- Gürültü yapmadan çık
- Sabah öpücüğü yok mu?
Eltimin tavsiyesini dinleyip bu adamı evime çağırmamalıydım. Yakışıklı, orta yaşlı zengin bir adam. Böyle tipler başına dert olmaz demişti. Başıma dert olacağını ben de sanmıyorum ama dün geceki vasat sevişmeden sonra sabah sabah sanki aşıkmışız gibi yılışmasını hiç kaldıramam. Defalarca buluşmuş, eltimin hadi kız sikişmedin mi hala adam ile baskılarından sonra, sevişeceksem bu evimin güvenli ortamında olsun istemiştim. Güzel bir yemek sonrası geldiğimiz evde aceleci bir ön sevişme ile içime girmiş, enerjiden ve coşkudan uzak bir tempo ile misyoner pozisyonda iki üç dakika seviştikten sonra göbeğime spermlerini attırmıştı. Islanmış amım orgazmın kıyısına bile uğramadan beklerken de yatağa içecek servisi beklemiş bir öküzdü. İçkisini getirdikten sonra bir ümit yalayarak kaldırdığım güzel sikinin üstüne oturduğumda da sonuç farksızdı. Biraz daha geç boşalmış ama yine pozisyon bile değiştirmemiştik. O kalkıp duşunu alırken ıslak ama bir türlü boşalmamış amımın imdadına parmaklarım yetişmişti. Şimdi gelmiş sabah oynaşması istiyordu. Pantolon üstünden ereksiyon halindeki sikini elimle sıvazladım.
- Birazdan eski kocamın yeğeni gelecek, ders çalışmaya, seni görmesin.
Ayrıldığım kocamın siki kalınlığında ama biraz daha uzun siki kalkmış halde pantolonun önünü düzeltti. Benim tamamen giyinmiş olmam da canını sıkmış olacak ki beş dakika içinde evden çıktı. Çıkar çıkmaz çalan telefonu açtım.
- Nasıldı kız?
- Aman anlatırım abla soyunduğuma değmedi. Kahkaha attık karşılıklı.
- İyi gönderiyorum o zaman Serkan'ı.
Evliliğim Bitcoin ve borsa yüzünden bitti. Böyle deyince diğer hikayelerdeki gibi çok para kaybeden bir koca ve mutsuzluğa sürüklenen bir evlilik aklınıza gelmiştir. Bizimki tam tersi. Kocam bankacı olan büyük abisi ile birlikte üç yıl içinde paralarına kat kat para kattılar. Bitcoin rüzgarı ile paraları çığ gibi büyüdü. Elleri para gören her Türk erkeği gibi önce evlerini, sonra arabalarını ve en sonunda da karılarını değiştirdiler. Eltim kocalarımızın başka kadınlara ev açtığını ilk fark eden oldu. Ben çalıştığım için olayları da daha geç fark etmiştim. Önce onlar boşandı, üç ay sonra da kocamın Yunan Adalarında bir ev aldığını ve orada bir karı ile yaşadığı ortaya çıkınca biz. Bir konuda haklarını yemeyelim der eltim, son aldıkları ikiz villaları ve güzel getiri sağlayan iki dükkan, bir babalarından kalma yazlık ve biraz nakit verdiler nafaka olarak. Benim toparlanmam daha kolay oldu ne de olsa çocuk yoktu daha, bir yandan çalışıyordum, kendi ailemin evi yakındı sık sık gidiyordum, geniş arkadaş çevrem ile kendimi oyalamam da kolay oldu. Ama bitişik komşum olan eltim için travma daha uzun sürdü. Liseye giden bir oğlan, üniversite son sınıfta bir kız ile 43 yaşında bekar kalmak bir ev kadını için gerçekten zor.
Ben boşandıktan üç dört ay sonra arkadaş çevremin desteği ile akşam gezmelerine, konserlere gitmeye ve bekar paralı bir kadın olarak özgürce takılmaya başlamıştım. O ise dört duvar arasında tüm evin sorumluluklarını taşımaya çalışıyordu. İyi niyetli temiz bir kadındı ve kısa sürede ikinci bir abla olmuştu bana. Biraz deli dolu, patavatsız olmasını hep sevmiştim. İçi neyse dışı da oydu. Bazı akşamlar onda veya bende beraber dizi seyrediyorduk. Evdeysem akşam yemeğini mutlaka onlarla yiyordum. Kızları Ankara'da okuyor, hafta sonu gelirse bizimle oluyor, oğlan ise her ergen gibi odasından çıkmıyor bütün gün playstation oynuyordu. Ne anne ne babaya ne da güzel ablasına benzeyen şişman bedeni, sivilce kaplı tombul suratı ve içine kapalı hali ile dersleri de pek parlak değildi. Eltimin ricası ile cumartesi günleri matematik çalıştırıyordum ama ancak vasat altı bir özel üniversiteyi kazanabilirdi bu kapasitesi ile.
