*yurtdışında yaşayan kalemi kuvvetli bir takipçinin hikayesidir. yeni ve güçlü bir yazar geliyor gibi. yazmaya devam eder umarım. tebrikler
Yazıştığım yakışıklı bir anda offline olunca çekiyorum elimi ıslanmış amımdan. Neredeyse ağlayacağım azgınlıktan ama yediremiyorum kendime. Takipçisi olduğum sitenin içindeki pornolara bakarken de sinirim azalmıyor artıyor. Sorun bende mi diye düşünmeden edemiyorum, ama iki kişinin sevişmesini izlemek bana sadece aralarında cinsel bir uyum varsa zevkli geliyor, ne bileyim adamın suratını falan görünce ya da tutkuyla öpüşünce daha da azıyorum. Ama yalan inlemeler, o saçma çekim açıları... İştihamı kaçırıyor yapmacık olması. Bunun böyle devam edemeyeceğini biliyorum. 22 yaşında, apazgın bir bakire olmak kolay değil. Ama birisine kendini becertmek hiç hiç kolay değil, hele de benim gibi utangaçsa, sosyal hayatı kısıtlı ise.
Eskiden hikayeler falan vardı en azından, onlarla biraz kendime geliyordum, ama artık ucuz pornolarla, iki sik görünce çıldıracağımı sanan salaklarla idare etmek zorundaydım. Bir yerden sonra illa yok amını göster yok bilmem ne. Hızlı hızlı sıvazladıkları sik videoları... Hep azgın olan amım kuruyordu bunlar yüzünden. Eğer cinsel sayılırsa tek deneyimim seneler önce tanışıp birkaç kere görüştüğüm, öpüşmekten ileri gidemediğim bir çocuktu. Bana kalsa ben çoktan ileri giderdim de, ne onun ne benim evim hiç boş olmamıştı. Günlük evler de o zaman bu kadar revaçta değildi, ya da biz bilmiyorduk.
Gergince ayağa kalkıp öylece aynanın karşısına geçiyorum, dünya kadar büyük, birazcık da sarkık memelerim beni yoran şey. Pornolardaki o dik memeler gibi değiller, uçları hafifçe yere bakıyor. Attığım her adımda sallanmaları garip geliyor hala, onlarla oynamaya bayılıyorum oysa ki. Kendi meme uçlarımı emmek bile beni çıldırtıyor, başka birisi dokunsa deliririm herhalde.
Birazcık çıkık olan göbeğimi sorun etmiyorum, ama kıldan görünmeyen amım...
Kılların üstünü almakta bir sıkıntım yok, esas sorun dudaklarda başlıyor. insanlar bu kılları almayı nasıl beceriyor hiç anlamıyorum, beni çok rahatsız etseler de ne jiletle, ne de makineyle almaya cesaret edemiyorum. o yüzden o pembe bakire dudakları hep siyah kıllarım ile kaplı. İşte bunlar 22 yaşında azgınlıktan kudurmama rağmen hiç kimseye siktirmeme nedenlerim..
Derin bir nefes alıp duşa girerken yakın arkadaşıma dudak büken bir emoji atıyorum, bana bu siteye PornHup ;) kaydolmamı öneren de bu arkadaşımdı zaten. Duştan çıktığımda ondan gelen cevapsız aramaya dönüyorum.
"Yani Ada, umutsuz vaka oldun çıktın iyi mi?" çıplak vücudumu kurularken hala zonklayan ve asla tatmin olmayan amıma yavaşça baskı yapıyorum. Ben cevap vermeden devam ediyor.
"Dinle artık sözümü, pabuç gibi dilin de var işte, git bir hafta sonu için Almanya'ya, bak bakalım dönerken düzgün yürüyebiliyor musun?"
Tam da ihtiyacım olan bu zaten, düzgün yürüyemeyeceğim kadar iyi bir sevişme. Pornoları kıskandıracak tarzdan hem de, gerçek inlemeli.
"İyi," diyorum derin bir nefes alıp. "Çıkınca bize gel bari, tek başıma kıvıramam bu işi."
Arkadaşım Aysu gelene kadar uçaklara ve otellere bakıyor, nerede kalsam çok daha verimli geçeceğine karar vermeye çalışıyorum. Annemlere söyleyeceğim yalanı da buluyorum bu esnada. 8 - 9 Yıl önce ailem Almanya’dan kesin dönüş yapmıştı. Ben Almanyada doğup orada okula gittiğim için Almancam da hala iyiydi, burada da özel bir üniversitede Alman dili ve edebiyatı okuyordum zaten.
Aysu da aynı üniversitede felsefe okuyor. Ailelerimiz Almanya’dan arkadaşlar, üç sene önce Aysu Almanya’da çok sorun çıkarınca başı belaya girmesin diye buraya yollamışlardı. Birisi şeytana pabucunu ters giydirebilirse o da Aysu’dur zaten.
Aysu geldiğinde planı netleştirdik, ben Hamburg’a değil de sanki Aysu’yla onların Bodrumdaki yazlığına gidiyormuş gibi yapacaktım O da orada geçen seneden beri takıldığı çocukla buluşacaktı.
Bileti bir ay sonrasına almam da planlıydı, Hamburg’da o zamanlarda bir yığın müzikal ve spor etkinlik vardı. Üstüne birçok şirketin de seminer dönemiydi ve bu yüzden birçok firsat elime art arda geçecekti, hem bu arada kendimi elimden geldiğince spora da verebilirdim. Hamburg'daki lüks bir otelde yer ayırtırken, Almanya'da emekli olan nenem ve dedemin bana verdikleri harçlıkları kullandım.
Bir ay hızlıca geçerken de günlük sporumu yaptım ve yediklerime dikkat ettim. Gitmeme iki hafta kala tüm vücut ağdası ve ekstra bakım yaptırmak da hiç gözümde büyümemişti, amımın dudaklarını alsalar da, üst kısımda üçgen şeklindeki bölgeye dokundurtmamıştım. Böyle kendimi daha azgın hissediyordum. Almanya’ya indiğimde amım yine iki haftalık kıllar ile kaplı olacaktı.
