20 Mayıs 2022

TEŞHİR SANATI 2





İlk Bölüm

Devam eden tacizlerinin korkusu ile evde yalnız kalmamak için okuldan izin alıp yazlığa kaçtım. Telefonuma gelen beni nasıl sikeceğini anlatan bir çok mesaja cevap yazmadım. En son o kalın siki elinde boşalırken gösteren kısa videosundan sonra numarasını engelledim. Bu sefer farklı numaradan mesaj attı, baban ile yemekteydik dün selam söyledim sana, bugün karım ile İstanbul’dayım niye kaçtın buradan diye. O numarayı da engelledim, annemle ile bir gün daha kalıp Ferhat ile karşılaşmayacağımı bilmenin rahatlığı ile döndüm eve. İki gün sonra aynı rutinime dönmüştüm bile. Tek farkı terasta güneş altında göğüslerimi okşarken aklıma ilk gelenin mor başlı kalın siki olması idi. Canım sıkıldı bu duruma. Ertesi gün farklı olmadı. Sabah bir saat dersim vardı. Mutfakta yemek yerken babamın eve uğramadan doğrudan yazlığa gideceğini bilmenin rahatlığı ile bir bira içtim. Otoparkı yine de kontrol ettim. Hiç bikini filan giymeden belime sardığım havlu ile yerimi aldım. Havluyu serip çırılçıplak bedenimi güneşe bıraktım. Ferhat’ın tacizleri sırasında elimden alınan teras keyfime yeniden kavuşmanın mutluluğu ile ikinci bir bira açtım. Biranın bitmesine yakın tertemiz amımın üstünde dolaşan parmağım içime girmişti bile. Soğuk bira kutusunu karnımda göğsümde gezdirirken aldığım zevk arttı karnım gerildi. İkinci parmağımı içime iteklerken gerildi iyice am dudaklarım. Kalın güzel bir siki yer gibi. Şimdi gerildiğinden daha çok gerilirdi amım kalın bir sik ile ve daha çok inletirdi beni. Ferhat’ın elleri arasında gidip gelen ve bembeyaz fışkıran kalın damarlı siki gibi. Aklıma gelmesi bile aldığım tadı engellemedi. Bacaklarımı sanki misyonerde bir erkeği bekler gibi açarak araladım parmaklarımı bir sik gibi soktum içime. Avuç içim bızırıma bastırdıkça inledim. Ohh sik beni, kalın sikin ile sik beni diye kendime kendime konuştum. Gözümün önüne yine o İspanyol artistin yüzü geldi. Yakışıklı ve kalın sikli bir erkeğin altında ezildiğimi ve adamın dudaklarını kavradığımı düşünerek alt dudağımı kendi kendime emdim. Sularım parmaklarıma akarken ise aklımda koyu mor başlı, kalın ve damarlı sik bir vardı, beyaz dölleri gönderdiği videodaki gibi taşarak amıma akıyordu.  Kahretsin elin sapık herifinin siki aklıma kazınmıştı. Gönderdiklerini hemen silmem gerekirdi niye uzun uzun baktım ki. Önümüzdeki hafta okulda program yok bir hafta da izin alayım yazlık 15 gün kafamı temizler. 

Temizledi de. En azından mastürbasyon yapacak özel alan kalmadığından aklıma Ferhat şerefsizi gelmedi. Sadece dönmeden iki gün evvel babamın sağol Ferhat’cığım diye telefon ile konuştuğunu duyana kadar. Sebebini sordum. Balkon camlarını yenilettim, sağ olsun Ferhat güvenlikten anahtar almış ustaların başında durmuş dedi. Panikle ne anahtarı baba, dedim, onun için aramış bırakmış tekrar güvenliğe.  Niye söylemiyorsun dedim her eşyamız ortada. Herkesi kendi gibi sandığından ne olacak ya sadece balkon camı adam evi mi dolaşacak diye kızdı. Eve girmeden güvenliğin önünde durdum babamın bıraktığı yedek anahtarı aldım. Eve girince de kapı cam her yeri kontrol ettim hepsi kilitli. Odamdaki dolapları çekmeceleri açtım tek tek bir değişiklik yok. Güvenliği tekrar aradım, Ferhat Bey ve eşini sordum. Arabasını görmüyoruz bir kaç gündür dediler. Bir büyük kutu bira içtikten sonra kafamı iyice rahatlatmak için terasa çıkarken üstümdeki penyeyi attım.  Güneş batmak üzere, aşağıya inip bikinimi giymek bile zor gelecek. Üstümdeki eteği de çıkardım, şezlonga yatarken de sutyenimi. Yine bilmediğim bir numara arıyor, eminim bu da Ferhat. Açmadım. Bu teras tek özgürlük alanım.  Ne kadar sürecek bu durumum, artık bir erkek bulmalı ve evlenmeliyim. Bugün Ferhat yarın başka biri peşime ve aklıma takılacak. Şimdi şu terasta genç yakışıklı bir erkek ile baş başa olsaydım. Açık havada beni saatlerce öpse, sonra hiç bitmeyecek gibi yavaş yavaş sikse. Elimi üzerimde kalan son çamaşır parçasına attım. Amım yine mastürbasyon özlüyor belli, kabarmış, nemlenmiş. Telefonuma gelen üst üste mesaj seslerine bakmak için yeni açtığım  biradan ve amımı okşayan diğer elimden ayrılmak istemiyorum. İkinci birayı açmamalıydım, başım dönüyor artık. Parmağım içime iyice kaydı. En sevdiğim mastürbasyon pozisyonuna dönüyorum iki parmağım amıma girerken domalmış haldeyim, hassaslaşmış göğüs uçlarım şezlonga sürtüyor. Diğer elim ile tele uzandım. Tahmin ettiğim gibi mesaj Ferhat’tan bak saten donuna ne yapıldı yazmış. Gönderdiği videoyu tıklıyorum. Damarları daha da belirginleşmiş kalın siki düğün gecem için aldığım beyaz saten çamaşıra sarılı, çamaşır gerilmiş koca sikini kaplayamamış. Elim hala amımda. Oyda korkmam, bu sapık herifin çekmecelerimi karıştırıp çamaşırımı çalmasından tedirgin olmam lazım ama parmağım daha derinlere gidiyor. Sikinin geniş başı çamaşırımın ağında şimdi. Sonra aniden ıslanıyor ve rengi değişiyor çamaşırın. Sikinden bembeyaz döller şelale gibi süzülüyor. Boşalmasının bitmesini, koca sikini çamaşırım ile silmesini sonuna kadar seyrediyorum. Gönderdiği mesajlara bakıyorum güzel büyük göğüslerimi dik uçlarını nasıl emeceğini anlatmış. Şişkin dar amcığımı nasıl genişleteceğini. Yarağı içime girince nasıl amımın gerileceğini. Yazdığı her şey o kadar gerçekçi ki gözümde adım adım canlanıyor. Çamaşırımı siken o kalın yarağı içimde istiyorum. Telefonu kenara itekleyip iki parmağı sokabildiğim kadar sokup göğüslerimi şezlonga sürtmeye başlıyorum. İçime sıcak sıcak döllerin boşalması lazım, bir erkeğin sıcaklığına ağırlığına ihtiyacım var.  Eline zor sığan kalın sikin amımı germesini istiyorum. Amım o kadar gerilirse aklımın nasıl gideceğini düşünüyorum. Bızırımı okşayan parmaklarım arasından sıcak kalın bir sikin ara vermeden içimi doldurmasını ve şimdi olduğu gibi aylardır sikilmemiş amımı yararak beni inletmesini açık havada bağırta bağırta sikmesini bekliyorum.

Ferhat

Bu kıza takıntım sapıklığa dönüştü artık. Yaptığım bir önceki çılgınlık için yeter demiştim ama yetmedi. Attığım mesajlara sikimi gösteren videolara cevabı telefonumu engellemek oldu.  Başka numaralar aldım, yine sikimi gösteren onu nasıl becereceğimi anlatan mesajlar attım, sikimden döller fışkıran video çektim. Yine engellendim. Tam yeter dur Ferhat başın belaya girecek diye kendimi ikna etmeye çalışırken, terasa çıkması her şeyin yeniden başlamasına neden oluyordu. Kendi evime arabayı uzağa park edip kimseye, özellikle de komşu kızına görünmeden girmeye çalışıyor, onun terasa çıkacağı anları bekliyordum. Terasa çıktığı anlar ise her defasında bir öncekinden daha çok aklım gidiyordu. O parıl parıl parlayan sert kalçaların arasında olmak için her şeyi feda etmeye hazırdım. 

Kız hakkında daha çok bilgi sahibi olabilmek için yıllardır bir samimiyetim olmayan babasının dükkanına bile uğramaya başlamıştım. Sıkıcı benim kafamda olmayan bu herif ile muhabbeti bir şekilde hep kızına getiriyordum o da kızının şanssız evliliğinden dem vurup sikimin daha da kalkmasına neden oluyordu. Terasa sadece sarıldığı havlu ile çıktığı gün ise kapılarını kırıp içeri girmemek için kendimi zor tuttum. Havlunun altında bikini var diye beklerken tek bir el hareketi ile havlu düşünce karşımda çırılçıplak kalmıştı. Yattığı yerde elindeki bira kutusunu göğüs uçlarında göbeğinde gezdirirken kalbim yerinden fırlıyordu. Hele o etli amcığını sanki daha da acıkmış gibi parmaklamıştı. Misyonerde sikilir gibi bacaklarını aralamış birden fazla parmak amında kendini daha önce seyrettiğim mastürbasyonlarından daha hızlı daha sert okşamıştı. Önce bir sonra iki parmak içine girmişti. Amını iyice açıp parmaklarını içinde kaybettiği anda sikim çoktan patlama noktasına gelmişti. Dudaklarını emerek beli ve karnı alçalıp yükselerek boşaldı. Ekrandaki boşalmış suratını dondurdum. Off gençliğimde olsa kalkıp ekrana bile boşalacak kadar seksi bir surat. Hele o alt dudağını ısırması.

Sonraki günler ise babasından aldığım bilgi nedeniyle günlerdir pek uğramadığım hastanemde geçti. Kız yazlıkta, bana yeni bir seyir yok. Sıkıcı babası ise beni arkadaş bellemiş olacak ki, arada çay içmeye uğramaya filan başladı. Neyse ki o da yazlıklarına siktir olup gitti de kurtuldum. Nerede ise her gecem kaydını aldığım görüntülerine mastürbasyon yaparak geçmeye başlamıştı. Canım orospu çağırmak bile istemiyordu. Yine öyle bir gece babasının telefonunu istemeye istemeye açtım. Usta gelecekmiş de başında durabilir miymişim. En sevmediğim angaryalar. Yalan atıp salladım. Telefonu kapattıktan beş dakika sonra sikimi boşaltıp normal düşünmeye başlayınca geri aradım. Anahtarı güvenlikten alabilirmişim. Ertesi gün ustalar iş başı yaparken ben elimdeki zamanı sakin sakin kullanıyordum. Odaları dolaştım ve hiç acele etmeden komşu kızının odasını bulup karıştırmaya başladım. Her bir çekmeceyi tek bir noktayı atlamadan inceledim. Sikim iç çamaşırlarını karıştırırken yine kırılacak kadar sertleşmişti. Hepsine tek tek sikimi sürttüm, kokladım. En güzel sürpriz çekmecelerin birinin dibindeki beyaz bir kutudan çıktı. Beyaz, önü tül, saten bir çamaşır ve aynı tarz bir sutyen.

Patlamak üzere olan sikimi çamaşıra sardım. Satenin kayganlığı amında gidip geliyormuşum gibi azdırdı. Bu manzarayı göstermek istedim ona da. Telefonumu ayarlayıp amını parçalar gibi çamaşırını gere gere sikmemi ve ağını döllerim ile kaplamayı çektim. Off sanki günlerdir boşalmamış gibi sert ve dolu dolu geldi döllerim. Komşu kızının yatağında sakinleşip toparlanmam bir yarım saati buldu. Sadece döllerime buladığım çamaşırı yanıma alıp evime döndüm. Bu yaptığım sapıklık ve haneye tecavüzün tedirginliği bir iki gün sürdü. Sonra iş güç aklımdan uçtu gitti. Komşu kızının bir anda gittiği yazlıktan bugün yarın döneceği haberini babasından aldığımdan beri ise yine aynı sapık ruh geri döndü. İki gün evimde heyecan ile bekledim. Üçüncü gün öğleden sonra ise üzerinde açık renk sutyeni ve bir etek ile terasa çıktığında ise son buldu hasret. Eteğini çıkardı önce sutyeninden farklı koyu renk bir iç çamaşırı. Bikini giymeye bile vakti yok herhalde. Bu hali daha azdırdı. Sadece orospu aramak için kullandığım yedek hattan telini çaldırdım. Numaraya baktı açmadı. Açsa da ne diyeceğimi bilmiyordum ki. Belki sadece sikimin elimde olduğunu, onun güzel büyük memelerini düşünerek 31 çektiğimi söylerdim. Uzanmış elindeki bira şişesini teninde gezdirip diğer eli ile üstünde kalan son çamaşırı çekiştirirken aklım tamamen gitti. Telefonu diğer elime alıp onu nasıl sikeceğimi yazmaya başladım. O pembe etli çizgi gibi görünen amcığı nasıl patlatacağımı,  koca memelerini nasıl ezeceğimi, sikimin gereceği amını seyrederken nasıl kalçalarını sıkacağımı, ...