Bazı geceler ise terasta oturur eltim ile yeni hayat hayalleri kurardık. Eltim benden geçti derdi ve benim birini bulmamı isterdi. Biten evliliklerimizden konuşurduk. Hala güzel kadınsın sen de bulursun birilerini dememe iki çocuklu kadını kim alır cevabını verirdi ama insan geceleri yanında bir erkek arıyor diye de eklerdi. Böyle bir gece elimizde ikinci kadeh şaraplarımız varken iyice yayılmıştık terastaki kanepelere.
- Abla ne almasından bahsediyorsun, şart mı evlenmen. Senin gibi bir kadın için deli olur erkekler.
- Ne yapacağım kız yok mu beni siken diye mi gezeceğim ortalıkta. Senin gibi bir çevrem yok ki benim birisi ile tanışayım, buluşayım. Yirmi yılı geçti ev kadınıyım ben.
- Benim için de farklı mı anla, biliyorsun 30 yaşında kocasız kaldım. Merhaba dediğim hemen dul karı diye yatağa atmayı düşünüyor.
- Aman atsın kız. Getir buraya bulduğun adamları, beğenmezsen gönder, laf eden mi var, koskoca ev, gençliğini yaşa. Ben bu yaştan sonra bulsam ne? Bulsam da alıştım at yarağına, bulamam aynısını.
- Abla o nasıl laf, diye kıkırdadım. Sanki birisi duyacak gibi bana doğru fısıldadı.
- Kız seninki öyle değil miydi? Kardeşler sonuçta. Benimkinde bir alet vardı, nah işte bu bileğimden kalın, bu şişe gibi bir şeydi. Gösterdiği şey şarap şişesi idi.
- Yok artık abla. Olur mu öyle? Benimkinin de fena değildi ama öyle değildi. İnsan gibiydi.
- Ha ha ha. Bizimki eşekti eşek.
O geceden sonra her oturmamızda konu dönüp dolaşıp seks hayatlarımıza geliyordu. Yukarıda bahsettiğim adamı eve getirme konusunda beni teşvik eden de eltim olmuştu. Adamın evine gitmektense buraya gel, adam sorun yaparsa ararsın telefondan, kapıyı çalarım demişti.
- Hiç zevke gelmedin mi kız?
- Yok valla abla. 10 ay sonra ilk erkek diye boşa heyecan yapmışım.
- Benimki son yıllarda bile çocuklar evde olmayınca gece iki, sabah bir posta sikmeden bırakmazdı. Bir de genç güzel kızsın, üç dört posta gider demiştim. Güldük sözlerine.
- Sana bulamadık abla. Girdin mi açtığım hesaba.
Bir akşam içerken sahte isimler ile arkadaşlık sitelerinde hesaplar açmıştık.
- Yok ya hiç girmedim. Canım da çok çekiyor kız. Ne yapsak kayınpederlerden kalan yazlığa filan mı kaçsak beraber?
- Kaçalım da abla. Ne yapacağız gidip gördüğümüz ilk adamın altına mı yatacağız tatil yerinde. İki günde adımız çıkar orospuya. Herkes tanıdık orada.
- Tanıdık pek kalmamıştır ama bir de çocuklar var. Bir tatil köyüne gidelim olmazsa iki oda tutarız, sen birinde yalnız kalırsın ben oğlanla kalırım. Sen gözüne kestirdiğin birileri ile rahat rahat takılırsın. Bir at sikli bulursam senin odana atarım gizlice, sen oğlanı oyalarsın.
- Sen planlar kurmuşsun bile. Ama her yerde bulamazsın at sikli:))
- Off kurmam mı? Hele şu netflixte filan açık sahnelere denk gelince iyice aklım kayıyor malum yerlere. Banyo küveti ikinci yatağım oldu.
Kahkaha attık yine. Bu planın hayata geçmesi de kolay olmadı. Her gece aynı hayalleri kurduk, yakışıklı erkekler arasında seçip yapıp gizlice odalarımıza çekildiğimiz planlar. Sabah azgınlığımız azalınca hayata geçirmek için adım atmadık. İkimiz de azdığımız geceleri banyoda kendimizi okşayarak bitiriyorduk. Bunu da ilk söyleyen eltim olmuştu. Parmaklarım erkeğim oldu çok seviyorum onları lafına dakikalarca gülmüştük. Temmuz sonu gibiydi. Bahsettiğim vasat ötesi seksin üzerinden iki ay geçmişti. İşteyken telefonum çaldı.