Büyük memelerimi daha çok öne çıkaracak üç tane sütyen ve bunlara uygun tangalar, stringler aldım. Kendimi pahalı bir orospu gibi hissetmek beni daha da azdırıyordu. Gitmeme iki gün kala sürekli açık seçik rüyalar görüyor, her seferinde başka bir fanteziyle uyanıyordum. Hem de korkuyordum bu sefer de bulamayacağım birini diye. Havaalanında Aysu’ya sarıldıktan sonra kıçıma iyi bir şaplak attı.
"Bu sefer de siktirmeden dönersen, ben sikeceğim seni ona göre," kendisini iyice bana sürterken bir kere de daha sarılıp boynumu öptü, buna verdiğim tek tepki ıslanmak oldu. Şu an beni yatırsa hiç de hayır demezdim zaten.
"Bu sefer de siktirmeden gelirsem, o üçlü teklifini düşüneceğim." kendimi ona sürterken etrafta bizi izlemeye başlayan insanlar olduğunu fark ettim.
"Hadi azgın orospu, git Bodruma da siksin seni o esmer aygır." Ben yurt dışı terminaline giderken ayrılıyor yolumuz, bir hafta boyunca ikimizi de neler bekliyor hiç bilmiyorum.
Otele girip check in yaptırdıktan sonra, hızlıca odama gidip bir duş alıyorum. Yol yorgunu olsam da azgınlığım ve heyecanım hat safhada. Duş aldıktan sonra saçlarımı kabartmadan, düzleştirerek kurutuyorum, makyaj olarak sadece bir rimel ve kıpkırmızı bir rujla yetiniyorum, çıkık dudaklarım zaten her zaman ilgi çekerdi, ama bu gece daha fazla ilgiye, avcılar arasında dikkat çekecek bir şeylere ihtiyacım vardı. Belimin ortasına gelen kahverengi kıvırcık saçlarıma geçen hafta karamel rengi gölge attırmıştım. Bana daha çekici ve kadınsı bir hava da katmıştı. Geçenlerde yine birisiyle snapchatten yazışırken saçlarımı dölleri ile kaplamayı istediğini söylediğinde, saçların da seksi etkileyebilecek bir şey olduğunu anlamıştım. Yüksek bel tangam, kıçımı ikiye ayırıp yuvarlaklığını ortaya çıkartan dantelli siyah bir kumaş. Sutyenim ise büyük memeli kadınlar için özel tasarlanmış, memeleri daha dik gösterse de sadece tülden ibaret. Tam meme uçlarının denk geldiği yerde x şeklinde incecik deri kumaş parçası atılmış.
Siyah, abartısız mini elbisemin yakası düz kesim, sadece birazcık çatal gösteriyor, fakat o kadar dar ki, memelerim yürürken üstten hareket ediyor gibi. Meme uçlarımın olduğu yerdeyse x işareti çok belirgin ve bu beni bir şekilde tahrik ediyor. Jartiyer çorabımı ve siyah topuklu ayakkabımı giyip çıkıyorum odadan. Asansöre girer girmez yaşlı bir adamın aynadan kalçalarıma bakması tercihimin doğru olduğunu gösteriyor. Bu topuklular ile boyum 1.80′i geçmiş, senin ile olmaz amcacığım, ama yine de beğenilmek hoşuma gidiyor. Benden önce inmezse ona sürtünerek inmeyi gözden geçiriyorum, kalp krizi geçirmez umarım. Alman nezaketi ile bana yol verse de, neler kaybettiğinin farkında dahi değil, asansör kapıları kapanana kadar kıçımı kıvırarak yürüyorum. Her ne kadar birkaç kilo fazlam da olsa, vücudum çok orantılı. Uzun bacaklar, geniş basen ve kalçalar, hafif bir göbek ama yine de ince bir bel ve kocaman, kavun kadar iki meme. Kim bilir nasıl sikmeyi düşünmüştür amca beni, aklımda sadece kocaman sikler var bara doğru yürürken. Çantamda bu gece için ihtiyacım olabilecek her şey çoktan hazır.
Bar pazartesi gününe göre yoğun, seçtiğim zaman diliminin doğruluğu beni gülümsetiyor. Geniş alanda göz gezdirirken, ilgimi çekebilecek birileri var mı diye bakıyorum. Arka masalarda oturan geneli orta yaşlı erkekleri, muhtemelen bir şeyler kutlamaya gelmiş ergenleri hemen eliyorum. Gözüme çarpan kimse olmayınca da bara gidip içecek bir şeyler sipariş ediyorum. Gözden çok da uzak olmayan, ama loş bir bar sandalyesinde otururken her adımım hesaplı. Biri avlanmak isterse beni görebilir, ama başka türlü göze çok da batmam. Bar sandalyesi uzun bacaklarımı ve kalçalarımı belli ediyor . Yakışıklı barmen dikkatimi çekse de beklemeye karar veriyorum. Ilk içkimi serinkanlılıkla içerken çok sık olmayacak şekilde etrafa göz gezdiriyorum. Ilk içkim bittiğinde, gözüme birileri takılıyor. Bardan uzak bir masada oturan kalabalık bir erkek grubu. Hepsi oldukça hoş görünüyorlar, aralarından birini seçmek zor. Bu yüzden bana gelen ilkini kabul etmeye karar veriyorum. Şimdiki soru sadece ne kadar beklemem gerekeceği.
İkinci içkim geldiğinde o taraftan gelen gülme sesine dönüyorum. Planlı bir hareket olmasa da hemen sonuç alıyorum. Gözlerim birisiyle temas kuruyor, bu uzaklıktan seçemesem de sorun değil, zaten çok da seçici olmayacağım. Göz temasını birkaç saniye sürdürdükten sonra başımı yana eğip gülümsüyorum, bir yerde bunun işe yaradığını duymuştum. Önüme dönüp içkimin tadını çıkarırken çoktan kalp atışlarım hızlanmıştı. Kendimi bir kedi gibi oturduğum yere sürtmemek için bacak bacak üstüne atıyorum. Ben kendime 3. kokteyli bakıp, barmenden tavsiye isterken yanımdaki sandalye doluyor.
