk gibi içimde. Nefessiz bıraktı yine. İlk sevişmemizde bu kalınlığı yüzünden deli gibi terledim demek ki. O Kendini geri atmış göğüslerimi ezerken, yavaşça kalçalarımı oynatmak istiyordum üstünde. Mümkün değil. Siki her yerimi doldurmuş, kıpırdadıkça içimi yakan şimşekler çaktıran bir alev topu sanki. Elimi önüme götürdüm, ıslaklığım onun vücuduna da bulaşmış. 

O kadar sakin bir tempoda üstünde kıvranıyorum ki, sanki yavaş çekimdeyiz. O da acelesiz kalça hareketleri ile bir santim ileri bir santim geri oynamakta. Dakikalarca sürdü bu. Arada sanki biraz yumuşuyordu içimdeki. Biraz hassaslaşan göğüs uçlarımı emip kalçalarımı nasırlı elleri ile sıkınca içimde tekrar büyümesini sertleşmesini fark ediyordum. Göğüslerimi kazımıştı elleri, sızlıyordu. Konuşmadı bu sefer hiç. Bu ateş bu ter bu titremeler biraz daha hıza ihtiyacım var biraz öne doğru eğilerek kendim tempoyu artırdım. Dudaklarımı boynumu şah damarımın üstünü emmekte. Kocaman dudakları boynumu kaplıyor vakum gibi içine çekiyor. Elleri kalçamı sıkmakta. Amım orgazm kasılmalarını yaşayamayacak kadar dolu. Bacaklarımı sıkamayacak kadar güçsüz, gözlerim yaşararak yığıldım üstüne. Ben mi onu siktim o mu beni. Bu titremelere bu rüya alemine dalmaya değerdi. Altımdaki adama saldırmak yaşadığım dehşet orgazma onu da dahil etmek için dudaklarına yapışmak istiyordum. Sadece bu sikiş ile bile bu adamın kölesi olurdum. İçimde sertliği azalan sik yavaşça kaydı dışarı. Göğsü korkunç bir tempo ile inip kalkıyor hırlıyordu. 

- Nasıl bir gelmeydi o kız, öldürüyordun beni. 

Bense elimin kolumun titremesi dışında bir şey hatırlamıyorum. İndim üstünden. Ondan önce kendime gelip toparlanmak için duşa girdim. Bacak aramdaki ıslaklık hiç olmadığı kadar fazla bir bölgeye yayılmış. Evet nasıl böyle getirdiyse bu öküz. Sıcak su kadınlığımı yaktı. Dudakları kızarmış girişim yarı açık. Sıvılarımın arasından biraz döl bulaştı elime. O da boşalmış demek. Adet dönemim gelmek üzere, risk yok, yine de sonrası için bir korunma bulmalı. Bir saate hazırlanıp çıkabildik evden ayağa zor kalktı çünkü. Çarşamba gidip iki hafta Kuşadası'nda yeğenlere benim bakmam lazım deyince sinirlendi. Her gece arayacağım seni diye tembihledi. Eve gidince odamdan çıkmadım erkenden de uyuyakaldım. Sabahın köründe kadınlığımdaki ağrı ile uyanana kadar bayılmışım yatakta. Hastanede yeni evliyim yalanı ile kontrol oldum. Kadın doktor boynumdaki kızarıklığı da sorup defalarca tecavüze mi uğradım diye ağzımı yokladı. İçimi ne hale getirdi ise hayvan. Diğer ilaçlar ile doğum kontrol haplarını eczaneden gizlice alıp evden çıkmadan dinlendim. Nihayet ertesi gün  Kuşadası'na ulaştığımda ilk iş koşarak kendimi denize atmak oldu. Muzaffer konusu tüm hayatımı değiştiriyordu konuşacak birilerine ihtiyacım var.