- Kız akşam seni alıyorum önce alışverişe gidiyoruz, iki hafta sonra da Belek'teki en pahalı oteldeyiz. Benim öküzü aradım, ya tatilimizi öde ya da yazın çocukları sana gönderirim dedim. Kim bilir hangi karı ile planları var hemen kabul etti. Sabah yürüyüşlerini ve rejimleri hızlandıralım ne kadar zayıflasak o kadar güzel oluruz.
- Harikasın abla.
Serkan üniversite sınavına girdikten bir hafta sonra uçağa atladık. Belek'te odalarımıza yerleşip sahile doğru yürürken gerçekten dikkat çekici idik. Hem spor yaramış hem de kıyafetlerimiz yepyeni ışıldıyordu. Serkan playstation başından kalkmış ama yanında getirdiği tablet ile havuz kenarına çökmüş, açık büfeden abur cubur yiyerek youtube seyrediyordu. Eltim ile ben ise sahilde ayırdığımız özel bölüme serilmiş havlulara yerleşiyorduk.
- Kız. Sağ çaprazda iki herif var, gözleri sende. Bak nasıl akıllarını alıyorum. Beni bekle yerleşmek için. Şöyle bir deniz kenarına yürü de, uzaktan izle bakayım şunları.
Üzerindeki uzun plaj elbisesini acele etmeden sanki çevresinde kimse yokmuş gibi çıkardı. Altında yeni aldığımız tek parça mayo vardı. Tek parça bir mayo, göğüs ve büyük sıkı poposunu ortaya çıkaran kalça dekoltesi geniş. Aylardır güneş görmemiş benden de beyaz teni, yuvarlak şişkin göğüsleri, biraz kalınlaşmış ama biçimli bacakları ile güzel bir kadındı. Benden dört beş santim daha kısa idi boyu. Yakından görenler ise en çok renkli gözlerine ve güzel küçük yüzüne bakakalırdı hep. Aldığımız içecekleri ve plaj çantasını havluların üzerinde dört ayak üzerinde gezinerek yerleştirdi. Bana döndüğünde göğüslerinin tamamına yakınını görüyordum, adamlara döndüğünde aynı manzara daha yakın mesafeden seyrediliyordu. Ben suyun sıcaklığına bakıyormuş gibi oyalanırken, iki adam da ellerindeki telefonları bırakmış eltimi izliyorlardı. Adamları hiç fark etmemiş gibi bacaklarına ve omuzlarına güneş kremi sıkıp sert set ovalamaya başladığında eyvah dedim içimden bu kadın tüm otele kendini siktirecek. Onunla tatile gelerek başıma bela aldım diye güldüm.
Yanına döndüm. İri güneş gözlüklerimin arkasına saklanarak adamların hareketlerini gözledim. Üstümdekileri eltim gibi değil daha hanım hanımcık çıkardım. Eltimi süzdüm. Yaşına göre biçimli vücudu, son günlerde verdiği bir kaç kilo ve hala sarkmamış göğüsleri ile gerçekten dikkat çekici idi.
- Abla asıl senin arkandaki ekibe dikkat et.
Dediğim tarafta iki küçük çocuk ile oynayan iki tane fit, otuz veya otuz beş yaşlarında erkek vardı. Biri sanki eski bir sporcu idi, yüzü tanıdık geldi. İkisi de eltimin şov yaptıklarından daha yakışıklı ve şıklardı. Karınları kaslı, omuzları geniş. Yanlarına gelen eşleri olduğu belli kadınlara rağmen şezlonglarını bizi kafalarını çevirme zahmetine girmeden izleyecekleri bir pozisyona çevirecek kadar da rahattılar.
- Valla en güzel karılar ikimiziz, akılları gitti heriflerin. Baksana her zevke hitap ediyoruz, isteyene beyaz isteyene kumral, isteyene portakal meme, isteyene kavun. İsteyen uzunu isteyen kısayı alır. Kahkahasına başkaları da dönüp baktı.
Çevreme bakındım. Eltime hak verdim. Farklı fiziki yapılara sahip olsak da ikimiz de dikkat çekmiştik. Daha ilk akşam yemeğinde masamızın çevresi eşli veya eşsiz erkekler ile kuşatılmıştı bile. Serkan bizle olmasa, iyi akşamlar afiyet olsun selamlaşmaları bir adım ileri gidecekti. Yemek sonrası Serkan yine oyun salonundaki makinelerin başına gidince birer kadeh şarabımızı alıp barın kenarına oturduk. İki tane güzel kadın yanlarında erkek olmadan tatile gelmiş, bu yeterince dikkat çekmemizi sağlıyordu.