"Eğer izin verirseniz size ben bir şey tavsiye edebilirim," Kıvırcık saçlı esmer güzeli şansın benden yana olduğunu gösteriyor. Gözlerim her şeyden önce dolgun dudaklarına kaydığında teşekkür edip teklifi kabul ediyorum. Yeşil baygın gözleri, uzun boyu ve zamanının çoğunu spor salonunda geçirdiğini belli eden geniş omuzları var. Siyah bir gömlekle eskitilmiş bir kotun altında, beyaz spor ayakkabısı giymiş. Parmaklarında yüzükler ve bileğindeki bileklikler ellerini güzel gösteriyor. O yüzüklerin soğukluğunun tenimde nasıl bir his bırakacağını düşünmek bile beni çıldırtırken, sakince yerimde kalmak çok zor.
"Hamburg’a ilk gelişiniz mi?'' Sorusuyla birlikte beni süzerken bize doğru uzatılan bardaklardan birisini bana veriyor.
''Evet, sizin?'' Başını diğer yana eğip tartar gibi bana bakıyor, ikimizin de aynı anda avcı ve av olması beni daha da heyecanlandırıyor.
Kısa sürede saniyede senli benli oluveriyoruz, 5 dakika geçmeden de bar sandalyesini iyice bana yaklaştırmış bile. Bu esnada 25 yaşında yarı alman olduğunu öğreniyorum, annesi İspanyol'muş. Bu güzel dudaklarını ve esmer tenini açıklıyor. Sürekli bir ilişkisi olmadığını da laf arasında ekliyor.
''Uzun süreli şeyler pek bana göre değil,'' Diyor. ''Benim uzun süren şeylerle pek de bir derdim yok'' Diyerek cilveli bir şekilde gülümsüyorum. Atağa geçmesinin tam da zamanı.
Bilinçli bir şekilde sürekli bacaklarıma sürten bacakları beni daha da azdırıyor, omuzumdan göğsüme doğru attığım saçlarımı geri doğru atacakken, mememe elinin tersini sürüyor. Ayak üstü birbirimize sürtünerek dans ediyoruz sanki. İnlememem imkansız, belimi bir kedi gibi kıvırıveriyorum, Gözleri ışıldıyor çapkının vakit harcamak gibi bir derdi yok ben de zaten gel sik der gibi bacaklarımı bir aralıyor bir kapatıyorum. Nikolas boynumu okşarken parmaklarıyla elbisemin askısını itiyor. Hayatım boyunca bu kadar heyecanlanmamıştım sanki. Elini çekmeden yeniden gülümsüyor bana, ne hissettirdiğinin bilincinde, göğüslerimin dikkat çekicilğinden, dudaklarımdan bahsediyor. Kulağıma eğilirken bilinçli bir şekilde nefesiyle bütün tüylerimi diken diken ediyor. ''buraya sevişmek için gelmiş gibisin'' diye fısıldıyor. Zor nefes alıp hı hı diyorum sadece. Hareket etmeden devam ediyor omuzumu okşamaya, kalp atışlarım çoktan hızlanmış bile. Bacaklarımı birbirine bastırışım gözünden kaçmıyor tabii ki. O da inler gibi bir nefes çekiyor içine.
"Bu kadar mı azdırdım seni gerçekten?" diye sorarken etkilenmiş gibi. Gözleri memelerime odaklanmış.
"Daha sana dokunmadım bile ve zor nefes alıyorsun, memelerine bak, bir dokunuşla uçları fırladı bile." soğuk baş parmağı boynumdan bacaklarıma kadar indiriyor, ayağa kalkarken de iyice aralıyor bacaklarımı. Bir barda olmamız onun umrunda değil, beniyse daha çok azdırıyor.
"Daha öpmedim bile seni, amın da azdı mı yoksa? Klitorisin de şişti mi meme uçların gibi?"
Bana yukarıdan bakması çok hoşuma gidiyor, bacaklarımı iyice aralayıp bar taburesinde öne doğru kayıyorum.
"Sen söyle bakalım azmış mı amım" elini bacağımın arasına götürmem yetiyor. Beni öpsün diye boynumu kaldırdığımda tembel parmakları daha amıma değmemiş bile.
"Önce ne kadar azdın onu göreceğim," diyor beni öpmeyi reddederek eller bacaklarımla amımın birleştiği aradan külodumun içine giriyor, bızırıma dokunduğunda yeniden inliyorum, umursamadan gülümserken eli birden aşağıya gidiyor ve amıma bir parmağını hafifçe itiyor. Barda, beni daha öpmemişken amıma parmağını sokuyor, daha sik bile girmemiş amıma, buz gibi parmağını sokuyor. başkasının parmağı kendi parmaklarım gibi değil devam etse boşalırım.
"sırılsıklamsın, sik görünce dayanamıyorsun dimi, yetiyor mu bu dar amcığa sadece bir sik?" Kollarımı arkamda kalmış olan bara dayıyorum, memelerim daha çok ortaya çıksın diye, barda neredeyse ver dese verecek seviyeye gelmiş halde ona bakıyorum.
"Bilmem, kimse sikmedi daha." Memelerime diktiği gözleri bir anda buluyor gözlerimi. Şaşkınca bana bakıyor, ama bunun onun pek de umurunda olduğunu sanmıyorum.
"Bakire demek amcığın, 22 yıl nasıl dayandın bu azgınlıkla, doğruyu söyle." Gülümsemesi yüzüne iyice yayılırken kendimi etli dudaklarına bakmaktan alıkoyamıyorum. Yine de cevap beklemeden parmağını amımdan çıkarıp dudaklarıma getiriyor. Ağzıma alıp emdiğimde inliyor.
"Ağzın da bakire dimi? Kimse sikmemiş belli, böyle yalanmaz çünkü." Parmaklarını ağzımdan çıkarınca ona bakakalıyorum.
Bu kadar ıslandığım hiç olmamıştı, böyle azgınlık, bir barda olmamız benimle argo konuşması...Ellerini iki yanımdan arkamdaki masaya dayadığında bacaklarımı daha da açıyorum.
"Memelerin ya? Onları da mı sikmediler" kollarıyla iki yandan memelerime baskı yapıyor. Iyice yaklaştığında bu sefer öpeceğinden eminim.
"Korkma benim bakire orospum, her yerini sikeceğim. Memelerini, amını, götünü, ağzını..." Sonra beni öpüyor.
Seneler önce, çoktan unuttuğum o öpüşme gibi değil, dudaklarımı yiyor resmen. Hemen ardından geri çekilince büyük bir hüsrana uğruyorum.