Bugün her zamankinden farklıydı sanki veya ben her zamankinden daha azgın. Kamerayı olabilecek en yakın çekime aldım.  O büyük göğüs uçlarını sertçe sıkıyordu bir eli amını ovarken. Beyaz saten çamaşırına attırdığım gün, çamaşırı yıkar yerine koyarım, girmişken de başka eşyalarını veya hakkında başka şeyler öğrenme ümidi ile bilgisayarını karıştırırım planı ile yaptırdığım yedek anahtar ceketimin cebinde hala. Donsuz giydiğim eşofmanımdan belli kalkık sikim ile evlerine girmem yavaşça terasa doğru süzülmem biraz aklı olan bir adamın yapacağı bir şey değildi. Teras kapısındaki manzara ise ekrandaki ile karşılaştırılmayacak kadar azdırıcı. Aklı olanın bile aklını alır. Yine şezlonga domalmış telefonda bir şeyler seyrediyor veya okuyor belki de benim gönderdiklerim. Bir yandan göğüs uçlarını hafif hafif şezlonga sürtüyor iki parmağı güneş ışığında parlayan amcığında kaybolmuş. Kalçaları aşağı yukarı oynuyor. İnlemelerini duymak kameranın sunamadığı bir artı. Sesli sesli bir ohlama. Ses çıkarmadan yaklaşıp zaten domalmış ve açılmış haldeki amcığına tükürüklediğim sikimi yarıya kadar sokunca ise uzun daha yüksek bir ahh ile kendimi bırakma. Ellerim beline sarılıp sikim dibini bulup hızlanınca da  çabucak gelen çığlık çığlığa bir boşalma. Dar amcığına zor yerleşen sikim kasılmalarına dayanamayacak nerede ise. Kaltak kendini parmaklarken boşalmanın kıyısındaymış meğerse. 

Boşalınca kendini bırakıp öne doğru yığılmasına izin vermedim. İki kolunu iki yandan kavradım bu sırada da sikimi dibine kadar yerleştirdim. Kolunu geriye çekerek sikim ile amının dibini dövmeye başladım. Uzun saçları sırtına yapışmış boynu aşağıya düşmüş halde sadece inlemelerimiz ile sürdü bu rüya gibi sikişme. Biraz kendime gelince hala çekim yapan kamera aklıma geldi. Kollarını daha da geriye çekerek sikim içinde ayağa kaldırdım iki adım ilerideki masaya ellerini dayatıp havalanmış götünü tokatlayarak sikmeyi sürdürdüm. Göğüsleri iki yana savruluyor. Kamera tam karşıdan yüzünü ve büyük göğüslerini çekiyordur şimdi. Dar sımsıcak amcığında yine titremeler başladı. Dakikalardır süren bu sert sikişmede ikimizin de ağzından inlemeler dışında tek bir kelime çıkmadı. Güneşin altında ikimiz de ter içindeyiz. Sağ elimin defalarca tokatladığı sağ kalçası kızardı daha da azdırıyor beni bu manzara. Böyle geniş kalçalar böyle büyük memeleri olan birinin amcığı nasıl bu kadar sikimi sıkar. Sikişmeye başladığımızdan beri ilk defa eğilip göğüslerini kavradım. Yarı ayağa kalkar şekilde kendime çekti. Sikim iyice daralan amcığında kırılacak gibi kıvrıldı o ise daha yüksek bir sesle inledi. Çok sert çok büyük göğüsleri. Nazik dokununuşum sertliklerini elimde hissedince sertleşti. Beş parmağımı da batırır gibi sıktım ikisini de. Yine inleme ile karışık bir bağırma çıktı ağzından. Benim için de dayanacak nokta geçilmiş durumda. Amcığını doldurayım mı orospuuuuğ, ağzımdan çıkan ilk cümle oldu. Sadece eli ile itekleyerek konuşmadan içimden çıkmamı istedi. Çıktım ve ilk defa suratını kendime çevirdim. Kızarmış gözleri, uçları kameradan seyrettiğimden daha dik daha büyük duran göğüsleri ile karşımda. Sikime sadece bir iki kere dokunabildim ve döllerim havada bir yay çizerek göğüslerine boynuna çarptı. O da kıpırdamadı bir süre ben de.

Son damlalar yere düşerken, biraz aklım başıma geldi. Nerede ne yaptığım kafama dank etti. Terasın girişinde çıkardığım kıyafetlerime doğru yürüyüp kapıdan çıkana kadar hepsini üstüme geçirdim. Eve girdim odaya çıkıp kameranın kaydını durdurup tükenmiş ter içinde kalmış bedenimi yatağa bıraktım.

12 Mayıs 2022

TEŞHİR SANATI

 


Okullar açılacak diye yazlıktan döndükten sonra her öğleden sonra yaptığım gibi, misafir yatak odaları bizim evin terasını gören yan komşunun otoparkını kontrol ettim. Evlerin planı aynı, sadece her evde pek kullanılmayan bir üst kat odası yan evlerin terasını görmekte. Bu odalar da bizde olduğu gibi ya misafir yatak odası ya da çocuk odası. Yirmi metre aralıklı ikişer sıralanan villaların terasları birbirini görmeyecek mahremiyette. Ferhat Bey’in arabasını görmeyince, bikinimi giyip güneşlenmek ve aylaklık yapmak için terasa yayıldım. Arabasının olmaması sabah hastaneye gitmesi demek, gece geç gelir sonra hiç görünmezdi. Annemin eşiniz nerelerde, neden gelmiyor şeklindeki meraklı sorularını buranın havası yaramıyor köyü tercih ediyor diye geçiştirirdi. 

Kocamdan ayrıldıktan sonra on aydır yaşadığım annemlerin evindeki ilk yazımı geçiriyorum. Pandeminin de etkisi le bu lüks sitedeki tek aktivitem buydu. Annem öğleden sonra güneş olan bu terasla güneşlenmeme sadece yan taraf evde değilse izin vermişti. Ellisine giren adam bana mı bakacak anne dememe kızmış açma götünü başını diye bağırmıştı. Bir süre sonra o da bana uymuş, uzun etekten kısaya uzun kolludan kolsuza geçmiş en son mayo ile güneşlenme seanslarına o da katılmıştı. Benim de mayo sonra bikini giymeme de etrafı ve otoparkı kontrol etme şartı ile izin vermişti. Terası çaprazdan yarım gören o odanın üniversitedeki kızlarının odası olduğunu ve boş durduğunu annem de biliyordu ama yine de yılların tedirginliği. Yazın başından beri alışkanlık olmuştu bu güneşlenmeler artık. Rahat rahat yayıldım terasa bugün yola çıkan annem babam yazlıktan Ekim ayı bitmeden gelmez. Biraz telefon ile oynadıktan sonra son bir kaç gündür yaptığım gibi bikinimin üstünü çıkarıp göğüslerimi güneşin tatlı gıdıklamasına bıraktım. Geçen annemin yanında da çıkarmış, kısa süreli de olsa güneşlenmiştim bu şekilde. Gelen arabanın sesine bana tekrar kızmış apar topar içeri kaçmıştık. Merak etmeyin terasın diğer tarafı kapalı yan taraf iki metrelik mangal bacası. Anneminki gereksiz bir telaş yani. Güneşe bıraktığım göğüslerimde mayo izi kayboluyor ama güneş ve kremlerken uçlarına dokunmam kıpır kıpır ediyor karnımı. Krem değer değmez göğüs uçlarımın dikleşmesinin nedeni belli. Artık sık sık rüyalarıma giren sevişme isteği. Dün akşam terastan içeri girerken banyoya kadar dayanamayıp içerdeki kanepe üzerinde kendimi boşaltmıştım. Önce sakince kadınlığımı okşamış sonra dayanamayıp iki parmağımı sertçe içime sokmuştum ama bir erkeğin sıcaklığını vermiyor yine de. Parmaklarım ile bızırımı ovarken bir erkeğin içimde olması kadar sert değil ama şiddetli bir orgazma teslim etmiştim kendimi. Terastan esen rüzgara doğru arası ıslak bacaklarım açık, nefesim düzelene kadar beklerken, okşar gibi tenime değen tülün dokunmaları bile bir erkeğin dokunması gibi gelmişti. 

Terasta daha dün yaptığım bu mastürbasyonu düşünürken hafifçe bacaklarımı kapattım, ufff nemlenmiş mayomun ağı. Hafif uzamış kıllarım mayomun üzerinden bile belirgin sanki. Dünkü elime parmaklarıma boşalma beni rahatlatacağına daha da azdırdı. En son ne zaman doya doya sikildiğimi hatırlamıyorum, bir yılı geçtiği kesin.  Ne olur olmaz diyerek ayağa kalkmadan önce bikini üstümü ve penyemi giydim. Ayağa kalktığımda karşı camda perde arkasında bir karaltı oynadı sanki. Aşağıya baktım refleks olan bir tepki ile arabası yok, temizlikçileri yaşlı bir kadın o gelmiştir mutlaka. Üstünde durmadım sıcaktan başım dönmüş zaten. Toparlanıp duşa girdim aklıma okuldaki işleri getirerek sakinleştirdim kendimi. Her gün terastayım artık, hele kalçalarımı güneşe döndüğümde göğüslerimin havluya sürtmesi daha da azdırıyor. Aslında her şey daha çok azdırıyor, kremlenmem, çıplak bedenime çarpan güneş, dokunsam inleyeceğimi bildiğim nemli kadınlığım. Annemlerden gizli aldığım bir bira ise ateşimi daha da tırmandırıyor. 

  Bir kaç gün şort ve penye ile oturabildim, çünkü Ferhat Bey’in arabası sabah gitti, öğleden sonra geldi ve bir daha çıkmadı. Ben de sadece giyinik kitap okuyabildim terasta sıkıldım içeri girdim. Ertesi gün baktım arabası yok yine yayıla yayıla üstsüz güneşlenebildim. Bacak aramı kremlerken hemen oracıkta parmaklarım ile amımı okşayasım geldi  Göğüs uçlarım yeni sevişmiş gibi şişmiş durumdaydı. Kocam yalarken aynı böyle şişerdi. Şimdi ise parmaklarımın krem için değmesi ile yerlerinden fırlamış yalanmayı bekliyorlar. Bacaklarımı aralayıp kremledim. Biraz daha devam etsem terasta parmaklarımı içime kaçacak. Biramı bitirip eve girdim. İki gün sonra okuldan gelirken gördüm Ferhat Bey’i. Selamlaştık, hanım burada annene baktı görememiş ben de bu akşam hanım ile köy tarafına gideceğim dört beş gün dedi. Sen buradasın bakıyorum dedi, evet annemler ile yaşıyorum bir süredir dedim. Üzüldüm dedi, senin gibi güzel bir kadının değerinin bilinmemesi kötü. Gözleri yaz günü okul için giydiğim gündelik kıyafetler üzerinde gezindi sonra da yalnız başına sıkılırsan istediğinde ara. haftaya. Ben de yalnızım yaz boyu iki bekar eğleniriz deyip, arabasına atladı gitti. 