- Kız en az on erkek yiyecek gibi baktı bugün. Karıları filan yanında olsa bile. Ne diyorsun yapabilir miyim bir şeyler?
- Aman abla dikkatli yap yapacaksan da. Korunman gerekiyor mu?
- Gerekiyor gerekiyor, maşallah de. Ne dersin evliler ile takılmak daha mı iyi olur sence? Onlarda korkacağından gizli kapaklı daha kolay olur.
- Ne bileyim abla, öyle soruyorsun ki her gün birine veriyorum sanki.
- Off ne bileyim işte. Destek arıyorum anla. Kolay mı sanıyorsun 22 yıl evlilikten sonra erkek aramayı. Günlerdir gözüme uyku girmiyor, yaptığım delilik diye.
Eltimin kendini siktirecek birini araması tahminimden daha hızlı sonuç verdi. Ben annemler ile telefonla konuşup geri döndüğümde barda bir adam ile konuşuyordu. Yanlarına gitmeyerek Serkan'ı kontrol ettim, çoktan bir oyuna dalmıştı. "Gelsene kız" mesajı ile geri döndüm.
Bugün sahilde gördüğümüz adamlardan biri imiş. Karısı ve çocuğu ile gelmiş. Eltim ise iki dakikada her şeyimizi anlatmış, iki bekar kadın olarak tatile geldiğimizi, boşanma sonrası kafa dağıtmak istediğimizi.
- Eee dedim. Adama gel hemen sik demediğin kalmış abla.
- Kız görsen yakından adamı, hemen verirdin. Benden on beş yaş genç bir adamın bana böyle asılacağını sanmazdım. Yakışıklı bir de çok şık üstü başı. Eşi öğle saatlerinde çocuğu uyutuyormuş, yemeği beraber yeriz olmadı dedi.
- Sen ne dedin?
- Yeriz yeriz dedim.
- Of abla işim var seninle, gel sik demişsin bile adama. O gece barda uzaktan bakışanlar dışında yanımıza gelen olmadı. Yol yorgunluğundan olacak, odama girer girmez uyumuşum.
O öğle yemeğinde değil ama bir sonrakinde de yiyeceğini yedi. Ben Serkan'ı oyaladığım ilk öğle yemeğinde adamla ile el şakaları yapıyorlardı. Akşam üstü ise denizde beraber açılmış fingirdeşiyorlardı. Adamın karısı bebek emzirmek veya uyutmak için odaya gittiği her anda yan yana idiler. Kahvaltıda adamdan gelen mesajı gösterdi. " Baş başa kalacağımız bir yer ayarlasak mı" Lafı uzatmaya gerek görmemiş adam. Benim odanın yedek anahtarı eltimde zaten. Eltimin ortadan kaybolması belli olmasın diye öğle yemeği saatini Serkan'ın bana heyecanla anlattığı bir uzaylı avı oyununa eşlik ederek geçirdim. Sadece Serkan yoktu yanımda aslında. Oyun salonu gölge ben de öğle saati sıcağı sevmiyorum diyen bir İngiliz de yanı başımda bitmişti. Sadece oyun salonunda değil eltim öğleden sonra dört gibi sahilde yanıma geldiğinde de hala Edward ile muhabbet ediyordum. Kırklarında tipik İngilizlere benzeyen fiziğine rağmen yakışıklı sayılacak bir yüze ve güçlü iri bir bedene sahipti. Aslında bir gün önce de akşam yemeği sırasında uzaktan beni kestiğini görmüş ilgilenmemiştim. Yalnız kalacağım anı kovalıyordu belli ki. Her sene birer hafta karısı ile ayrı ayrı tatile çıktıklarını anlatıyordu tam.
- Geç kaldın abla. Cümlemde daha çok nasıldı anlamı veren bir soru vurgusu vardı.
- Türkçe biliyor mu bu adam. Yok diye kafa salladım.
- İçimi dışıma çıkardı kız. Bu kadar özlediğimi sanmıyordum. Serkan nerede?
- Nerede olacak, kapalı havuz sonrası, oyun salonu.
- Ben bir denize atlayım. Üstüm başım şey içinde anla.
Güzel bedenini sallaya sallaya denize koşarken, Edward'a ablam diye anlattım. O da çok güzel senin gibi diye iltifatını yaptı. İki gün sonra dönecekmiş. Antalya merkezi hiç görmemiş, gelmek ister miymişim? Şöyle bir adamı inceledim. Neden olmasın, gelmişken bir İngiliz siki de görelim. Akşam yemeği sonrası gitmek için sözleştik. Durumu denizden çıkan ve ben gidip üstümü toparlayayım diyen, eltime de anlattım.