"Gidip masamdan telefonumu ve oda kartını alacağım." Başımı sallarken ona sürtünüp ayağa kalkıyorum, kotunda belli belirsiz bir kabarıklık var.
"Tuvalete gitmem lazım" başını salladığında ben titreyen bacaklarımla yürümeye başlıyorum.
Lüks tuvalette sakinleşmeye çalışırken demin yaptıklarımı fark ediyorum. Dolu bir barda, herkesin görebileceği bir yerde sadece adını bildiğim bir adamın parmağını amıma sokmasına izin vermiştim. Biri bir şey fark etti mi diye düşünürken kendimi sakinleştirmek için kollarıma su tutuyorum. Amım ise sakinleşmemiş hala sıcak ve ıslak Yeniden dışarıya çıktığımda çoktan planım belli, bu gecenin tadını çıkart, yarın otelden ayrıl. Yeni bir otel bul ve barında sevişme.
Nikolas tuvaletin önünde beni bekliyor. Birlikte asansöre yürürken kolu omuzumda.
"Bu uzun zaman için atabileceğin son düzgün adımlar, yarın amın, bacakların çalışmayacak." uzun kelimesine yaptığı vurguya gülümsüyorum asansöre bindiğimizde ondan önce davranıp 7.kata basıyorum. Tabii ki de onun odasına gidecek değilim. Tek kalıp kalmadığını bile bilmiyorum.
"Seni senin odanda sikeyim mi istiyorsun?" elini memelerime atarken asansörde yalnız olmamamız da umurunda değil ve bu beni daha da azdırıyor. Her şeyi defalarca planlarken böyle argo konuşan üstümde hakimiyet kuran bir erkek düşünmemiştim. Heyecanım artıyor.
"Bakire orospum neden korkuyor, arkadaşlarımdan mı?"
"Bu gece kim gelirse siktirmeyecek miydin zaten?" cevap vermeyince mememi sıkıyor, ben inlerken 7.kata varıyoruz.
İnerken elini mememden çekse de daha asansör kapanmadan bir tokat atıyor kıçıma.
"söyle, yoksa amcığın sadece bana mı azdı." odama giderken aradaki mesafeyi koruyorum.
"aylardır su içinde amcığım, siktirecek birini arıyordum." Çantamı elimden alıp kartla kapıyı açıyor. Mini bardan kendisine içki doldururken ben yatağa oturuyorum.
"daha bara girerken azmıştım,"
Gelip önümde duruyor, başım bu sefer tam kalça hizasında. Eliyle başımın arkasından tutup sikine yaslıyor. Kot pantolonundan hafif belli olan çıkıklığa yüzümü sürtüyorum.
"sik yalamayı öğrenmek ister misin bebeğim?" Gözlerimi gözlerine dikerken inliyorum. Bebeğim demesi de bakire orospum demesi kadar hoşuma gidiyor.
"Aç pantolonumu, sikimi eline al." dediğini yaparken heyecandan ellerim titriyor. Elime aldığım ateş gibi sıcak ve taş gibi sert. Hangimiz daha sesli inliyor bilmiyorum. Sürekli internette görüp okusam da, gerçekten bu kadar sert olması beni şaşırtıyor. Amım yine zonklarken bu sefer orgazm için acele etmeye hiç niyetim yok. Webcam da birkaç kere gördüğüm için tükürüyorum sikin üzerine.
"Güzel orospum benim, elin acemi ama ne yapman gerek çok iyi biliyorsun." Elimle sikini sıvazlarken kasığını öpüyorum. Bütün kırmızı rujum bir iz bırakıyor.
Sonra da taşaklarını yalamaya başlıyorum. Sarkan torbalardan bir tanesini ağzıma alıp somururken, yüz ifadesi beni daha da azdırıyor. Erkekleri daha çok azdırırmış taşak yalamak, o kadar fazla porno tecrübem var ki.
Dilimle kökünden başına yalıyorum biraz daha sertleşen siki, gittikçe kalınlaşıp büyüyor. Hımm güzel bir sike denk gelmek daha da mutlu ediyor beni. Bir kez kendimi uzaklaştırıp tüm dikkatimle sikini izliyorum. İki elimle tuttuğumda sadece başı açıkta kalıyor. Ancak beni asıl etkileyen şey kalınlığı. Uzun parmaklarım etrafını çevrelediğinde sadece tırnaklarım birbirine değiyor. Kollarındaki damarlar gibi, sikindeki damarlar da kendini belli ediyor. Sünnetsiz derisinden iri başı hafif dışarı taşmış birazdan da bakireliğimi alacak.
Tamponla daha rahat ettiğim ve sürekli tanga giydiğim için pet kullanmam zaten imkansızdı. Türkiye’de bulamadığım için tatilde Almanya’ya geldiğimde ya da Aysu geldiğinde sürekli bana mini tampon alıp getiriyordu, çünkü kalınlığı bir santimi bile bulmayan normal boylar canımı yakıyordu. Şimdi bu kalın sik nasıl içime girecek, canımı gerçekten söylenen kadar yakacak mı merak ediyordum. İnternette gördüğümde hep dikkatimi çeken sünnet derisiyle oynuyor, dilimi elimden arta kalan yerde gezdiriyorum. Onun da kasıklarında, bilinçli bir şekilde bırakılmış kıllar var.
''Giderdin mi merakını, beğendin mi sikimi?'' Çenemi sevip başımı okşuyor. Başımı salladığımda kabul etmezce gülümsüyor.
"Söyle," sesi buyurgan. "Kaç sik gördün şimdiye kadar, ne yapman gerektiğini çok iyi biliyorsun orospu sadece acemisin.''
''Canlı bu ilk,'' dedikten sonra sikinin ucundaki zevk sıvısını yalıyorum gözlerine bakarak. Dudaklarımı geri çekmeden, her ağzımı açtığımda dudaklarım sikine değecek şekilde konuşmaya devam ediyorum.
"Ama bir yığın online sik gördüm, bir tanesinde piercing vardı."