Pek muhabbetim olmayan benden yirmi yaş büyük adamın nazik başlayan, sonra vücudumu süzen, sonra hafif asılma ile biten tavrı garip geldi. Anneme hak verdim, elli yaş o kadar çok değil meze etme kendini adama derken. Nasıl pis bir bakışı vardı göğüslerime takıldığında.  Özlediğim terasıma yerleşmem yarım saatimi aldı. Bikinimi giyip salatamı terasta yerken tel çaldı. Babamdı arayan, Ferhat Bey onu aramış köye giderken temizlikçiye anahtar bırakmayı unutmuş yarın öbür gün şöförü ile gönderecekmiş uygunsam teraslarındaki çiçekleri sulayacakmışım. Tamam dedim saçma bir angarya ama öte yandan yandaki ev kesinlikle boş demek. Biramı ve müziğin sesini açtım. Sadece bikinimin altı ile kendimi yatak gibi şezlonga bıraktım. Bol bol kremledim her noktamı. Göğüs uçlarım kremli parmaklarım değince irkildi biraz daha büyüdü. Daha fazla zaman ayırdım onlara. Ben iki parmağım arasında ezdikçe onlar da büyüdü. Parmaklarımı tekrar kremleyip tekrar ezince ağzımdan bir inilti çıktı. Kalçalarımı yağlarken bir erkek olsa amımı da okşasa düşüncesi ile yağı her yerime eze eze yaydım. Kocamın kalçalarımı okşadığı zamanlar gibi parmaklarımı geçirdim etime sonra yavaş yavaş yaydım kremi. Bikini altımı sıkıştırıp sırtımı kalçalarımı güneşlendirdim döne döne. Hem de gereğinden fazla dönerek, içim kıpır kıpır yanıyorum.  Güneş, bira, çıplak göğüs uçlarıma değen rüzgarın ürpertisi, ahh üç yıl süren evliliğimde fena bir cinsellik yaşatmayan ama onun dışındaki hıyarlıkları ile üç yıl nasıl dayandığıma şaştığım serseri kocamı bile canım istiyordu şimdi. Bacak aramda kocamı özlediğim zamanlardaki hareketlenme  var. Böyle anlarda eve gelir gelmez boynuna atlardım, akşam yemeği yemeden o beni yerdi önce. Bazen masanın üstünde başlar kanepede bitirirdik bazen halı üstünde bağırtarak sikerdi. Elimi bikinimin altına uzattım, tahmin ettiğim gibi nemlenmiş, kadınlığım kabarık şişmiş duruyor içinde. Yine zor attım kendimi içeri banyoda soğuk duş sakinleştirdi azan gövdemi. 

Bir sonraki gün farklı olmadı ki. Okuldaki yaz programını bir saatte hallettim, eve koşturarak geldim. Kutusunu sitenin dışındaki çöpe atacağım birayı içtim. Alışkanlık olduğu gibi çevreyi kontrol ettim. Köye gittiler ama annemin bin bir tembihi içime işlemiş. Vücudumu güneş kremi göğüslerimi nemlendirici ile ovdum. Ben ovdukça göğüs uçlarım hemen kabardı. Kocam dilini değdirdiğinde de böyle büyürdü ağzında. Uçlarını parmaklarım ile sıkınca ateşim yükseldi. Nemlendirici krem daha da hassas yapmış uçlarını. Elime krem sürüp avuç içimi bastırarak yaydım iki göğsümü de üstten. Bir erkek üzerimde göğüslerimi eziyormuşçasına bastırdım ellerimi. Aynı anda içimde de bir sik olsa, erkeğin gövdesi böyle ezse göğüslerimi. Benim ellerimden taşıyor göğüslerim ama kocamın büyük ellerine tam otururdu. Yine de bir erkek sıkarmış gibi ezdim göğüslerimi. Bacaklarımı sıkınca ise inledim. Çok hassaslaşmış kadınlığım. Güneş, bira ve okşamalarım ile iyice ısınmış durumda vücudum. Bacaklarım kıvranmaya başladı elime hakim olamazsam bu rahat şezlong üzerinde boşalacağımı biliyorum. Olamadım da zaten sağ elim karnımda dolaştı sonra indi bikini altımın içine. Karnımdan dili ile aşağıya inen bir erkek hayal ettim. Islağım ama yetmiyor parmaklarım bana. Göğüslerimin de ezilmesini istiyorum aynı anda. Yüzükoyun döndüm, iki elim bızırımı ve amımın içini ezerken şezlong minderine yapışan vücut ağırlığım göğüslerimi ezdi. Sanki bir erkeğin ağırlığı ile eziliyormuş gibi mutluyum şimdi. Bir erkek tam burada bu şekilde arkamdan içime girse. Sırılsıklam amımı sikerken ben göğsümü okşayarak inlesem. Sağ elimin iki parmağı ter ve kadınlık sıvılarım arasından içime kayarken diğer elimi de karnıma bastırdım. Kalçalarım güneşten ve vücut ısımdan yanıyor artık. Kalçalarımı sanki  içimdeki parmaklara bastırıp kaldırdım. Kendi kendimi sikiyor hayalimde bir sikin üstünde dans ediyordum. Netflixte seyrettiğim bir İspanyol artistin yüzü geldi gözümün önüne. Parmağımı daha da bastırdım içime. Kapalı gözlerim güneş ışığı ve sırtımdan başlayıp bacak arama inen gerilme ile kıpkırmızı bir ışık görür oldu sadece. Terimin iki göğsümün arasından akışını hissettim. Bu kadar çabuk gelen sert bir orgazma teslim olurken elime damlayan ıslaklık normalimden fazla idi, kesin mindere kadar geçti. Biraz sakinleyip sırtımı dayayarak bacaklarım açık oturdum. İlk defa açık havada boşalıyorum, sıcak hava tenimde geziyor. Az evvel yanan kadınlığım aralanmış, şimdi hafif hafif serinliyor. Islaklık balayı günlerimdeki gibi o kadar fazla idi ki adet mi oldum diye tedirginlikle bikinimin iplerini çözdüm. Hiçbir şey yok, günlerdir almadığım kıllarım ıslak güneş ışığında iyice parlıyor. Güneş ışınları yeni boşalmış kadınlığıma ilk defa doğrudan değiyor.  Öylece kaldım bir süre, nefeslendim amım da güneş görmüş oldu. Yere düşen havlu ile bacak aramı kurularken telefon çaldı. 

Ferhat ben dedi karşıdaki ses, babandan aldım telini şoför yarın getirecek anahtarı. Hı hı tamam dedim. Ne oldu nefes nefese geliyor sesin diye sorunca, ev işleri yalanını salladım. Yorgun ama mutlu geliyor sesin diye sürdürdü konuşmasını. Çırılçıplak bedenime sürten sıcak havlu ile bacak aramı silip sağa sola saçılan bikini parçalarını şezlongtan sarkarak topladım. Off inanılmaz ya sesine ne oldu diye cevabı verdim. Bakmaya doyamadım bir manzara önüme geldi de ona tepki verdim dedikten sonra başka bir sessizlik oldu. Hayatımda ilk defa telefon ile hem de en olmayacak zamanda konuştuğum bu adamdan kurtulmak için kapatmam lazım makine çalışıyor dedim. İyi dedi gelince uğrarım teşekkür için bir yemek yeriz baş başa. Sağ olun dedim doğru olmaz herhalde. Kısa alaycı güldü, siz gençlerin de aklı hep başka yerlerde sadece bir teşekkür yemeği, ben yıllardır böyle ışıldayan bir güzellik görmemiştim. Sağ olun ama biraz fazla samimi olmadınız mı aniden dedim. İkimiz de oldukça sağlıklı insanlarız çok da samimi olsak ikimizin de daha mutlu olacağı kesin. . Ne diyorsunuz siz Ferhat Bey dedim, ne dediğimi anlayacak yaşta ve güzelliktensin. Eksikliğin sadece mutlu edecek bir erkek. 

Telefonu bunu der demez kapatınca salak gibi kaldım ortalıkta. Adam asılmıyor gibi başlayıp asılmıştı aleni. Hatta dulsun erkek arıyorsun klişesi ile niyetini de söylemişti arsızca. Duşun altında üzerimdeki teri akıtmam dakikalar sürdü. Yaşını göstermeyen, uzun boylu, hafif göbekli ama arada gördüğüm tenis kıyafetleri içinde düzgün fizikli bir adamdı. Neler düşünüyorum böyle diyerek giyindim. Adam tam bir hayvanlık ediyor ben adamın kariyerini tipini düşünüyorum.  Ertesi akşamüstü şoförü anahtarı getirdi. Gece on gibi de mesaj geldi Ferhat Beyden. Yine sana zahmet vereceğim, şu çiçeğe çok su şu çiçeğe az su gibi laflar yazdıktan sonra neler yapıyorsun gibi bir söz ile başladı yine. Yazışmak istemiyorum diye geçiştirmeme rağmen ısrarı sürdü, birbirimizi tanısak iki bekar bu yazı çok eğlenerek geçiririz yazınca tekrar sinirim bozuldu. Ayıp yazdım hem evlisiniz hem de kendinizden yirmi yaş küçük bir kadına asılıyorsunuz. Her ikisi de sorun değil, yirmi beş yaş küçüğü de oldu, ben yıllardır bekar sayılırım ama gücüm yerinde sen de o kadar yalnız kalma bu yaşında yazdı. Telefonumu sil azgın teke yazıp yattım. 

Ertesi gün önce annem sonra babam aradı Ferhat Bey sana ulaşamamış çiçekleri unutma diye. Ne diyeyim çok sevdiğiniz komşunuz dul kaldı diye kızınızı sikmek istiyor mu? Söylenerek çıktım Ferhat Bey’in evine girerek onlarca çiçeği suladım. Bizim terası gören odayı görünce annem ile boşuna evhamlandığımızı anladım. Camın yarısını eski bir masa onun yanını da koca bir çiçek ve bir TV kapıyordu yetmemiş gibi iki koli eski eşya masanın üstünde. Bu odaya yıllardır kimse girmemiş sanki. Kapıdan çıkarken iki karşılıklı aynada da aynı not asılı, zarfın içindeki mektup ve USB senin için genç hanımefendi. Yine ne saçmalık diyerek eve geçtim. Mektup bir aşk mektubu, güzelliğimden bana ne kadar hayran olduğundan ve kadını olursam hem maddi hem de bedenen beni ne kadar mutlu edeceğini anlatan cümleler. Aşk mektubu gibi başlayan sonra başka kadınlar ile sevişmelerini açık seçik anlatan bir yazı aslında. Cevabın evet ise Usb’ye bak dedi. Cevabım evet değil, meraktan USB’yi laptopa taktım içinde onlarca foto, tıklamasam da ne oldukları ortada. Birini tıkladım, genç bir kadın kalın bir siki ağzına alıyor. Sİk ağzının kenarlarını germiş. Kocamınki germezdi ağzımı. Sonraki fotoda aynı kadın kalın ve uzun sikin üzerine otururken. Yakından çekilmiş kalın damarlarla ile kaplı bir sik resmi.  Yandaki resim ise çırılçıplak Ferhat Bey. Fotolardaki erkek o. Önünde dikilen kalın uzun damarlı aleti ile. Bir tanesi inanılmaz kalın siki bembeyaz bir döl havuzu bırakmış. Resmin ismi komşu kızına kalkan 18 cm. Sinirle kapattım sana söyleyeceklerim var sapık herif. Nasıl bir sapıksın sen diye mesaj attım. Sapık değilim yazdı iki dakika içinde. Bir daha bana yazarsan seni şikayet edeceğim dedim etmeyeceksin yazdı cevabın evet ki yarağımı görmek istemiştin. Aradım ana avrat küfür ederken dinlemiyordu beni. Pembe ve etli bir amı olmalı senin gibi bir kadının ve  geceleri sikimi düşleyeceksin artık, tombul amın su içinde kalacak. Sapık hayvan deyip kestim konuşmayı. Ben telefonu kapatırken bile amından damlayacak döllerim... diye devam ediyordu cümlesi. 

Ferhat’ın yaşadıkları.  

Öğle yemeği için hastaneden çıkarken keyfim yerinde idi. Altı aydır köyden gelmeyen karım yaz bitene kadar gelmem diye telefon etmişti. Evden uzak yaşaması gittikçe kopan ve karımın sofuluğa varan dindarlığı ile çekilmez hale gelen evliliği biraz çekilir kılıyordu. Kız da İstanbul’da üniversite kazandığından beri sadece parasız kalırsa eve uğruyordu. Pandemi hem escort sikişlerimi hem de bana mal satmak için altıma yatan tıbbi malzeme satışcısının gelişlerini bitirmişti. Bu öğle yemeğinde en yakın arkadaşım yeni bir karı buldum şahane bir şey gel deyince atladım hemen arabaya, ama sadece atladım. Yepyeni Audi kıpırdamadı yerinden, servis çekici filan tadım kaçtı. Taksi ile gittim yemeğe, süper dediği karı yıllardır aynı yatağa girmediğim karımdan bile sevimsiz. Atladım taksiye eve döndüm, araba yarın akşama teslim edilecekmiş. Ama gün başladığı gibi kötü gitmedi. Hazır öğleden sonram boş diye fazla eşyaların yığılı olduğu çocuğun eski yatak odasına ofisten getirdiklerimi yerleştirmek ve eskileri atmak için girdim. Bir sürü ıvır zıvırı atmak için ayırdım, bir kaç eski fotoyu hastaneye asmak için kutuya koydum. Dışardan gelen hafif bir kahkaha sesi ise bu sıkıcı yazın akışını bir anda değiştirdi. 