- Kendi odana mı dönersin adamınkine mi diye sorarken güldü
- Of hemen verecek değilim sen de, sadece gezmeye gidiyoruz.
- Adam öyle bakmıyor kız sen bilirsin. Yine kahkaka patlattı.
- İyi iyi ben yokken kullan odamı.
- Off niye kullanmayayım. Odaya girer girmez saldırdı. O kadar sert sıkıyordu ki her yerimi acıdan bağırdım bir ara. Kız bir de şeyi normal boyutlarda olunca önce zevk almaz mıyım diye düşündüm ama uçurdu resmen.
- Boyu değil işlevi dememe güldük.
- Evet. Bir de demez mi çok darsın kocanınki küçük müydü diye. Ne diyeyim, bileğimden kalın denmez ya. Öyleydi seninki büyük geldi dedim.
- Orospu varmış senin içinde abla valla.
- Dediğin gibi eski sporcu imiş, bir saniye durmadı adam. Defalarca nefessiz kaldım. Aman niye daha önce gelmedik buralara kız, ben artık yemeden duramam.
Ne konuştuğumuzu anlamayan Edward ile akşam buluştuk tekrar. Güzel ve eğlenceli geçen bir Antalya Kaleiçi turu sonrası bindiğimiz, otelin servis minibüsünde ikimiz de çakır keyif ve mutluyduk. Bindikten bir kaç dakika sonra elini dizime koydu, güzelliğimin baş döndürdüğünü anlattıktan sonra da önce omzumu sonra dudaklarımı öptü. Bunlara alışkın olduğunu düşündüğüm servis şöförü yine de aynadan bizi kontrol etti. Edward'a şöför var dememe rağmen otele kadar küçük öpüşmeler ile başım omzuna yaslı olarak geldik. Bir yandan eltimden gelen mesajları okuyordum. İyi ki adam Türkçe bilmiyor. " Kız adam hala doymadı bir türlü, sanki gündüz sikmemiş gibi yarım saat üstende zıplattı, bacaklarımdan akıyorum resmen,....." Onun yazdıkları ve İngiliz'in ufak temasları bu gece için seçtiğim satenli çamaşırı kadınlığıma şimdiden yapıştırdı. Otelin kapısında indiğimizde Edward da gündüz eltimin sorduğunu sordu. Senin odan mı benimki mi? O sırada telefona bir daha baktım "Odanı çok dağıttık, pardon"
Edward'ın odasına giden koridorda elbisemin sırt fermuarı yarıya kadar inmiş elleri kalçalarıma yapışmış, küçük kahkahalar eşliğinde ilerliyorduk. Çamaşırımın yapışıp am dudaklarımı sızlatmasını dert etmiyordum. Odasına girdiğimizde benim tek parça elbisem yere inmişti bile. Onun gömleğini ben çıkardım, pantolonunu dudaklarımdan ayırmadan kendisi indirdi.
- Bikini ile denizden çıktığını gördüğümde ilk aklıma gelen hemen oracıkta kumların üstünde seni sikmek oldu. Bunu kulağıma fısıldarken kolayca sütyen kopçasını çıkarmış göğüslerimi iki yandan kavramıştı. Dilini ağzıma sokarak emdirdi. Sonra sıra benim dilime geldi. İkimizin de elleri aynı anda birbirimizin kalçasına indi. Onun elleri ince çamaşırımı aşağı çekeledi, ben sert kalçalarını okşadım. Çok güzel öpüşüyordu.
- Göğüs uçların bikiniden belli idi, ısırmalıktı. Bunları kulağıma fısıldaması çok hoşuma gidiyordu.
- Başka neler yapmak istedin diye sordum orospuca geri adım atıp yatağın üstüne sırt üstü uzandım. Yatağa gelirken üzerindeki son parçayı da çıkardı. Yarı kalkık sünnetsiz siki yeterince uzun ve kalındı. Üzerime uzanıp dudaklarımı emerken sertleşen siki bedenime çarpıyordu.
- Karıma denizden çıkarken bir fotonu gönderdim, sikini gırtlağına kadar sok dedi.
- Ah karına mı?
- Evet böyle güzel olsaydın senin her gün sikerdim yazdım.
Ohh. Hiç böyle konuşarak sevişmemiştim. Kocam sikerken arada küfürler ederdi ama bu adam kurduğu cümleler ile hep aklımın içinde geziyordu. Göğüs uçlarım dudakları arasında uzarken dizlerime kadar inmiş çamaşırımı çıkarmasına yardım ettim. Göğüs uçlarımdan ayrılmadan parmağı ile am çevremi keşfetti. Tekrar dudaklarımı emip amımda ıslattığı parmağını dudaklarıma sürdü.