''Azdırdın dimi hepsini, tam bir sik kaldıransın sen, bekle, ben sana daha ne sikler göstereceğim. Ama önce beni memnun etmen lazım, aç ağzını, dişlerine dikkat et.'' Saçlarımdan tutup beni yönlendirdiğinde ağzımı açıp sikini ağzıma alıyorum, ikimiz aynı anda inliyoruz. Daha önce bir muzla çok kez ağzıma almayı denemiş olsam da hiçbiri bu kadar kalın değildi, bu kadar sıcak da, bu kadar tahrik edici de. Çenem ikinci saniyenden ağrımaya başlasa da emdiğim siki bırakmak istemiyorum. Bir elim sikinde bir elim ise kendimi okşuyor.
Birkaç santim daha kendini ileri attığında, ağzım tamamen dolu sadece damağıma kadar ilerleyebilmiş sik nefes almamı engelliyor. Dişler diyor arada sinirle ağzımı daha çok açmam mümkün değil.
Dilimi içerideki kısmın etrafında çevirip sonrasında elimden geldiğince emiyorum, Aysunun gösterdiği bu taktik hoşuna gidince yavaşça ağzımdaki kısmı dışarı çıkarıp, tam ucunu dişlerimi dudaklarımla kaplayıp ısırıyorum. Sımsıcak kadife gibi baş kısmı yaladığım hiç bir muz salatalık aynı tadı vermiyormuş meğer.
Bir kere daha inlerken saçlarımı geriye doğru çekip taşaklarını ağzıma veriyor. Aysu aklıma gelmişken, yatağın üzerinde, yan tarafıma atılmış çantamı alıyorum. "Sikim seni yeterince meşgul etmiyor mu kaltak?'' inler gibi sesiyle saçlarımı daha çok çekiyor, yanağıma çok hafifçe vurması da beni yine daha da azdırıyor. ''Fotoğrafımı çek.'' Diyorum bir saniyeliğine taşaklarını ağzımdan çıkardığımda, gülerek telefonumu elimden alıyor.
''Kimi azdıracaksın orospu?" Eliyle kafamı iyice sikine bastırırken cevap vermeme fırsat bile tanımıyor. Fotoğrafları çektikten sonra telefonu yatağın ulaşamayacağım bir tarafına fırlatıyor.
''Önce beni azdırman lazım ki, o fotoğrafları hak ettiğini anlayalım.'' Başımı biraz daha zorlarken, ellerimle taşaklarına masaj yapıyorum. Bir anda gözleri kayıyor.
''Nasıl şehvetli bakıyorsun farkındasın değil mi? Hiçbir şey yapmana gerek yok, bakarak bile kudurtabilirsin birilerini.'' Biliyorum, bayılıyorum da bunu yapmaya. Sadece etrafımda benimle konuşmaya cesaret edecek kimse yoktu bu zamana kadar, ben de gidip konuşabilecek bir insan değildim.
Sikini ağzımdan çıkartıp beni yatağın üstüne doğru itiyor. Dirseklerimden geriye yaslanıp onu süzüyorum boydan boya.
Ne saçları, ne gömleği hiçbir şekilde dağınık değil. Dudaklarında hafif bir ruj izi var, bir de pantolonu kasıklarından aşağıya inmiş. Büyük ski bir muz gibi yukarı kıvrılmış.
Bu görüntü beni daha da tahrik ediyor, şu an her şey beni tahrik ediyor zaten. Bacaklarını iki yana açıp ağırlığını vermeden üstüme oturuyor. Pornolarda bunu hep kadınların erkeklere yaptığını görürdüm. Sikini Siyah elbisemin üstünden çeneme kadar sürüyor.
İki meme ucumu parmak uçlarıyla sıkıp sıkıp bırakırken bir daha inliyorum. Çeneme değen sikin ucunu öperken, bu dirty talk olayını nasıl sevdiğimi fark ediyorum, sadece ben nasıl cevap verebilirim bilmiyorum.
''Arkadaşların da azdı mı beni görür görmez?'' Diye sorduktan sonra sikinin ucunu yeniden emiyorum. Bunu her yapışımda gözlerinin odağını kaybetmesi o kadar hoşuma gidiyor ki, yeterince sikini emersem kendi kendime boşalırmışım gibi hissediyorum.
"Hem de nasıl... yürüyüp geçmenle hepsi azdı, şimdi ben senin ağzını sikiyorum onlar ellerini." Bunu dedikten sonra sikini ağzımdan çıkartıyor, üstümde biraz kayıp aramıza mesafe koymasına inleyerek itiraz ediyorum.
Elbisemin üstünü iyice aşağıya çekip siyah sutyenimi ortaya çıkarıyor. Memelerime vereceği tepkiyi merakla izlerken, iki eliyle iki yandan bastırıp kafasını memelerimin arasına gömüyor. Memelerimin birbirine değen yerlerine Diliyle ıslak öpücükler bıraktığında dengemi kaybedip yatağa devriliyoruz, bacak aram yangın yeri. Hiç istifini bozmadan aynı yeri uzunca yalıyor, öpüyor. somurup ısırıyor.
Çenesindeki sakalların verdiği tahriş hissine bağımlı oluyorum.
"Amıma da sürecek misin böyle sakallarını?
Sutyenimin üzerinden meme ucumu sertçe ısırıyor.
"klitorisini böyle ısıracağım," sütyenimi aşağıya çekerek bir mememi serbest bırakıyor. Büyük memem hemen cıvık bir hamur gibi dağılıyor.
"Kaç beden orospu memelerin?" Mememe yandan bir tokat atınca inliyorum.
"90F, sikecek misin memelerimi? Üstüne boşal ne olur spermlerini mememden yalamak istiyorum." ikinci mememi serbest bırakırken gözlerime şaşkınlıkla bakıyor.
"Küçük orospumun böyle fantezileri var demek ki," meme ucumu ısırıp öperken kalçalarımı ona sürtüyorum. " Oh hiç böyle büyük ve güzel meme sikmemiştim orospu iki kişi yalasak doymayız bunlara" beğenmediğim memelere övgüler güvenimi artırıyor, demek ki erkekler çıldırıyor böyle göğüslere.
Hala bir şekilde kucağımda oturuyor olması nefesimi kesiyor.
"önce amını sikeceğim, ama seninle bittiğimizde sikilmemiş yerin kalmamış olacak. Bir ay boyunca her adım attığında amın beni hatırlayacak."