Mahremiyete gereksiz bir saçmalık seviyesinde önem verilen bu sitede sadece bu odadan o da ayağa kalkarsan yarısı görülen komşu terasında iki kadının mayolu vücutlarının yarısı görünüyordu. Çekinerek cama yaklaştım koltuğa basıp yükseldim biraz, yüzleri benden yana değil ve beni fark etmeleri çok zor. Şimdi aradaki mesafeye rağmen daha net tüm vücutları. İnce uzun bacaklı, ince belli ve tek parça mayosu altından orta büyüklükte gözüken memeleri ile hala sikilebilir duran kesinlikle yan komşunun karısı. Hep kapalı gördüğüm kadının bu hali çok kışkırtıcı. Güzel kadınmış gerçekten. Yanında bikini ile uzanan genç ise sadece saç rengi ile komşunun karısına benziyor. İlk dikkat çeken bikininin taşıyamadığı göğüsler, hafif kalınca bacaklar güzelliğinin eksi yanı ama onlar da biçimli. Bir ara ayağa kalkınca gördüğüm kalçalar ise diri irice tam arasına girmelik. Balkonda güneşlendikleri bir saati onları seyrederek geçirdim, sikişsiz geçen pandemi ergen gibi mayolu karı seyretmeme neden olmuştu. Önceleri odağım mayolu komşu karısında idi ama gencin iri memeleri, düzgün karnı ve geniş kalçaları gel sik beni diye bağırıyordu sanki. Odağım hemen ona kaydı. 

Ertesi gün de işlerimi halledip yerimi aldım, ikisi de ev kıyafetleri ile çıktılar aşağı bakıp içeri girdiler ve bir daha çıkmadılar. Ertesi gün de aynı şey. Bir günlükmüş demek ergen zevkim keşke foto alsaydım. On gün sonra filan karımı köyden alıp İstanbul’a çocuğun yanına götürmesi için şoförü gönderdim ve akşam üstü eve geldim. Güneşin batmasına yakın aklıma geldiler, evet ikisi de ordalar. Genç olanda şimdi daha cüretkar bir bikini var. Bu üç dört sene önce evlenen bir süredir de site içinde gördüğüm kızları galiba. Annesi kesinlikle gençken daha güzelmiş ama siki kalkıyorsa kart kocasının hala evrile çevrile sikilir bu karı. Cama daha da yaklaşıp cep telefonunu zumlayarak bir kaç poz aldım. Genç olan bikinisini kalçaları arasına sıkıştırmış biçimli güzel götü tamamına yakına ortada. Gencin hem götü hem memeleri ayrı oynuyor ve güneş altında parlıyordu. Sik kırar bu karının taş götü. Karılar içeri girdi ben iş başına oturup hastanenin finansallarına daldım. Geç yattım. Uyandığımda saat on ikiyi geçiyordu. Şoför eve uğrayıp karımın istediği bir kaç tencere tavayı alacakmış. Onu beklerken kahvemi alıp terası seyretme yerimi aldım. Sadece kız vardı, üzerinde bir penye ile aşağıya bakındı. Bir anda yüreğimi ağzıma getiren şeyi yaptı. Ufak bikini üstünü pat diye çıkardı ve dev göğüsleri döküldü ortaya. Sanki o an dakikalar sürdü benim için. Göğüsleri yaylanarak serbest kaldı, benim gözlerim ise iri dik göğüslere sabit.  Sonra annesi geldi yine tek parça mayosu ile. Şezlonga oturmuş kızının çıplak sırtını kremledi o sırada iri ve diri memeler bana dönük kıpırtısız duruyordu. Kız hareket ettikçe de sallanıyordu. Kadında vücuda göre iri meme çıldırtır beni hele böyle sert sert görünüyor ise. Kız tam şortunu da çıkaracakken bir anda toparlandılar tekrar penyesini giyen kız aşağıya baktı. Ana kız içeri girdiler. Gelen şoför ve arabamdı. Önce şoföre küfür ettim içimden sonra sikimin sertliğini inince kendime. Ah ne salağım buradan başka yerden o da şimdiki gibi koltuk üstünde ayağa kalkıp dikilmezsem görülemez terasları. İki gün mal gibi evde terasa çıkmalarını beklerken arabam aşağıda idi, ben evdeyim diye çıkmadılar demek ki.  

Ertesi gün arabayı girişteki misafir parkına bırakıp yürüyerek eve girdim. Aynı odada kanepeye tırmanıp yerimi aldım çok geçmeden sadece kız geldi otoparka baktı. Haklıyım. Arabamı görmeyince penyesi ve şortu çıktı. Şezlonga mavi renk göğüslerini zor örten bikinisi ile uzandı. Annesi yoktu ortalıkta, elindeki kutu koladan bir iki yudum aldı. Kola değil bira lan o. Çekilmez derece tutucu babası nasıl izin vermiş?  Kız ayağa kalkıp tekrar aşağıyı kontrol ederken ben camdan bir adım uzaklaştım. Kız tekrar oturup bikinisinin üstünü çıkardı. Daha önce görmeme rağmen gerçek değil bu görüntü. Bikini çıkınca o iki kocaman meme lastik top gibi zıplayarak havalandılar sonra durdular. Eline aldığı güneş kremi ile göğüslerini kremledikçe ben de şortumu indirip dikilen sikimi okşamaya başlamıştım. Göğüs uçlarını okşar gibi kremledi, sıkıp bıraktı. Dikilmiş göğüs uçlarını biçimli karnını sıkılana kadar seyredip telefon ile bir kaç poz çektim. En son doğrularken bizim cama doğru baktı, hızlıca geri çekilirken düşecektim neredeyse, görülmemişimdir, sonra toparlanıp sessizce evden çıktım. Kesinlikle daha iyi bir telefona ihtiyacım vardı. O gece eve daha iyi bir tel ile değil TV’ye görüntü aktaran 80 kat digital zumlu bir kamera ile dönmüştüm. Satıcı çocuk sorduğum sorulardan anlamış olacak ki, bununla yan evin televizyonunu kendi evindeymiş gibi seyredersiniz dedi. Kamerayı güzel bir ayak ile camın en üst köşesine yerleştirdim şimdi terasın tamamına yakını görüş alanımda. 

Ertesi bir iki gün hastaneye sabah uğrayıp arabayı site otoparkında bıraktım ve öğle saatinde odada yerimi aldım. Her defasında terasa gelip aşağıyı kontrol ediyor ve şimdi dev ekranda uzansam tutacakmışım gibi görülen büyük memelerini saçarak güneşleniyordu. Zoom yaptıkça uçları büyümüş memeleri emilmeye bekler gibi bana bakıyordu. Altındaki dar bikini kalçalarının arasında kaybolmuş, okşar gibi kremlediği meme uçları dut büyüklüğünde. Nasıl sikerim ben bu karıyı valla. Döllerim o memeleri. Teni Işıl ışıl güneş altında. Kameranın verdiği geniş görüş açısı ile tüm vücudu karşımda. Kendini kremlerken bacakları kıvranıyor sanki yoksa ben mi fanteziler kuruyorum. Yok yok fantezi değil, göğüs uçlarını okşar gibi kremliyor hep. Kremledikçe de daha çok parlıyor büyüyor. Isırırım onları. Arada kalçalarını dönmesi güneşten parlayan geniş yuvarlak kalçalarını oynatması, yok yok bu karı yanıyor kesin. Hele elleri amının götünün çevresini kremlerken kıvranıyor kesinlikle. Bacaklarını sanki arasına bir erkek girecekmiş gibi açıp bacak içlerini kremlediği anda aklımda tek şey var. Bacaklarını omza alıp sikmek lazım bu karıyı. Ertesi öğle yolunu gözleyip kapıda karşılaştım. Mazbut öğretmen kıyafetleri defalarca seyrettiğim büyük göğüslerini fazla örtememiş ama sert kalçalarını gizlemiş. Gözlerimi alamıyorum hafif V yakayı zorlayan göğüslerden. DÜn kayıttan defalarca seyrettim büyüyen pembe uçlarını. Ergen aşıklar gibi bir şeyler geveledim, iki bekar yaz günü gezeriz filan deyip kendimi arabama attım. Bana şaşkın bakarken göğüslerine dikilen bakışlarımı yakaladı aman olsun fark etsin. 

Bu karılar evin boş olmasını keserek terasa yerleşiyorsa evde tamamen olmadığım yalanını babası aracılığıyla ulaştırdım karıya. Karımın yanına köye gittim sözde. Oysa işe gitmeden yerleştim yerime. Ah aklımdan çıkmayan o gün. Yine güzel göğüsleri bikiniyi çıkartınca yerlerinde yaylandı sanki. Şezlonga otururken birasından büyük bir yudum aldı. Güneş kremini her zamankinden daha yavaş yaydı göğüslerine, iyice zoomladım. Göğüs uçlarını kremlemiyor eziyordu parmaklarının arasında. Göğüsleri elini bastırınca yayıldı bırakınca yine eski sert haline dönüp titredi. Parmakları arasında ezilen göğüs uçları dikilmiş uzun birer dut sanki. Bir eli göbeğine doğru inerken ben de sikimi serbest bıraktım. Çok belli mastürbasyona gidiyor terastaki gösteri. O dutları emer sonra amını yerim senin diye kendi kendime söylendim. Seyrettiğim bir sürü güneşlenme seansı sonrasında nihayet. Ergen gibi sikim elimde. Göbeğindeki el, bikinisinin içinde, diğer eli ise memesini bastırıyor sertçe. Off haklıymışım karı kavrulmuş demek ki kocasızlıktan. Sonra kalçasını döndü bana doğru. Elleri alttan kadınlığında, içine sik girer gibi oynatıyor kalçalarını. İyice netleştirdim görüntüyü, bu çıldırtıcı manzara karşısında sertleşmiş durumdayım. Kalçaları  tokatlana tokatlana sikilmeye uygun. Kendini parmağına siktirir gibi bir inip bir kalkıyor. Parmağı amında kesin. Kalçası dikildikçe şezlonga kedi gibi sürtünüyor. Birden fazla parmak var sanki içinde. Parmakları hızlandı amında. Offf çok güzel geniş ve sert kalçaları. Güneşte parlıyor. Bu pozisyonda sikim amında parmağım götünde sikerim bu orospuyu. Umduğumdan kısa sürede kalçası önce dikildi ve sonra hareketsiz yığıldı şezlonga. Bir süre eli amında kaldı. Sırtını dayayarak bacakları aralık nefeslendi büyük uçları iyice şişmiş iri göğüsleri terden parlıyor. Bu manzara daha çıldırtıcı, nefes nefese olduğundan göğüsleri inip kalkıyor. Eli ile ip gibi bikinisini kontrol etti. Aniden iplerini çözüp çıkardı bir süre aralık duran bacaklarına baktı. Islaklığı bulaşmış elini kokladı. Kameraya verdiğim para bin kere feda olsun. Hafif kıllarla kaplı amının ıslaklığı güneşte parlıyor. Dev ekranda her ayrıntısı ile bir am var şimdi. Kıllı amcık, am dediğin hafif kıllı olacak böyle. Güneş ışığı altında ıslaklığı parlıyor, bacakların arasında olmak o sanki çok sikilmemiş gibi taze duran pembe amcığı dağıtmak istiyorum. Hafif aralık yavaş yavaş nefes alıp kapanıyor sanki amcığı. Göbeği bile sırılsıklam olmuş. Hafif etli, hafif aralanmış ama taze kız amcığı. Patlamak üzereyim. Bir elim sikimde telefonunu çevirdim. 

Babandan aldım telini şoför yarın getirecek anahtarı. Hı hı tamam dedi az evvel boşaldığı sesi ile. Ne oldu nefes nefese geliyor sesin diye sorunca, ev işleri yalanını salladı. Yorgun ama mutlu geliyor sesin diye sürdürdüm manzarayı daha rahat seyretmek için. Eline aldığı havlu ile amını silip sağa sola saçılan bikini parçalarını şezlongtan sarkarak topladı. Tam da bu domaldığı pozisyonda hafif açılmış hali ile girmeli pembe amına. O muhteşem göt ve amının arkadan görünüşü inanılmaz ağzımdan da aynı söz kaçtı. Bakmaya doyamadığım bir manzara önüme geldi de ona tepki verdim diye gevelerken fışkırmaya başladı döllerim. O yavaş yavaş giyinirken garip bir sessizlik ile durduk işim var makine çalışıyor diye kapatmaya çalıştı. İyi dedim gelince uğrarım teşekkür için bir yemek yeriz baş başa. Sağ olun dedi doğru olmaz herhalde. Nasıl olmaz kaltak seni sikmeden bırakmam, sikimden yere döllerim damlıyor. Güldüm, siz gençlerin de aklı hep başka yerlerde sadece bir teşekkür yemeği, ben yıllardır böyle ışıldayan bir güzellik görmemiştim. Sağ olun ama biraz fazla samimi olmadınız mı aniden dedi. İkimiz de oldukça sağlıklı insanlarız çok da samimi olsak hiç bir eksiğin olmaz emin ol. Ne diyorsunuz siz Ferhat Bey dedi, yeni boşalmış sikimin ucunu okşarken, ne dediğimi anlayacak yaşta ve güzelliktesin dedim. Eksikliğin sadece başında bir erkek ve telefonu kapadım. Pişman mıyım hayır galiba takıntılı bir aşk içindeyim. Boşalmış olmama rağmen azgınlığım da azalmadı. 