- Sonra herkesin içinde am sularına karışmış deniz tuzlarını yemek istedim.
Kendi tadımı dudaklarıma taşıyan parmağı yine aşağı indi. Parmakları amımda içeri kaydığında ilk uzun inlememi saldım. İşini biliyor bu adam.
- Edi diye bağıracaksın birazdan. Otele adımı ezberleteceğim.
İki parmağı amıma girip içinde gezerken ıslaklığımın tüm karnıma oradan beynime yayıldığı hissine kapıldım. Karnımdaki yangını özlemişim. Kendi parmaklarıma alışkın amım. Bir erkeğin işini bilen parmakları ise daha çok zevk veriyor. Nazikçe klitorisim üzerinde gezdi. Bir parmak içime sakin sakin kayarken diğerleri am dudaklarımı okşadı. Ağzım daha çok açıldı o da dilini ağzıma sokarak karşılık verdi. Parmağını çıkarttı, amımın girişini ezmeyi bırakmadan doğruldu ve yanıma yan yatarak ters uzandı. Sünnetsiz gördüğüm ilk sikin başı derisinden kurtulmaya çalışarak gözümün önünde büyüyordu. Beni de yan çevirince, yan yatarak yapacağımız 69 pozisyonu tamamlandı ve dili amımın girişini buldu, bir daha inledim. Deniz suyu kokan sikin başını dudaklarım arasında alıp emmeye başladıktan bir süre sonra görmeye alıştığım sünnetli siklerden bir farkı kalmamıştı. Baş kısmını emerken alabildiğim kadar kısmını ağzıma sığdırdım. Ondan da derin bir ohlama çıktı. Kocamınken biraz uzun, güzel açık renk bir sik. Baş kısmı kalem ile çizilmiş gibi üçgen. Ohh. Amımı o kadar sakin ve işini bilerek yalıyor ki. İki delik arasını ezen parmağı içime tekrar kaydı şimdi. Dili alarm zili haline gelmiş klitorisime basıp basıp kaçıyor.
- İnanılmaz boşalıyorsun amın çok tatlı. Benim için mi temizlettin amcığını?
Ohh tatilden bir gün önce eski kocalarımızın binlerce lirası gitmişti, güzellik merkezinde. Belimin yukarı havalanmasına aldırmadan başını amıma gömdü. Güzel sikini emmeyi çoktan bırakmıştım. Nefes almam, çığlık atmam gerekiyordu. Bir erkek sayesinde ulaşılan orgazmın yoğunluğu hiç bir mastürbasyona benzemiyor.
- Dur Edi dur demem durdurmadı. İçimdeki parmak daha da hızlanınca talimatına uydum.
- Adımı bağır bebek adımı.
Nefesim boğazımı parçalarken bacaklarım titriyor, belim kasılıyordu. Parmakları arasında sıkışmış klitorisim sihirli bir nokta gibi bedenime alevler gönderiyordu. Bu kadar hızlı beklemiyordum orgazmı.
- Ohh Edi yeter ohhh Ediiii dur.
Eli hala amımın çevresindeydi ama içinden çıkmıştı artık.
- Deniz kızı gibi kıvranıyordun, derken yanımdan dönmüş, bacaklarımın arasına yerleşiyordu.
- Biraz bekle dedim çaresizce. Bunu Türkçe dediğimi fark ettiğimde çok geçti. Yeni boşalmış ve hassaslığı zirveye ulaşmış am dudaklarım arasından kızgın bir demir gibi geçerek içime yerleşti.
- Oh yirmi milletten am siktim, böylesine denk gelmedim. Seni Londra'ya götürmeliyim denizkızı, orada bu am için sıraya girerler.
Siki tamamen yerleşmiş bacaklarımı ikiye katlamış hızlanması artarak sikiyordu.
- Oh boşalman bitmemiş hala. Seni koca sikli Cezayirli komşuma da siktireceğim. Yirmi santim kapkara yarağı var. Dağıtacak bu dar amını.
Ah anlattıkları ve içime giren güzel siki ile tamamen teslim olmuştum. Üzerime eğilip boynuma vantuz gibi emerken anlatıyordu bunları. Orgazmım bitti mi bilmiyorum. Belki eskisinin devamı belki yenisi. Yaşadığım sadece bedensel bir zevk denizi değildi. Beynime girmişti adam. Amımı sert uzun bir sik ile dağıtıyor, beynimi ise beni siktireceğini söylediği dev yaraklar ile dolduruyordu. Göğüslerim bedeni altında ezilirken çenemi emiyor ısırıyordu. Bacaklarımı araladı.