Bir mememin alt kısmını emerken diğerini sürekli çekiştiriyor, oynak memelerimi tamamen salyalara boğarken bilinçli bir şekilde arasında iz bırakıyor. Göğüs uçlarım hiç bir mastürbasyonda bu kadar sertleşmemişti.
"Yarın çok daha eğleneceğiz seninle." Elbisemi sıyırarak kalçalarıma getiriyor ve orada topluyor. Artık yataktan kaymış vaziyette, yerde oturuyor. Göbeğime bıraktığı öpücükler gıdıklarken gülmeden edemiyorum.
Tam bacağımın arasına girdiğinde ellerimle elbisemi çıkarıp yine dirseklerime yaslanıyorum.
Sol kasığıma, kemiğin hemen altına sert bir öpücük bırakıyor. "Burası böyle öpülmez, bebeğim." Diyor bacak aramı okşarken, eli amıma yine de değmiyor. Bana attığı lafa sadece inliyorum.
"Nasıl öpülür öğrenmek ister misin, ha küçük orospum?"
"Evet" derken dayanamayıp başımı altımdaki yatağa koyuyorum, dizlerimin bağı çoktan çözülmüş.
Öptüğü yeri yeniden öperken bu sefer ağzına alıp emiyor da, birkaç saniye sonra sızlamaya başlayan tenim direkt olarak amımla bağlı sanki, o ağzında somurdukça benim amım daha da sulanıyor. Bu arada bacaklarımdaki elini çekip mememe atıyor ve tenimi her içine çektiğinde mememe bir tokat atıyor.
Toplamda 10 saniye sürmeyen şey benim çoktan çığlık atmama neden olmuş bile. Emdiği yere nefesini üflediğinde dizlerimi kırmaya çalışıyorum. Böyle bir şeyin zevk verebileceğini bile tahmin edemezken neredeyse boşalacağım.
"Aynısını amına da yapacağım." diyor emdiği yerin etrafını ısırırken, "sen boşalana kadar, yeniden azıp sik beni diye yalvarana kadar durmayacağım." dizleri üstünde durup iki eliyle iki mememe vuruyor. "duydun mu beni?" meme ucumu iki parmağı arasına alıp oynamaya başlıyor. Bir erkeğin güçlü parmakları kendi kendine göğsünü sıkmak gibi değilmiş. canım yanıyor ama aynı anda meme uçlarım amım kadar hassas. "evet!" Haykırıyorum resmen "iyi." yüzüğüyle mememe vurup bacaklarımı iyice açıyor.
Siyah tangamın en ıslak yerinden tutup kenara çekerken başımı kaldırıp tepkisine bakıyorum. Dudaklarını yalarken bana bir bakış atıyor. Uzun bıraktığım kılları çekiştirirken belimi yukarı kaldırıyorum. "Bu kılları yarın tüm yüzümde hissedeceğim." Eğilip amımı boydan boya yalıyor, ve tüm vücudum bu zevk karşısında kasılarak tepki veriyor."Gerçekten kimse yalamadı dimi bu güzel amcığı?" Sesi şaşkın, ama şu an konuşması pek de hoşuma gitmiyor. "Durma!" diye bağırırken, diliyle boydan boya yeniden yalıyor beni, bir dondurmayı, bir siki yalar gibi.
Üçüncü yalayışında, klitorisimde durup nefesini veriyor ve sonrasında klitorisimi ağzına alıp emiyor. Niye bu kadar erteledim bu zevki. Sıcak dili amımı yeni keşfediyordu ama benim için bu sıcaklık, dilinin baskısı fazlaydı bile. Gözlerimi ne zaman kapadım. Ve tam da o anda geliyorum. Diliyle ağzının içindeki klitorisime bir fiske vuruyor. Kendi kendimi parmaklamam gibi değil klitorisin kendi gibi sıcak bir dil ile ezilmesi gözlerimde kıvılcım çaktırıyor. Orgazmım bu şekilde bitmek bilmiyor, amımdaki zonklama tüm vücuduma yayılırken yine inliyorum. Klitorisimi uzun uzun emerken bir parmağını amıma sokuyor. Ah siki parçalasın önce amımı ama parmağı da bir sik gibi içimde.
Birkaç saniye sonra kendime geldiğimde ağlamak üzereyim, hayatımın en şiddetli orgazmıydı ama ben şimdi daha da azgınım. "Ne olur sik beni artık!" Amımdaki parmağını çıkarıp meme ucuma sürüyor. Meme ucum am sularımdan ıslanıyor.
"Condom nerede?" odanın uzak köşesindeki valizi gösteriyorum. "Sikerim böyle işi amına koyim!"
Dizlerine kadar indirdiği pantolonunu hızlıca çıkarıp valize yönleniyor.
"Gel koy hadi amıma" mememin ucunu emiyorum, birazdan sikileceğim ama eski alışkanlığımdan bir anda vazgeçemem. kendi amımın tadını belli belirsiz alırken bacaklarımı daha da açıyorum.
"Gel sik nolur amım yanıyor!" Valizden bir kutu kondomu almış gelirken gömleğini de çıkarıyor.
Condomu kalın sikine geçirirken tangamı çıkarıyorum, beni yatağın tam kenarına konumlandırıp mememe bir tokat daha atıyor. Ah niye bu kadar hoşuma gidiyor aşağılanmak.
Sikine tükürüp yavaşça içime girerken bil eliyle de klitorisimi ovuyor. Yıllardır beklediğim o anı aklıma kaydetmek istiyorum ama ne kadar hızlı gelişiyor her şey. Zaten ıslak ve açık bekliyor amım, ben de saf bir bakire gibi tedirgin değilim. Kırk yıllık orospu gibi bacaklarım aralık sikilmeyi bekliyorum.
"Dapdar bakire amcığın, sikiyorum bak, ohh yanıyor." Kalın sikinin verdiği rahatsızlığı klitorisimi ovarak gideriyor. Rahatsızlık dedim içime giren sıcak sert et parçasının getirdiği genişleme duygusu. Ne demişti Aysu orospusu sanki ufak bir sıyrık gibi acımıştı bekareti. İçime girdikçe inlemem artıyor, daha çok zevk alıyorum. Sikinin tamamı içime girince kılları amma sürtünüyor. Kızlığımı çoktan parçalayıp geçmiştir içimi yakan siki, sadece bir karıncalanma hissettim sanki. Ohh bunlar hiç önemli değil şimdi artık hayat boyu içimde bu kalınlığı ve sıcaklığı isteyeceğimi biliyorum.