Çiçek sulama işi karımın ısrarı idi ama artık aklım ile değil sikim ile hareket ettiğimden işe yarayabilir. Bilgisayarda sakladığım bir kaç escort sikişimi gösteren fotoları ve sikimin en haşmetli halini bir usbye kaydedip kapının girişine not ile bırakmaya karar verdim. Evime girmiş özel resimlerimi almış kim ne diyebilir ki. Karımın el kremlerinden birini avucuma doldurup yeni boşalmış sikimin döl havuzu gibi de çekip ekliyorum dosyaya. Fotolara tek tek isimler vererek. Komşu kızına kalkan 18 cm, seni düşünürken döllerim gibi. Sonraki günlerde mesaj atınca soğuk davransa terslese bile telefon tacizlerimde konuyu hep sekse getirmeye devam ettim. Eve girip fotoları ve ona aşkımı anlattığım mektubu bulduğu gün çat diye mesajları gelmeye başladı. Aşk mektubundan çok beraber olduğum kadınları nasıl becerdiğimi anlatan bir yazı idi. İsim yoktu içinde, birine gösterse herkes için yazılmış olabilirdi. Mesajlardan hırsını alamadı ki aradı. Telefonda bağırıp çağırırken bile araya yarağımı beğendin ki aradın, senin gibi bir kadının etli, pembe ve yalamalık bir amcığı vardır gibi cümleler sıkıştırdım. Beni düşünerek boşalacaksın geceleri dedim. Amından damlayacak döllerimi anlatırken telefonu yüzüme kapadı. Ulan pandemi, ulan çirkin karım ve ulan taş komşu kızı ne hallere soktunuz beni

1 Mayıs 2022

ADA'NIN ÖYKÜSÜ





*yurtdışında yaşayan kalemi kuvvetli bir takipçinin hikayesidir. yeni ve güçlü bir yazar geliyor gibi. yazmaya devam eder umarım. tebrikler  


Yazıştığım yakışıklı bir anda offline olunca çekiyorum elimi ıslanmış amımdan. Neredeyse ağlayacağım azgınlıktan ama yediremiyorum kendime. Takipçisi olduğum sitenin içindeki pornolara bakarken de sinirim azalmıyor artıyor. Sorun bende mi diye düşünmeden edemiyorum, ama iki kişinin sevişmesini izlemek bana sadece aralarında cinsel bir uyum varsa zevkli geliyor, ne bileyim adamın suratını falan görünce ya da tutkuyla öpüşünce daha da azıyorum. Ama yalan inlemeler, o saçma çekim açıları... İştihamı kaçırıyor yapmacık olması. Bunun böyle devam edemeyeceğini biliyorum. 22 yaşında, apazgın bir bakire olmak kolay değil. Ama birisine kendini becertmek hiç hiç kolay değil, hele de benim gibi utangaçsa, sosyal hayatı kısıtlı ise. 

Eskiden hikayeler falan vardı en azından, onlarla biraz kendime geliyordum, ama artık ucuz pornolarla, iki sik görünce çıldıracağımı sanan salaklarla idare etmek zorundaydım. Bir yerden sonra illa yok amını göster yok bilmem ne. Hızlı hızlı sıvazladıkları sik videoları... Hep azgın olan amım kuruyordu bunlar yüzünden. Eğer cinsel sayılırsa tek deneyimim seneler önce tanışıp birkaç kere görüştüğüm, öpüşmekten ileri gidemediğim bir çocuktu. Bana kalsa ben çoktan ileri giderdim de, ne onun ne benim evim hiç boş olmamıştı. Günlük evler de o zaman bu kadar revaçta değildi, ya da biz bilmiyorduk. 

Gergince ayağa kalkıp öylece aynanın karşısına geçiyorum, dünya kadar büyük, birazcık da sarkık memelerim beni yoran şey. Pornolardaki o dik memeler gibi değiller, uçları hafifçe yere bakıyor. Attığım her adımda sallanmaları garip geliyor hala, onlarla oynamaya bayılıyorum oysa ki. Kendi meme uçlarımı emmek bile beni çıldırtıyor, başka birisi dokunsa deliririm herhalde. 

Birazcık çıkık olan göbeğimi sorun etmiyorum, ama kıldan görünmeyen amım... 

Kılların üstünü almakta bir sıkıntım yok, esas sorun dudaklarda başlıyor. insanlar bu kılları almayı nasıl beceriyor hiç anlamıyorum, beni çok rahatsız etseler de ne jiletle, ne de makineyle almaya cesaret edemiyorum. o yüzden o pembe bakire dudakları hep siyah kıllarım ile kaplı. İşte bunlar 22 yaşında azgınlıktan kudurmama rağmen hiç kimseye siktirmeme nedenlerim.. 

Derin bir nefes alıp duşa girerken yakın arkadaşıma dudak büken bir emoji atıyorum, bana bu siteye PornHup ;) kaydolmamı öneren de bu arkadaşımdı zaten. Duştan çıktığımda ondan gelen cevapsız aramaya dönüyorum. 

"Yani Ada, umutsuz vaka oldun çıktın iyi mi?" çıplak vücudumu kurularken hala zonklayan ve asla tatmin olmayan amıma yavaşça baskı yapıyorum. Ben cevap vermeden devam ediyor. 

   "Dinle artık sözümü, pabuç gibi dilin de var işte, git bir hafta sonu için Almanya'ya, bak bakalım dönerken düzgün yürüyebiliyor musun?" 

Tam da ihtiyacım olan bu zaten, düzgün yürüyemeyeceğim kadar iyi bir sevişme. Pornoları kıskandıracak tarzdan hem de, gerçek inlemeli. 

  "İyi," diyorum derin bir nefes alıp. "Çıkınca bize gel bari, tek başıma kıvıramam bu işi."

  Arkadaşım Aysu gelene kadar uçaklara ve otellere bakıyor, nerede kalsam çok daha verimli geçeceğine karar vermeye çalışıyorum. Annemlere söyleyeceğim yalanı da buluyorum bu esnada. 8 - 9 Yıl önce ailem Almanya’dan kesin dönüş yapmıştı. Ben Almanyada doğup orada okula gittiğim için Almancam da hala iyiydi, burada da özel bir üniversitede Alman dili ve edebiyatı okuyordum zaten. 

Aysu da aynı üniversitede felsefe okuyor. Ailelerimiz Almanya’dan arkadaşlar, üç sene önce Aysu Almanya’da çok sorun çıkarınca başı belaya girmesin diye buraya yollamışlardı. Birisi şeytana pabucunu ters giydirebilirse o da Aysu’dur zaten. 

Aysu geldiğinde planı netleştirdik, ben Hamburg’a değil de sanki Aysu’yla onların Bodrumdaki yazlığına gidiyormuş gibi yapacaktım O da orada geçen seneden beri takıldığı çocukla buluşacaktı. 

Bileti bir ay sonrasına almam da planlıydı, Hamburg’da o  zamanlarda  bir yığın müzikal ve spor etkinlik vardı. Üstüne birçok şirketin de seminer dönemiydi ve bu yüzden birçok firsat elime art arda geçecekti, hem bu arada kendimi elimden geldiğince spora da verebilirdim. Hamburg'daki lüks bir otelde yer ayırtırken, Almanya'da emekli olan nenem ve dedemin bana verdikleri harçlıkları kullandım. 

Bir ay hızlıca geçerken de günlük sporumu yaptım ve yediklerime dikkat ettim. Gitmeme iki hafta kala tüm vücut ağdası ve ekstra bakım yaptırmak da hiç gözümde büyümemişti, amımın dudaklarını alsalar da, üst kısımda üçgen şeklindeki bölgeye dokundurtmamıştım. Böyle kendimi daha azgın hissediyordum. Almanya’ya indiğimde amım yine iki haftalık kıllar ile kaplı olacaktı. 

 Büyük memelerimi daha çok öne çıkaracak üç tane sütyen ve bunlara uygun tangalar, stringler aldım. Kendimi pahalı bir orospu gibi hissetmek beni daha da azdırıyordu. Gitmeme iki gün kala sürekli açık seçik rüyalar görüyor, her seferinde başka bir fanteziyle uyanıyordum. Hem de korkuyordum bu sefer de bulamayacağım birini diye. Havaalanında  Aysu’ya sarıldıktan sonra kıçıma iyi bir şaplak attı. 

"Bu sefer de siktirmeden dönersen, ben sikeceğim seni ona göre," kendisini iyice bana sürterken bir kere de daha sarılıp boynumu öptü, buna verdiğim tek tepki ıslanmak oldu. Şu an beni yatırsa hiç de hayır demezdim zaten. 

"Bu sefer de siktirmeden gelirsem, o üçlü teklifini düşüneceğim." kendimi ona sürterken etrafta bizi izlemeye başlayan insanlar olduğunu fark ettim. 

"Hadi azgın orospu, git Bodruma da siksin seni o esmer aygır." Ben yurt dışı terminaline giderken ayrılıyor yolumuz, bir hafta boyunca ikimizi de neler bekliyor hiç bilmiyorum. 

Otele girip check in yaptırdıktan sonra, hızlıca odama gidip bir duş alıyorum. Yol yorgunu olsam da azgınlığım ve heyecanım hat safhada. Duş aldıktan sonra saçlarımı kabartmadan, düzleştirerek kurutuyorum, makyaj olarak sadece bir rimel ve kıpkırmızı bir rujla yetiniyorum, çıkık dudaklarım zaten her zaman ilgi çekerdi, ama bu gece daha fazla ilgiye, avcılar arasında dikkat çekecek bir şeylere ihtiyacım vardı. Belimin ortasına gelen kahverengi kıvırcık saçlarıma geçen hafta karamel rengi gölge attırmıştım. Bana daha çekici ve kadınsı bir hava da katmıştı. Geçenlerde yine birisiyle snapchatten yazışırken saçlarımı dölleri ile kaplamayı istediğini söylediğinde, saçların da seksi etkileyebilecek bir şey olduğunu anlamıştım. Yüksek bel tangam, kıçımı ikiye ayırıp yuvarlaklığını ortaya çıkartan dantelli siyah bir kumaş. Sutyenim ise büyük memeli kadınlar için özel tasarlanmış, memeleri daha dik gösterse de sadece tülden ibaret. Tam meme uçlarının denk geldiği yerde x şeklinde incecik deri kumaş parçası atılmış. 

Siyah, abartısız mini elbisemin yakası düz kesim, sadece birazcık çatal gösteriyor, fakat o kadar dar ki, memelerim yürürken üstten hareket ediyor gibi. Meme uçlarımın olduğu yerdeyse x işareti çok belirgin ve bu beni bir şekilde tahrik ediyor. Jartiyer çorabımı ve siyah topuklu ayakkabımı giyip çıkıyorum odadan. Asansöre girer girmez yaşlı bir adamın aynadan kalçalarıma bakması tercihimin doğru olduğunu gösteriyor. Bu topuklular ile boyum 1.80′i geçmiş, senin ile olmaz amcacığım, ama yine de beğenilmek hoşuma gidiyor. Benden önce inmezse ona sürtünerek inmeyi gözden geçiriyorum, kalp krizi geçirmez umarım. Alman nezaketi ile bana yol verse de, neler kaybettiğinin farkında dahi değil, asansör kapıları kapanana kadar kıçımı kıvırarak yürüyorum. Her ne kadar birkaç kilo fazlam da olsa, vücudum çok orantılı. Uzun bacaklar, geniş basen ve kalçalar, hafif bir göbek ama yine de ince bir bel ve kocaman, kavun kadar iki meme. Kim bilir nasıl sikmeyi düşünmüştür amca beni, aklımda sadece kocaman sikler var bara doğru yürürken. Çantamda bu gece için ihtiyacım olabilecek her şey çoktan hazır. 

Bar pazartesi gününe göre yoğun, seçtiğim zaman diliminin doğruluğu beni gülümsetiyor. Geniş alanda göz gezdirirken, ilgimi çekebilecek birileri var mı diye bakıyorum. Arka masalarda oturan geneli orta yaşlı erkekleri, muhtemelen bir şeyler kutlamaya gelmiş ergenleri hemen eliyorum. Gözüme çarpan kimse olmayınca da bara gidip içecek bir şeyler sipariş ediyorum. Gözden çok da uzak olmayan, ama loş bir bar sandalyesinde otururken her adımım hesaplı. Biri avlanmak isterse beni görebilir, ama başka türlü göze çok da batmam. Bar sandalyesi uzun bacaklarımı ve kalçalarımı belli ediyor . Yakışıklı barmen dikkatimi çekse de beklemeye karar veriyorum. Ilk içkimi serinkanlılıkla içerken çok sık olmayacak şekilde etrafa göz gezdiriyorum. Ilk içkim bittiğinde, gözüme birileri takılıyor. Bardan uzak bir masada oturan kalabalık bir erkek grubu. Hepsi oldukça hoş görünüyorlar, aralarından birini seçmek zor. Bu yüzden bana gelen ilkini kabul etmeye karar veriyorum. Şimdiki soru sadece ne kadar beklemem gerekeceği. 