- Bak nasıl pembe amcığını parçalıyorum. Kafamı doğrultup baktım. Açık renk kalın siki amıma girdikçe am dudaklarım geriliyordu. Hissettiklerimi gözüm ile görmek aldığım zevki katladı.
-Yüzünü spermle ile kaplayacağız. Oh çok seveceksin üç yarak yemeyi. Göğüslerinin böyle büyük ve sert olduğuna inanamayacak komşum.
Beklemediğim bir hızla içimden çıktı ve beni üstüne çekti. İçimden çıkmış siki ıslak hali ile daha iri gözüküyordu. Gecikmeden de sikinin üstüne oturmamı sağladı.
- Çok şanslı bir piçim. Ülkenin en güzel memelerini buldum, birazdan sikeceğim onları da
Göğüs uçlarım büyümüş halde parmakları altında ezilirken, kalça hareketlerimiz ritmi bulmuştu. Arada kalçasını kaldırarak alttan amıma siki ile vuruyor, kucağında zıplıyordum. Orgazm hiç uzaklaşmadan sikilmem sürüyordu. Göğüs uçlarımı emerken, büyük ve iri olmalarına övgüler düzüyordu. Ama en çok siki zevk veriyordu. Güzel sıcak siki amımda gezerken daha da genişliyordum. İki kere mi zirveyi gördüm, hatırlamıyorum. Arada boynunu kaldırıp göğüs uçlarımı emdiği anlarda başına destek oluyordum ayrılmasın diye.
- Oh evet emdir memelerini bana.
Ellerini kalçama geçirip kendi üstüne doğru çekince amıma vuruş açısı da değişti. Gözlerimi kapayıp gelen şiddetli kasılmalara teslim oldum.
- Yine mi denizkızı. Söyle hadi Edi'yi ağzında istiyor musun. Cevap veremeden inlemelerimin ve karnımdaki sancının bitmesini bekledim. Evliliğim boyunca böyle sikildiğim anlar sayılıdır. Benden neredeyse 15 yaş büyük bir erkek, hayatımın en güzel sevişmesini yaşatıyor. Çok tecrübeli, sikinin açısını ufak bel hareketleri ile değiştirdiğinde içimde farklı noktalara elektrik çarpıyor sanki.
- Karıma söz verdiğim gibi ağzını da sikeceğim.
Belimi doğrultarak sikinden ayrıldım. Daha fazla sikilmeye dayanamayabilirdim, oral seks ile boşalması beni de dinlendirecekti. İçim boşalmasına rağmen amımdaki ateş azalmadı yine de. İyice gerilmiş am sularım üzerini kaplamış sike hak ettiğini verdim. Kendi tadımı özlemişim. Kocamın sikini yaladığım günlerden beri kendi am sularımı tatmamıştım. Edward'ın güzel sikini emerken bile amımdaki kıpırtılar sürüyordu. Orgazmlardan bitkin ama bir kadar da kadınlık enerjisi ile dolu idim sanki. Sikinin gövdesini yalayıp başını dişlerimle gıdıkladığımda kalçaları yataktan kesildi. Kısa sarı tüylerle ile kaplı taşaklarını emdiğimde ise nefesi sıklaştı. Yine gövdesine inip gözlerine baktım, ne dediği anlaşılmayan İngilizce bir iki küfür çıktı ağzından. Başını dudaklarım arasında emip siki santim santim ağzımda yuttukça başımı sabit tuttu. Bunu çek sevmişti belli ki. Dudaklarımı iyice sıkarak sikimi emmeyi sürdürdüm. Dilime değen ilk ekşi tatta yavaşça geri çekildim, dudaklarıma değdi ilk salvosu. Off bu tatlı ekşi tadı ne kadar da özlemişim. İki elim ile sikini sağarken ise göğsü inip kalkıyor ve hırlıyordu. Elimi dolduran sıcak spermleri yıkayıp geldiğimde sarılıp öptü.
- Bunlar harika diye tekrar göğüslerimi sıktı. İstersen burada kalabilirsin bu yaşlı adam seninle uyumaktan mutlu olur.
50 yaşındaymış. En fazla 45'tir diye düşünmüştüm. Eltim 15 yaş genç bir erkeğin altında iken ben 15 yaş büyük bir erkeğin sikini yemiştim. Telefonuma uzandım. Eltimden bir sürü mesaj gelmiş. " Yarın döneceklermiş, öğle senin odayı bir kere daha kullanabilir miyim, söz bu son, seninki nasıl geçti"
" Odam senindir, uçtum abla böylesini hiç yaşamamıştım" yazdım ve bitmiş bedenim ile Edward'ın geniş göğsüne sokulur sokulmaz uyuyakaldım.