"Eļlerinle bacaklarını tut, kendine çek. Beynin yanana kadar sikcem seni, orospu."
dediğini yapıyorum, amımda bir şeyin olması beni çok da azdırmasa da parmağı ile klitorisime yaptığı şey beni öldürüyor.
İkiye katlanmış vücudumda kendini geri ileri hareket ettirirken kıçıma da şaplak atıyor. Dizlerim göğüslerimi ezecek kadar katlanmış en savunması halim ile yeni tanıdığım bir erkek üzerime sertçe darbeler ile abanıyor. İlk gazdan sonra şimdi o da daha sakin, içimde yavaş yavaş gidip gelse de darbeleri kendinden emin.
"Her amına girdiğimde memelerin zıplıyor, daracık amın da yanıyor"
Evet amım yanıyor sanki uzaklardan gelen hafifçe bir sızı var ama ezici bir zevk denizindeyim. İçime ilk defa giren kocaman bir sike nasıl bu kadar alıştım. Yıllardır eksik parçammış gibi. Bu kalın sik amımı gerdikçe daha çok inliyorum, dar amım genişleyeceğine daha çok sarıyor galiba içindeki kor demiri. Göğüslerim arasından ter süzülüyor, sikilmekten, belki amımda gizlenen sızıdan, belki de bakire amımı parçalayan bu kalın sikten. Üzerime eğilip dudaklarımı emiyor. Geri çekilip küçük tokatlar ile yanağıma vuruyor.
"Sevdin mi yarak yemeyi orospu" İçimden çıkıyor. Ucu kanım ile pembeleşmiş prezervatifi çıkartarak bana doğru sallıyor " yarağa otur orospu göğüslerini yiyeceğim"
Aylardır yaptığım planların hepsi uçuyor aklımdan yatağa oturmuş bu yakışıklı erkeğin parlayan sikine kendim yerleşiyorum. Saniyelerce ayrı kalmak bile zor gelmişti. İki eli ile tek göğsümü kavrıyor. Bir yandan da beni yönlendiriyor. " yavaş orospu yavaşça otur kalk, kırma sikimi" Göğüs uçlarımı vakumluyor sonra yanlarına dişleri geçiyor. Aynısını diğer göğsüme yapıyor. Parmakları arasında iki göğsümü aynı anda sıkınca ağzımdan bir çığlık çıkıyor. Acı ve zevk aynı anda. Misyonerdekinden farklı açıdan içime giren sik daha çok zevk veriyor sanki. Farklı pozisyonlar bu yüzden var demek ki. Garip bir şey oluyor. Göğüs ucumu emen dilin verdiği zevkten daha garip bir şey. Karnıma yakın bir yerleri eziyor siki. Ta oralardan bir kelebeklenme başlıyor. Ellerimin titremesine şaşıyorum. Hareketsiz kaldığım sikin üstünde titreyerek bekliyorum. Gözlerimi açtığımda renkleri daha kırmızı görüyorum. Orgazm bu demek, tüm kendimi tatminler yalanmış. " tam bir orospu olacaksın bakirem, tam bir orospu" Beni sırtüstü yatırırken sikini gelip göğüslerimin arasına sokuyor. İki yandan bastırarak sikini sürtüyor. Sularım ile kaplı siki iki göğsümün arasını da yakıyor şimdi. Çok geçmeden bağırma sırası onda önce göğüs aramda sıcak bir akıntı hissediyorum. Bu kadar sıcak mı oluyor döller, hassas cildim yanıyor sanki. Sonra boynuma çarpıyor aynı akıntı. Sikini tutup ucundan damlayan beyazlıkları boynuma yanaklarıma sürtüyor. Geri devrilirken keskin bir döl kokusu ciğerlerime doluyor.
Bir sürü büyük sikin etrafımı sarıp ağzımı ve memelerimi döl içinde bıraktıkları bir rüyadan uyanırken elimi alışkanlıkla aşağıya atıyorum. Yanımda uyuyan yakışıklı yabancının dün kızlığımı bozan büyük siki kalkmış durumda. Sürünerek aşağı kayıp sikini ağzıma alıyorum, tıpkı rüyamdaki gibi. Önünde diz çöküp sikini yalamak istesem de şu anki şartlar o kadarına da elverişli değil. Ama bugün oteli terk etmeden bunu da yapmayı kafaya koyuyorum. Damağımla sikine baskı yapıp sadece ucunu emiyorum. Gece yatmadan önce gidip sikini yıkadığı için artık am kokum yok sikinde, ne yazık. Siki ağzıma iyice girsin diye kafamı bastırıyorum, tüm gücüne kavuşmamış sik bu haliyle gırtlağıma kadar girerken bir elimle de bacak arasını ovalıyorum. Bu esnada bir el kafamı tutup sikine daha da bastırıyor.
''Otelin uyandırma servisi ne kadar da güzelmiş,'' Kafamı iyice sikine bastırırken tembel gözlerini gözlerime dikiyor. Sırtının altına aldığı yastıkla şimdi bana biraz da olsa tepeden bakıyor Bir anda dikleşmiş siki ağzımı zorluyor.
"Seninle işim bittiğinde her siki köküne kadar alabileceksin ağzına, dün doymadın mı bakire orospum?" Başımı iyice bastırırken çenem acıyor. Ama hiç şikayetçi değilim. Ağzımda bir sik olması beni öylesine tahrik ediyor ki...
"Ama artık bakire değilsin dimi?" Kalçalarını kaldırıp ağzıma itelediğinde burnumdan inleme gibi bir ses çıkıyor.
"Siktim o el değmemiş amını, güzel siktim mi?" Kalçalarını yavaş yavaş aşağı oynatırken, ağzımı sikmeye başlıyor.
‘‘Acıyor mu amın? Acıyorsa sikecek başka yerlerini buluruz güzelim." Saçlarımı çekerek çıkarıyor sikini ağzımdan. İnlemem saç köklerimin acısından değil, artık ağzımda sikinin olmamasından.
"Ayna karşısında domaltıp sikmek gerek seni, her içine girdiğimde memelerin sallanmalı." Bir yastığı yere atıp üstüne diz çökmemi istiyor. Karşıma geçtiğinde siki yine semsert sımsıcak, eğilip memelerime tükürüyor.