İkinci içkim geldiğinde o taraftan gelen gülme sesine dönüyorum. Planlı bir hareket olmasa da hemen sonuç alıyorum. Gözlerim birisiyle temas kuruyor, bu uzaklıktan seçemesem de sorun değil, zaten çok da seçici olmayacağım. Göz temasını birkaç saniye sürdürdükten sonra başımı yana eğip gülümsüyorum, bir yerde bunun işe yaradığını duymuştum. Önüme dönüp içkimin tadını çıkarırken çoktan kalp atışlarım hızlanmıştı. Kendimi bir kedi gibi oturduğum yere sürtmemek için bacak bacak üstüne atıyorum. Ben kendime 3. kokteyli bakıp, barmenden tavsiye isterken yanımdaki sandalye doluyor. 

"Eğer izin verirseniz size ben bir şey tavsiye edebilirim," Kıvırcık saçlı esmer güzeli şansın benden yana olduğunu gösteriyor. Gözlerim her şeyden önce dolgun dudaklarına kaydığında teşekkür edip teklifi kabul ediyorum. Yeşil baygın gözleri, uzun boyu ve zamanının çoğunu spor salonunda geçirdiğini belli eden geniş omuzları var. Siyah bir gömlekle eskitilmiş bir kotun altında, beyaz spor ayakkabısı giymiş. Parmaklarında yüzükler ve bileğindeki bileklikler ellerini güzel gösteriyor. O yüzüklerin soğukluğunun tenimde nasıl bir his bırakacağını düşünmek bile beni çıldırtırken, sakince yerimde kalmak çok zor. 

"Hamburg’a ilk gelişiniz mi?'' Sorusuyla birlikte beni süzerken bize doğru uzatılan bardaklardan birisini bana veriyor. 

''Evet, sizin?'' Başını diğer yana eğip tartar gibi bana bakıyor, ikimizin de aynı anda avcı ve av olması beni daha da heyecanlandırıyor. 

Kısa sürede saniyede senli benli oluveriyoruz, 5 dakika geçmeden de bar sandalyesini iyice bana yaklaştırmış bile. Bu esnada 25 yaşında yarı alman olduğunu öğreniyorum, annesi İspanyol'muş. Bu güzel dudaklarını ve esmer tenini açıklıyor. Sürekli bir ilişkisi olmadığını da laf arasında ekliyor.

 ''Uzun süreli şeyler pek bana göre değil,'' Diyor. ''Benim uzun süren şeylerle pek de bir derdim yok'' Diyerek cilveli bir şekilde gülümsüyorum. Atağa geçmesinin tam da zamanı.

Bilinçli bir şekilde sürekli bacaklarıma sürten bacakları beni daha da azdırıyor, omuzumdan göğsüme doğru attığım saçlarımı geri doğru atacakken, mememe elinin tersini sürüyor. Ayak üstü birbirimize sürtünerek dans ediyoruz sanki. İnlememem imkansız, belimi bir kedi gibi kıvırıveriyorum, Gözleri ışıldıyor çapkının vakit harcamak gibi bir derdi yok ben de zaten gel sik der gibi bacaklarımı bir aralıyor bir kapatıyorum. Nikolas boynumu okşarken parmaklarıyla elbisemin askısını itiyor. Hayatım boyunca bu kadar heyecanlanmamıştım sanki. Elini çekmeden yeniden gülümsüyor bana, ne hissettirdiğinin bilincinde, göğüslerimin dikkat çekicilğinden, dudaklarımdan bahsediyor. Kulağıma eğilirken bilinçli bir şekilde nefesiyle bütün tüylerimi diken diken ediyor.  ''buraya sevişmek için gelmiş gibisin'' diye fısıldıyor. Zor nefes alıp hı hı diyorum sadece. Hareket etmeden devam ediyor omuzumu okşamaya, kalp atışlarım çoktan hızlanmış bile. Bacaklarımı birbirine bastırışım gözünden kaçmıyor tabii ki. O da inler gibi bir nefes çekiyor içine.

"Bu kadar mı azdırdım seni gerçekten?" diye sorarken etkilenmiş gibi.  Gözleri memelerime odaklanmış.

"Daha sana dokunmadım bile ve zor nefes alıyorsun, memelerine bak, bir dokunuşla uçları fırladı bile." soğuk baş parmağı boynumdan bacaklarıma kadar indiriyor, ayağa kalkarken de iyice aralıyor bacaklarımı. Bir barda olmamız onun umrunda değil, beniyse daha çok azdırıyor.

  "Daha öpmedim bile seni, amın da azdı mı yoksa?  Klitorisin de şişti mi meme uçların gibi?"

Bana yukarıdan bakması çok hoşuma gidiyor, bacaklarımı iyice aralayıp bar taburesinde öne doğru kayıyorum. 

"Sen söyle bakalım azmış mı amım" elini bacağımın arasına götürmem yetiyor. Beni öpsün diye boynumu kaldırdığımda tembel parmakları daha amıma değmemiş bile.

"Önce ne kadar azdın onu göreceğim," diyor beni öpmeyi reddederek eller bacaklarımla amımın birleştiği aradan külodumun içine giriyor, bızırıma dokunduğunda yeniden inliyorum, umursamadan gülümserken eli birden aşağıya gidiyor ve amıma bir parmağını hafifçe itiyor. Barda, beni daha öpmemişken amıma parmağını sokuyor, daha sik bile girmemiş amıma, buz gibi parmağını sokuyor. başkasının parmağı kendi parmaklarım gibi değil devam etse boşalırım. 

"sırılsıklamsın, sik görünce dayanamıyorsun dimi, yetiyor mu bu dar amcığa sadece bir sik?" Kollarımı arkamda kalmış olan bara dayıyorum, memelerim daha çok ortaya çıksın diye, barda neredeyse ver dese verecek seviyeye gelmiş halde ona bakıyorum.

"Bilmem, kimse sikmedi daha." Memelerime diktiği gözleri bir anda buluyor gözlerimi. Şaşkınca bana bakıyor, ama bunun onun pek de umurunda olduğunu sanmıyorum. 

"Bakire demek amcığın, 22 yıl nasıl dayandın bu azgınlıkla, doğruyu söyle." Gülümsemesi yüzüne iyice yayılırken kendimi etli dudaklarına bakmaktan alıkoyamıyorum. Yine de cevap beklemeden parmağını amımdan çıkarıp dudaklarıma getiriyor. Ağzıma alıp emdiğimde inliyor.

 "Ağzın da bakire dimi? Kimse sikmemiş belli, böyle yalanmaz çünkü." Parmaklarını ağzımdan çıkarınca ona bakakalıyorum. 

Bu kadar ıslandığım hiç olmamıştı, böyle azgınlık, bir barda olmamız benimle argo konuşması...Ellerini iki yanımdan arkamdaki masaya dayadığında bacaklarımı daha da açıyorum. 

  "Memelerin ya? Onları da mı sikmediler" kollarıyla iki yandan memelerime baskı yapıyor. Iyice yaklaştığında bu sefer öpeceğinden eminim.

 "Korkma benim bakire orospum, her yerini sikeceğim. Memelerini, amını, götünü, ağzını..." Sonra beni öpüyor. 

Seneler önce, çoktan unuttuğum o öpüşme gibi değil, dudaklarımı yiyor resmen. Hemen ardından geri çekilince büyük bir hüsrana uğruyorum. 

"Gidip masamdan telefonumu ve oda kartını alacağım." Başımı sallarken ona sürtünüp ayağa kalkıyorum, kotunda belli belirsiz bir kabarıklık var. 

"Tuvalete gitmem lazım" başını salladığında ben titreyen bacaklarımla yürümeye başlıyorum. 

Lüks tuvalette sakinleşmeye çalışırken demin yaptıklarımı fark ediyorum. Dolu bir barda, herkesin görebileceği bir yerde sadece adını bildiğim bir adamın parmağını amıma sokmasına izin vermiştim. Biri bir şey fark etti mi diye düşünürken kendimi sakinleştirmek için kollarıma su tutuyorum. Amım ise sakinleşmemiş hala sıcak ve ıslak Yeniden dışarıya çıktığımda çoktan planım belli, bu gecenin tadını çıkart, yarın otelden ayrıl. Yeni bir otel bul ve barında sevişme. 

Nikolas tuvaletin önünde beni bekliyor. Birlikte asansöre yürürken kolu omuzumda. 

"Bu uzun zaman için atabileceğin son düzgün adımlar, yarın amın, bacakların çalışmayacak." uzun kelimesine yaptığı vurguya gülümsüyorum asansöre bindiğimizde ondan önce davranıp 7.kata basıyorum. Tabii ki de onun odasına gidecek değilim. Tek kalıp kalmadığını bile bilmiyorum. 

 "Seni senin odanda sikeyim mi istiyorsun?" elini memelerime atarken asansörde yalnız olmamamız da umurunda değil ve bu beni daha da azdırıyor. Her şeyi defalarca planlarken böyle argo konuşan üstümde hakimiyet kuran bir erkek düşünmemiştim. Heyecanım artıyor. 

"Bakire orospum neden korkuyor, arkadaşlarımdan mı?" 

"Bu gece kim gelirse siktirmeyecek miydin zaten?" cevap vermeyince mememi sıkıyor, ben inlerken 7.kata varıyoruz. 

İnerken elini mememden çekse de daha asansör kapanmadan bir tokat atıyor kıçıma. 

"söyle, yoksa amcığın sadece bana mı azdı." odama giderken aradaki mesafeyi koruyorum. 

"aylardır su içinde amcığım, siktirecek birini arıyordum." Çantamı elimden alıp kartla kapıyı açıyor. Mini bardan kendisine içki doldururken ben yatağa oturuyorum.  

"daha bara girerken azmıştım," 

Gelip önümde duruyor, başım bu sefer tam kalça hizasında. Eliyle başımın arkasından tutup sikine yaslıyor. Kot pantolonundan hafif belli olan çıkıklığa yüzümü sürtüyorum. 

"sik yalamayı öğrenmek ister misin bebeğim?" Gözlerimi gözlerine dikerken inliyorum. Bebeğim demesi de bakire orospum demesi kadar hoşuma gidiyor. 

"Aç pantolonumu, sikimi eline al." dediğini yaparken heyecandan ellerim titriyor. Elime aldığım ateş gibi sıcak ve taş gibi sert. Hangimiz daha sesli inliyor bilmiyorum. Sürekli internette görüp okusam da, gerçekten bu kadar sert olması beni şaşırtıyor. Amım yine zonklarken bu sefer orgazm için acele etmeye hiç niyetim yok.  Webcam da birkaç kere gördüğüm için tükürüyorum sikin üzerine. 

 "Güzel orospum benim, elin acemi ama ne yapman gerek çok iyi biliyorsun." Elimle sikini sıvazlarken kasığını öpüyorum. Bütün kırmızı rujum bir iz bırakıyor.

Sonra da taşaklarını yalamaya başlıyorum. Sarkan torbalardan bir tanesini ağzıma alıp somururken, yüz ifadesi beni daha da azdırıyor. Erkekleri daha çok azdırırmış taşak yalamak, o kadar fazla porno tecrübem var ki. 

Dilimle kökünden başına yalıyorum biraz daha sertleşen siki, gittikçe kalınlaşıp büyüyor. Hımm güzel bir sike denk gelmek daha da mutlu ediyor beni. Bir kez kendimi uzaklaştırıp tüm dikkatimle sikini izliyorum. İki elimle tuttuğumda sadece başı açıkta kalıyor. Ancak beni asıl etkileyen şey kalınlığı.  Uzun parmaklarım etrafını çevrelediğinde sadece tırnaklarım birbirine değiyor. Kollarındaki damarlar gibi, sikindeki damarlar da kendini belli ediyor. Sünnetsiz derisinden iri başı hafif dışarı taşmış birazdan da bakireliğimi alacak. 

Tamponla daha rahat ettiğim ve sürekli tanga giydiğim için pet kullanmam zaten imkansızdı. Türkiye’de bulamadığım için tatilde Almanya’ya geldiğimde ya da Aysu geldiğinde sürekli bana mini tampon alıp getiriyordu, çünkü kalınlığı bir santimi bile bulmayan normal boylar canımı yakıyordu. Şimdi bu kalın sik nasıl içime girecek, canımı gerçekten söylenen kadar yakacak mı merak ediyordum. İnternette gördüğümde hep dikkatimi çeken sünnet derisiyle oynuyor, dilimi elimden arta kalan yerde gezdiriyorum. Onun da kasıklarında, bilinçli bir şekilde bırakılmış kıllar var. 

''Giderdin mi merakını, beğendin mi sikimi?'' Çenemi sevip başımı okşuyor. Başımı salladığımda kabul etmezce gülümsüyor.