Sabah uyandığımda Edward hala uyuyordu. Nedense büyük bir utanç duyarak kalktım. Yerdeki elbisemi giyerek koridora çıktım. Sabah kahvaltısı için kalkmış aileler arasında saçı başı dağınık gece kıyafetleri ile yürürken kendimi orospu gibi hissettim. Odadaki yatağım darmadağınıktı. İçerisi ter ve sperm kokusu ile doluydu. Hizmetliler sikilenin ben olduğumu düşünecekti. Hızla duşumu alıp odayı terk ettim. Oda servisi temizlemeden bu odada uyumak mümkün değil. Kahvaltıya indiğimde Serkan'ı buldum yanında kendi yaşlarında kendine benzer bir kız vardı. Tombulca, sivilceli suratlı, siyah bol penyeli.
- Kız arkadaş mı yaptın kendine diye takıldım kız gidince
- Oyun salonunda tanıştık, böyle PES oynayan kız görmedim şimdiye kadar
- Dikkatli oyna kızla, babası görmesin. Benim gülmeme utandı.
Eltim bize katıldığında üzerinde uzun bir plaj elbisesi boynunda ise bir fular vardı. Serkan ayrıldığında fısıldayarak anlattı.
- Boynum ve bacaklarım morarmış. Doktora uğradım, kremler verdi iki güne geçermiş.
Benim gecemi özetledim bir iki cümle ile. Onun ki daha sert ve coşkulu geçmiş.
- İçime boşalmasın derken çarşafları filan batırdık. Dört veya beş kere geldi herif. Karısı ile doğumdan beri pek sevişmiyorlarmış
- İkimizin de çok güzel geçmiş. Edward 50 yaşındaymış ya abla. İnanamadım.
- Aylardır hayal ettiklerimizi yapmak ne kadar kolaymış valla. Salağız biz, dışarda böyle erkekler varken eve hapsettik kendimizi. Diyorum ki bir iki gün daha mı kalsak. Ben bir tane daha deneyeyim diyorum.
- Kalalım abla, ben dün çok içmişim, çok az şey hatırlıyorum, yani kocamdan kat kat iyiydi ama bir kere daha yapsam fena olmaz.
- Tamam kız koca parası yeme yaşındayız ben hallederim oteli.
- Bu arada Serkan da kız arkadaş yapmış galiba.
- Nasıl ya? Aman gözlerin üzerinde olsun?
- Niye? Çocuk değil artık 18 oldu. Oyalanır işte. Sen neredesin diye de aklına gelmez.
- Off kızım ya. Babasına çekmiş o da. Kocam oğlanınki 15'inde benimki kadar, büyüyünce ne olacak bakalım diye gurur duyardı. Herifinkinden büyük oldu ise milletin bakire kızını hastanelik etmesin. Ben gerdek gecemi acilde geçirmiştim. O bilindik kahkahasına çevre masalar bakarken, rahatsız ettiğimi ailelere gülümseyerek selam verip kalktık.
Öğle yemeği saati eltim genç sevgilisi ile benim odamda veda sevişmesi yaparken Serkan ile oyun arkadaşı kızı, kapalı havuzda buldum. Bu sefer bir saat göz kulak olmam yeterli idi. Kız ile havuzda şakalaşırken beni görünce utandı galiba ve yanıma gelmek için havuzdan çıktı. Kahretsin eltimin dedikleri aklımda. Şortunun önündeki izi yıllardır nasıl fark etmedim? Şişkin göbeği ve hımbıl vücuduna dönüp bakmadığım için mi? Bol deniz şortu bir an için bedenine yapıştı ve aşağıya doğru sarkmış aletinin anlık fotoğrafı çekildi sanki. Mümkün değil. Sarkmış hali şortun dışına çıkacak kadar aşağıda ve eltimin eski kocasından bahsederken gösterdiği gibi bilek kalınlığında. Baş kısmının şişkinliği bile kalın çizgiler halinde belirgin. O kurulanırken kendi vücudumda o mesafeyi karışladım. İnik hali bir karışım kadar.
- Biz oyuna gidiyoruz yenge. Annem nerede?
- Masaj yaptıracaktı. Bir iki saatten önce gelmez.
O önde, kız bir iki adım arkasında oyun salonuna doğru değil odaların olduğu koridora doğru yürüdüler. Tatilde herkes istediği seksi alıyordu ne güzel. Üzerime bir havlu çekerek kapalı havuzun serinliğinde dün gece çok yorulan bedenimi uykuya teslim ettim.