"Yağlamak lazım bunları, parıl parıl parlarken sahilde sikmek gerek. Herkes koca memelerini, biraz daha sik kaldır." Memelerimi iki yandan tuttuğumda o da sikini aralarına sokuyor.
"Siktir bakalım memelerini bana, oh ne güzel, yumuşacıklar." Spermden ağırlaşmış topları her ileri gidişinde göğüsüme çarpıp zevkli bir acı bırakıyor. Büyük memelerim sikinin başını dışarıda bırabiliyor sadece, yüzündeki ifade ne kadar zevk aldığının kanıtı, bakmak bile beni daha çok tahrik ediyor.
Bir şekilde bakışlarımı yüzünden çevirip önümdeki sike yoğunlaşabiliyorum. Başımı eğip sikinin ucunu yalıyorum, her memelerimin arasından kayışında, dilimle yalayacağım kadar orada kalıyor. Zevk suyu bana orgazmının yakın olduğunu gösteriyor. Ama şimdi gelirse beni nasıl sikecek?
"Memelerini bembeyaz kaplayacağım," diyor inlerken. Geliş gidişleri hızlanırken ellerini ellerimin üzerine koyup memelerimi daha da sıkıyor,
"Yürüyemeyeceksin, her oturduğunda aklına sikim gelecek." Bu güzel vaatlere kanıyorum. Bir inlemeyle bırakıyor bütün döllerini, ilk perde yüzüme kadar geliyor. Dönüp yüzüne baktığımda bunun onu ne kadar tahrik ettiğini görebiliyorum. Sikini memelerimin arasından çıkartıp kalanını memelerime boşalıyor. Hayallerimdeki gibi.
"Şimdi yala memelerini, temizle. Telefonun nerede?" Baş ucumdaki telefonumu elime alıp ben memelerimi silerken fotoğraflarımı çekiyor.
Kendimi yastığın üzerine bırakıp elimi amıma atıyorum, elime vuruyor.
"Yeterince boşalttın kendini bugüne kadar orospu, artık ben boşaltacağım seni, gel yüzüme otur. Büyük memelerini görmek istiyorum.
"Telefonumu kenara bıraktığında ön kameranın açık olduğunu görüyorum. Kayıtlar bende kalacak ne de olsa, telefona dönüp yüzümdeki dölleri elimle alıp ağzıma atıyorum.
Yüzüne oturduğumda inliyor, önce kontrol etmek için nasıl hissettiğimi soruyor. "Sikim büyük, acımıyor mu hiç?" Başımı sallıyorum, hiç acımıyor amım. Yeniden o siki istiyor sadece. Aysu çıldıracak ilk seferinde böyle büyük bir siki bulmama.
Memelerime vurup sakallarını amıma sürtüyor. Amımdaki kılları çekiyor sert sakallar.
"O zaman yeterince iyi sikmemişim demektir orospu, bugün daha iyi sikmem gerek seni." Sonra da uzanıp klitorisimi ağzına alıyor. Bu beklenmedik atakla çığlık atıyorum. Yukarıya uzattığı elleriyle memelerimi sıkıyor, dişleriyle sabitlediği o küçük noktama diliyle vuruyor, delirecek kadar azsam da orgazm olamıyorum, nedendir bilinmez. Mememdeki bir elini de alıp amıma yerleştiriyor, kupkuru parmak amımda kaydığında zevkim on kat daha artıyor.
“Nasıl bir orospusun sen? Ne ara ıslandı bu am böyle, beni yalamak mı tahrik etti seni?” İşini yarım bırakması hiç hoşuma gitmeyince, amımı ağzına bastırıyorum. Bu sefer elleri yukarıya ulaşamıyor. Memelerime vuramayınca kıçıma vurmaya başlıyor, yüzünü siker gibi kalçalarımı öne arkaya oynatıyorum, bir elim saçlarında, gözlerine bakarken titreyen elimle telefona uzanıyorum, bu anı kaydetmem lazım. Memelerimin üstten görüneceği şekilde titreyen elimle kamerayı tutuyorum, üzerinde kurumuş döllerinin bir kısmı, şimdi amımı yiyor. Yeşil keskin gözleri direct kameraya odaklanmış.
Ön kamerayı çevirip başının yanına bırakıyorum telefonu, kendimi arkaya attığımda saçlarıma yine kalkmaya başlamış olan siki değiyor. Oh, ne çabuk ne güzel. Amıma ittiği parmağı ağzıma verirken dili parmağın yerini alıyor, ben kendi sularımın tadına onun parmağıyla bakarken o diliyle amımı sikiyor.
“Dilinle sikiyorsun amımı, dilin de sikin gibi, kocaman, getir hadi beni artık nolur. Bak amım yanıyor zaten.” Nasıl yapıyor bilmiyorum ama üç saniye içinde orgazm olabilecek amımı orgazmın kıyılarında gezdirip aklımı yerinden ediyor. Süren ve bitmeyen bir zevkin kıyısında orgazmın sınırındayım.
“Kaç yılın hasreti var, nolur boşalt beni.” Parmağını ısırıyorum. Eliyle klitorisimi ovalıyor, bir anda hazırlıksız yakalanıyorum orgazma, çığlık atarken dengemi kaybediyorum, siki şimdi enseme değiyor. Bacaklarım, karnım titreye titreye orgazm oluyorum. Oh öyle yorgunum ki… Gelip beni öpüyor, ‘‘uyu şimdi biraz, uyandığında acımayacağım sana.‘‘ Bir kere de yorgun sızıyorum.
Nikolas beni bir sonraki uyandırışında, gözlerinde şeytani bir parlaklık var.
‘‘Kahvaltı sipariş ettim, birazdan gelecek.‘‘ Saat kaç ki? Sorum ile ilgilenmiyor bile. ‘‘Şimdi seninle bir anlaşma yapacağız.“ Üzerime eğildiğinde kalkmış siki amıma sürtüyor, girse ya içime. Ne ara azdım ve niye ıslak girişim?
‘‘İki seçeneğin var, ya sadece iç çamaşırı giyip kapıyı açacaksın, ya da sutyensiz bir şeyler giyip, hangisi?“