 "Söyle," sesi buyurgan. "Kaç sik gördün şimdiye kadar, ne yapman gerektiğini çok iyi biliyorsun orospu sadece acemisin.''

''Canlı bu ilk,'' dedikten sonra sikinin ucundaki zevk sıvısını yalıyorum gözlerine bakarak. Dudaklarımı geri çekmeden, her ağzımı açtığımda dudaklarım sikine değecek şekilde konuşmaya devam ediyorum. 

"Ama bir yığın online sik gördüm, bir tanesinde piercing vardı." 

''Azdırdın dimi hepsini, tam bir sik kaldıransın sen, bekle, ben sana daha ne sikler göstereceğim. Ama önce beni memnun etmen lazım, aç ağzını, dişlerine dikkat et.'' Saçlarımdan tutup beni yönlendirdiğinde ağzımı açıp sikini ağzıma alıyorum, ikimiz aynı anda inliyoruz. Daha önce bir muzla çok kez ağzıma almayı denemiş olsam da hiçbiri bu kadar kalın değildi, bu kadar sıcak da, bu kadar tahrik edici de. Çenem ikinci saniyenden ağrımaya başlasa  da emdiğim siki bırakmak istemiyorum. Bir elim sikinde bir elim ise kendimi okşuyor. 

Birkaç santim daha kendini ileri attığında, ağzım tamamen dolu sadece damağıma kadar ilerleyebilmiş sik nefes almamı engelliyor. Dişler diyor arada sinirle ağzımı daha çok açmam mümkün değil. 

Dilimi içerideki kısmın etrafında çevirip sonrasında elimden geldiğince emiyorum, Aysunun gösterdiği bu taktik hoşuna gidince yavaşça ağzımdaki kısmı dışarı çıkarıp, tam ucunu dişlerimi dudaklarımla kaplayıp ısırıyorum. Sımsıcak kadife gibi baş kısmı yaladığım hiç bir muz salatalık aynı tadı vermiyormuş meğer. 

Bir kere daha inlerken saçlarımı geriye doğru çekip taşaklarını ağzıma veriyor. Aysu aklıma gelmişken, yatağın üzerinde, yan tarafıma atılmış çantamı alıyorum.   "Sikim seni yeterince meşgul etmiyor mu kaltak?'' inler gibi sesiyle saçlarımı daha çok çekiyor, yanağıma çok hafifçe vurması da beni yine daha da azdırıyor.   ''Fotoğrafımı çek.'' Diyorum bir saniyeliğine taşaklarını ağzımdan çıkardığımda, gülerek telefonumu elimden alıyor. 

''Kimi azdıracaksın orospu?" Eliyle kafamı iyice sikine bastırırken cevap vermeme fırsat bile tanımıyor. Fotoğrafları çektikten sonra telefonu yatağın ulaşamayacağım bir tarafına fırlatıyor.

 ''Önce beni azdırman lazım ki, o fotoğrafları hak ettiğini anlayalım.'' Başımı biraz daha zorlarken, ellerimle taşaklarına masaj yapıyorum. Bir anda gözleri kayıyor. 

''Nasıl şehvetli bakıyorsun farkındasın değil mi? Hiçbir şey yapmana gerek yok, bakarak bile kudurtabilirsin birilerini.'' Biliyorum, bayılıyorum da bunu yapmaya. Sadece etrafımda benimle konuşmaya cesaret edecek kimse yoktu bu zamana kadar, ben de gidip konuşabilecek bir insan değildim. 

Sikini  ağzımdan çıkartıp beni yatağın üstüne doğru itiyor. Dirseklerimden geriye yaslanıp onu süzüyorum boydan boya.

Ne saçları, ne gömleği hiçbir şekilde dağınık değil. Dudaklarında hafif bir ruj izi var, bir de pantolonu kasıklarından aşağıya inmiş. Büyük ski bir muz gibi yukarı kıvrılmış.

Bu görüntü beni daha da tahrik ediyor, şu an her şey beni tahrik ediyor zaten. Bacaklarını iki yana açıp ağırlığını vermeden üstüme oturuyor. Pornolarda bunu hep kadınların erkeklere yaptığını görürdüm. Sikini Siyah elbisemin üstünden çeneme kadar sürüyor. 

İki meme ucumu parmak uçlarıyla sıkıp sıkıp bırakırken bir daha inliyorum.   Çeneme değen sikin ucunu öperken, bu dirty talk olayını nasıl sevdiğimi fark ediyorum, sadece ben nasıl cevap verebilirim bilmiyorum. 

''Arkadaşların da azdı mı beni görür görmez?'' Diye sorduktan sonra sikinin ucunu yeniden emiyorum. Bunu her yapışımda gözlerinin odağını kaybetmesi o kadar hoşuma gidiyor ki, yeterince sikini emersem kendi kendime boşalırmışım gibi hissediyorum. 

"Hem de nasıl... yürüyüp geçmenle hepsi azdı, şimdi ben senin ağzını sikiyorum onlar ellerini."  Bunu dedikten sonra sikini ağzımdan çıkartıyor,  üstümde biraz kayıp aramıza mesafe koymasına inleyerek itiraz ediyorum. 

Elbisemin üstünü iyice aşağıya çekip siyah sutyenimi ortaya çıkarıyor. Memelerime vereceği tepkiyi merakla izlerken, iki eliyle iki yandan bastırıp kafasını memelerimin arasına gömüyor. Memelerimin birbirine değen yerlerine Diliyle ıslak öpücükler bıraktığında dengemi kaybedip yatağa devriliyoruz, bacak aram yangın yeri. Hiç istifini bozmadan aynı yeri uzunca yalıyor, öpüyor. somurup ısırıyor. 

Çenesindeki sakalların verdiği tahriş hissine bağımlı oluyorum. 

"Amıma da sürecek misin böyle sakallarını? 

Sutyenimin üzerinden meme ucumu sertçe ısırıyor. 

"klitorisini böyle ısıracağım," sütyenimi aşağıya çekerek bir mememi serbest bırakıyor.  Büyük memem hemen cıvık bir hamur gibi dağılıyor. 

"Kaç beden orospu memelerin?" Mememe yandan bir tokat atınca inliyorum. 

"90F, sikecek misin memelerimi? Üstüne boşal ne olur spermlerini mememden yalamak istiyorum." ikinci mememi serbest bırakırken gözlerime şaşkınlıkla bakıyor.

"Küçük orospumun böyle fantezileri var demek ki," meme ucumu ısırıp öperken kalçalarımı ona sürtüyorum. " Oh hiç böyle büyük ve güzel meme sikmemiştim orospu iki kişi yalasak doymayız bunlara" beğenmediğim memelere övgüler güvenimi artırıyor, demek ki erkekler çıldırıyor böyle göğüslere. 

Hala bir şekilde kucağımda oturuyor olması nefesimi kesiyor. 

"önce amını sikeceğim, ama seninle bittiğimizde sikilmemiş yerin kalmamış olacak. Bir ay boyunca her adım attığında amın beni hatırlayacak." 

Bir mememin alt kısmını emerken diğerini sürekli çekiştiriyor, oynak memelerimi tamamen salyalara boğarken bilinçli bir şekilde arasında iz bırakıyor. Göğüs uçlarım hiç bir mastürbasyonda bu kadar sertleşmemişti. 

"Yarın çok daha eğleneceğiz seninle." Elbisemi sıyırarak kalçalarıma getiriyor ve orada topluyor. Artık yataktan kaymış vaziyette, yerde oturuyor. Göbeğime bıraktığı öpücükler gıdıklarken gülmeden edemiyorum.

Tam bacağımın arasına girdiğinde ellerimle elbisemi çıkarıp yine dirseklerime yaslanıyorum. 

Sol kasığıma, kemiğin hemen altına sert bir öpücük bırakıyor.   "Burası böyle öpülmez, bebeğim."  Diyor bacak aramı okşarken, eli amıma yine de değmiyor. Bana attığı lafa sadece inliyorum. 

"Nasıl öpülür öğrenmek ister misin, ha küçük orospum?" 

"Evet" derken dayanamayıp başımı altımdaki yatağa koyuyorum, dizlerimin bağı çoktan çözülmüş. 

Öptüğü yeri yeniden öperken bu sefer ağzına alıp emiyor da, birkaç saniye sonra sızlamaya başlayan tenim direkt olarak amımla bağlı sanki, o ağzında somurdukça benim amım daha da sulanıyor. Bu arada bacaklarımdaki elini çekip mememe atıyor ve tenimi her içine çektiğinde mememe bir tokat atıyor. 

Toplamda 10 saniye sürmeyen şey benim çoktan çığlık atmama neden olmuş bile. Emdiği yere nefesini üflediğinde dizlerimi kırmaya çalışıyorum. Böyle bir şeyin zevk verebileceğini bile tahmin edemezken neredeyse boşalacağım.

"Aynısını amına da yapacağım." diyor emdiği yerin etrafını ısırırken, "sen boşalana kadar, yeniden azıp sik beni diye yalvarana kadar durmayacağım."  dizleri üstünde durup iki eliyle iki mememe vuruyor. "duydun mu beni?" meme ucumu iki parmağı arasına alıp oynamaya başlıyor. Bir erkeğin güçlü parmakları kendi kendine göğsünü sıkmak gibi değilmiş. canım yanıyor ama aynı anda meme uçlarım amım kadar hassas.  "evet!" Haykırıyorum resmen "iyi."  yüzüğüyle mememe vurup bacaklarımı iyice açıyor.

Siyah tangamın en ıslak yerinden tutup kenara çekerken başımı kaldırıp tepkisine bakıyorum.  Dudaklarını yalarken bana bir bakış atıyor.  Uzun bıraktığım kılları çekiştirirken belimi yukarı kaldırıyorum. "Bu kılları yarın tüm yüzümde hissedeceğim." Eğilip amımı boydan boya yalıyor, ve tüm vücudum bu zevk karşısında kasılarak tepki veriyor."Gerçekten kimse yalamadı dimi bu güzel amcığı?" Sesi şaşkın, ama şu an konuşması pek de hoşuma gitmiyor. "Durma!" diye bağırırken, diliyle boydan boya yeniden yalıyor beni, bir dondurmayı, bir siki yalar gibi. 

Üçüncü yalayışında, klitorisimde durup nefesini veriyor ve sonrasında klitorisimi ağzına alıp emiyor. Niye bu kadar erteledim bu zevki. Sıcak dili amımı yeni keşfediyordu ama benim için bu sıcaklık, dilinin baskısı fazlaydı bile. Gözlerimi ne zaman kapadım.  Ve tam da o anda geliyorum. Diliyle ağzının içindeki klitorisime bir fiske vuruyor. Kendi kendimi parmaklamam gibi değil klitorisin kendi gibi sıcak bir dil ile ezilmesi gözlerimde kıvılcım çaktırıyor. Orgazmım bu şekilde bitmek bilmiyor, amımdaki zonklama tüm vücuduma yayılırken yine inliyorum.  Klitorisimi uzun uzun emerken bir parmağını amıma sokuyor. Ah siki parçalasın önce amımı ama parmağı da bir sik gibi içimde. 

Birkaç saniye sonra kendime geldiğimde ağlamak üzereyim, hayatımın en şiddetli orgazmıydı ama ben şimdi daha da azgınım. "Ne olur sik beni artık!" Amımdaki parmağını çıkarıp meme ucuma sürüyor. Meme ucum am sularımdan ıslanıyor. 

"Condom nerede?" odanın uzak köşesindeki valizi gösteriyorum.  "Sikerim böyle işi amına koyim!" 

Dizlerine kadar indirdiği pantolonunu hızlıca çıkarıp valize yönleniyor.

"Gel koy hadi amıma" mememin ucunu emiyorum, birazdan sikileceğim ama eski alışkanlığımdan bir anda vazgeçemem. kendi amımın tadını belli belirsiz alırken  bacaklarımı daha da açıyorum.

 "Gel sik nolur amım yanıyor!" Valizden bir kutu kondomu almış gelirken gömleğini de çıkarıyor. 

Condomu kalın sikine geçirirken tangamı çıkarıyorum, beni yatağın tam kenarına konumlandırıp mememe bir tokat daha atıyor. Ah niye bu kadar hoşuma gidiyor aşağılanmak. 

Sikine tükürüp yavaşça içime girerken bil eliyle de klitorisimi ovuyor. Yıllardır beklediğim o anı aklıma kaydetmek istiyorum ama ne kadar hızlı gelişiyor her şey. Zaten ıslak ve açık bekliyor amım, ben de saf bir bakire gibi tedirgin değilim. Kırk yıllık orospu gibi bacaklarım aralık sikilmeyi bekliyorum. 

"Dapdar bakire amcığın, sikiyorum bak, ohh yanıyor."  Kalın sikinin verdiği rahatsızlığı klitorisimi ovarak gideriyor. Rahatsızlık dedim içime giren sıcak sert et parçasının getirdiği genişleme duygusu. Ne demişti Aysu orospusu sanki ufak bir sıyrık gibi acımıştı bekareti. İçime girdikçe inlemem artıyor, daha çok zevk alıyorum. Sikinin tamamı içime girince kılları amma sürtünüyor. Kızlığımı çoktan parçalayıp geçmiştir içimi yakan siki, sadece bir karıncalanma hissettim sanki. Ohh bunlar hiç önemli değil şimdi artık hayat boyu içimde bu kalınlığı ve sıcaklığı isteyeceğimi biliyorum. 

"Eļlerinle bacaklarını tut, kendine çek. Beynin yanana kadar sikcem seni, orospu." 

dediğini yapıyorum, amımda bir şeyin olması beni çok da azdırmasa da parmağı ile klitorisime yaptığı şey beni öldürüyor. 

İkiye katlanmış vücudumda kendini geri ileri hareket ettirirken kıçıma da şaplak atıyor. Dizlerim göğüslerimi ezecek kadar katlanmış en savunması halim ile yeni tanıdığım bir erkek üzerime sertçe darbeler ile abanıyor.  İlk gazdan sonra şimdi o da daha sakin, içimde yavaş yavaş gidip gelse de darbeleri kendinden emin. 

"Her amına girdiğimde memelerin zıplıyor, daracık amın da yanıyor" 

Evet amım yanıyor sanki uzaklardan gelen hafifçe bir sızı var ama ezici bir zevk denizindeyim. İçime ilk defa giren kocaman bir sike nasıl bu kadar alıştım. Yıllardır eksik parçammış gibi. Bu kalın sik amımı gerdikçe daha çok inliyorum, dar amım genişleyeceğine daha çok sarıyor galiba içindeki kor demiri. Göğüslerim arasından ter süzülüyor, sikilmekten, belki amımda gizlenen sızıdan, belki de bakire amımı parçalayan bu kalın sikten. Üzerime eğilip dudaklarımı emiyor. Geri çekilip küçük tokatlar ile yanağıma vuruyor. 

"Sevdin mi yarak yemeyi orospu" İçimden çıkıyor. Ucu kanım ile pembeleşmiş prezervatifi çıkartarak bana doğru sallıyor " yarağa otur orospu göğüslerini yiyeceğim" 

Aylardır yaptığım planların hepsi uçuyor aklımdan yatağa oturmuş bu yakışıklı erkeğin parlayan sikine kendim yerleşiyorum. Saniyelerce ayrı kalmak bile zor gelmişti. İki eli ile tek göğsümü kavrıyor. Bir yandan da beni yönlendiriyor. " yavaş orospu yavaşça otur kalk, kırma sikimi" Göğüs uçlarımı vakumluyor sonra yanlarına dişleri geçiyor. Aynısını diğer göğsüme yapıyor. Parmakları arasında iki göğsümü aynı anda sıkınca ağzımdan bir çığlık çıkıyor. Acı ve zevk aynı anda. Misyonerdekinden farklı açıdan içime giren sik daha çok zevk veriyor sanki. Farklı pozisyonlar bu yüzden var demek ki. Garip bir şey oluyor. Göğüs ucumu emen dilin verdiği zevkten daha garip bir şey. Karnıma yakın bir yerleri eziyor siki. Ta oralardan bir kelebeklenme başlıyor. Ellerimin titremesine şaşıyorum. Hareketsiz kaldığım sikin üstünde titreyerek bekliyorum. Gözlerimi açtığımda renkleri daha kırmızı görüyorum. Orgazm bu demek, tüm kendimi tatminler yalanmış. " tam bir orospu olacaksın bakirem, tam bir orospu" Beni sırtüstü yatırırken sikini gelip göğüslerimin arasına sokuyor. İki yandan bastırarak sikini sürtüyor. Sularım ile kaplı siki iki göğsümün arasını da yakıyor şimdi. Çok geçmeden bağırma sırası onda önce göğüs aramda sıcak bir akıntı hissediyorum. Bu kadar sıcak mı oluyor döller, hassas cildim yanıyor sanki. Sonra boynuma çarpıyor aynı akıntı. Sikini tutup ucundan damlayan beyazlıkları boynuma yanaklarıma sürtüyor. Geri devrilirken keskin bir döl kokusu ciğerlerime doluyor. 

Bir sürü büyük sikin etrafımı sarıp ağzımı ve memelerimi döl içinde bıraktıkları bir rüyadan uyanırken elimi alışkanlıkla aşağıya atıyorum. Yanımda uyuyan yakışıklı yabancının dün kızlığımı bozan büyük siki kalkmış durumda. Sürünerek aşağı kayıp sikini ağzıma alıyorum, tıpkı rüyamdaki gibi. Önünde diz çöküp sikini yalamak istesem de şu anki şartlar o kadarına da elverişli değil. Ama bugün oteli terk etmeden bunu da yapmayı kafaya koyuyorum. Damağımla sikine baskı yapıp sadece ucunu emiyorum. Gece yatmadan önce gidip sikini yıkadığı için artık am kokum yok sikinde, ne yazık. Siki ağzıma iyice girsin diye kafamı bastırıyorum, tüm gücüne kavuşmamış sik bu haliyle gırtlağıma kadar girerken bir elimle de bacak arasını ovalıyorum. Bu esnada bir el kafamı tutup sikine daha da bastırıyor. 

''Otelin uyandırma servisi ne kadar da güzelmiş,'' Kafamı iyice sikine bastırırken tembel gözlerini gözlerime dikiyor. Sırtının altına aldığı yastıkla şimdi bana biraz da olsa tepeden bakıyor Bir anda dikleşmiş siki ağzımı zorluyor.

"Seninle işim bittiğinde her siki köküne kadar alabileceksin ağzına, dün doymadın mı bakire orospum?"  Başımı iyice bastırırken çenem acıyor. Ama hiç şikayetçi değilim. Ağzımda bir sik olması beni öylesine tahrik ediyor ki...

"Ama artık bakire değilsin dimi?" Kalçalarını kaldırıp ağzıma itelediğinde burnumdan inleme gibi bir ses çıkıyor.

"Siktim o el değmemiş amını, güzel siktim mi?" Kalçalarını yavaş yavaş aşağı oynatırken, ağzımı sikmeye başlıyor. 

‘‘Acıyor mu amın? Acıyorsa sikecek başka yerlerini buluruz güzelim." Saçlarımı çekerek çıkarıyor sikini ağzımdan. İnlemem saç köklerimin acısından değil, artık ağzımda sikinin olmamasından. 

"Ayna karşısında domaltıp sikmek gerek seni, her içine girdiğimde memelerin sallanmalı." Bir yastığı yere atıp üstüne diz çökmemi istiyor. Karşıma geçtiğinde siki yine semsert sımsıcak, eğilip memelerime tükürüyor. 

"Yağlamak lazım bunları, parıl parıl parlarken sahilde sikmek gerek. Herkes koca memelerini, biraz daha sik kaldır." Memelerimi iki yandan tuttuğumda o da sikini aralarına sokuyor. 

"Siktir bakalım memelerini bana, oh ne güzel, yumuşacıklar." Spermden ağırlaşmış topları her ileri gidişinde göğüsüme çarpıp zevkli bir acı bırakıyor. Büyük memelerim sikinin başını dışarıda bırabiliyor sadece, yüzündeki ifade ne kadar zevk aldığının kanıtı, bakmak bile beni daha çok tahrik ediyor.

Bir şekilde bakışlarımı yüzünden çevirip önümdeki sike yoğunlaşabiliyorum. Başımı eğip sikinin ucunu yalıyorum, her memelerimin arasından kayışında, dilimle yalayacağım kadar orada kalıyor. Zevk suyu bana orgazmının yakın olduğunu gösteriyor. Ama şimdi gelirse beni nasıl sikecek? 

"Memelerini bembeyaz kaplayacağım," diyor inlerken. Geliş gidişleri hızlanırken ellerini ellerimin üzerine koyup memelerimi daha da sıkıyor, 

"Yürüyemeyeceksin, her oturduğunda aklına sikim gelecek." Bu güzel vaatlere kanıyorum. Bir inlemeyle bırakıyor bütün döllerini, ilk perde yüzüme kadar geliyor. Dönüp yüzüne baktığımda bunun onu ne kadar tahrik ettiğini görebiliyorum. Sikini memelerimin arasından çıkartıp kalanını memelerime boşalıyor. Hayallerimdeki gibi.

"Şimdi yala memelerini, temizle. Telefonun nerede?" Baş ucumdaki telefonumu elime alıp ben memelerimi silerken fotoğraflarımı çekiyor. 

Kendimi yastığın üzerine bırakıp elimi amıma atıyorum, elime vuruyor. 

"Yeterince boşalttın kendini bugüne kadar orospu, artık ben boşaltacağım seni, gel yüzüme otur. Büyük memelerini görmek istiyorum.

"Telefonumu kenara bıraktığında ön kameranın açık olduğunu görüyorum. Kayıtlar bende kalacak ne de olsa, telefona dönüp yüzümdeki dölleri elimle alıp ağzıma atıyorum. 

Yüzüne oturduğumda inliyor, önce kontrol etmek için nasıl hissettiğimi soruyor. "Sikim büyük, acımıyor mu hiç?" Başımı sallıyorum, hiç acımıyor amım. Yeniden o siki istiyor sadece. Aysu çıldıracak ilk seferinde böyle büyük bir siki bulmama. 

Memelerime vurup sakallarını amıma sürtüyor. Amımdaki kılları çekiyor sert sakallar. 

"O zaman yeterince iyi sikmemişim demektir orospu, bugün daha iyi sikmem gerek seni." Sonra da uzanıp klitorisimi ağzına alıyor. Bu beklenmedik atakla çığlık atıyorum. Yukarıya uzattığı elleriyle memelerimi sıkıyor, dişleriyle sabitlediği o küçük noktama diliyle vuruyor, delirecek kadar azsam da orgazm olamıyorum, nedendir bilinmez. Mememdeki bir elini de alıp amıma yerleştiriyor, kupkuru parmak amımda kaydığında zevkim on kat daha artıyor. 

“Nasıl bir orospusun sen? Ne ara ıslandı bu am böyle, beni yalamak mı tahrik etti seni?” İşini yarım bırakması hiç hoşuma gitmeyince, amımı ağzına bastırıyorum. Bu sefer elleri yukarıya ulaşamıyor. Memelerime vuramayınca kıçıma vurmaya başlıyor, yüzünü siker gibi kalçalarımı öne arkaya oynatıyorum, bir elim saçlarında, gözlerine bakarken titreyen elimle telefona uzanıyorum, bu anı kaydetmem lazım. Memelerimin üstten görüneceği şekilde titreyen elimle kamerayı tutuyorum, üzerinde kurumuş döllerinin bir kısmı, şimdi amımı yiyor. Yeşil keskin gözleri direct kameraya odaklanmış. 

Ön kamerayı çevirip başının yanına bırakıyorum telefonu, kendimi arkaya attığımda saçlarıma yine kalkmaya başlamış olan siki değiyor. Oh, ne çabuk ne güzel. Amıma ittiği parmağı ağzıma verirken dili parmağın yerini alıyor, ben kendi sularımın tadına onun parmağıyla bakarken o diliyle amımı sikiyor. 

“Dilinle sikiyorsun amımı, dilin de sikin gibi, kocaman, getir hadi beni artık nolur. Bak amım yanıyor zaten.” Nasıl yapıyor bilmiyorum ama üç saniye içinde orgazm olabilecek amımı orgazmın kıyılarında gezdirip aklımı yerinden ediyor. Süren ve bitmeyen bir zevkin kıyısında orgazmın sınırındayım. 

“Kaç yılın hasreti var, nolur boşalt beni.” Parmağını ısırıyorum. Eliyle klitorisimi ovalıyor, bir anda hazırlıksız yakalanıyorum orgazma, çığlık atarken dengemi kaybediyorum, siki şimdi enseme değiyor. Bacaklarım, karnım titreye titreye orgazm oluyorum. Oh öyle yorgunum ki… Gelip beni öpüyor, ‘‘uyu şimdi biraz, uyandığında acımayacağım sana.‘‘  Bir kere de yorgun sızıyorum. 

Nikolas beni bir sonraki uyandırışında, gözlerinde şeytani bir parlaklık var. 

‘‘Kahvaltı sipariş ettim, birazdan gelecek.‘‘ Saat kaç ki? Sorum ile ilgilenmiyor bile. ‘‘Şimdi seninle bir anlaşma yapacağız.“ Üzerime eğildiğinde kalkmış siki amıma sürtüyor, girse ya içime. Ne ara azdım ve niye ıslak girişim? 

‘‘İki seçeneğin var, ya sadece iç çamaşırı giyip kapıyı açacaksın, ya da sutyensiz bir şeyler giyip, hangisi?“