"bu takipçiden gelip benim yayınladığım ilk hikaye idi. yeni hikayeleriniz var ise gönderin nesli hanım"
Giriş kısmı biraz uzun ve sıkıcı olacak ama yaşadığımı daha iyi anlayacaksınız. Orta yaşlara gelmiş üç kadın arkadaşız, ikisi de neredeyse 15 yıldır evli biri yeni boşanmış. Evlilerin kocaları ile bir derdi yok. Severek evlendiler, düzgün yakışıklı iyi adamlar. Yatakta da karılarını mutlu edebiliyorlar. Derdimiz neydi bilmiyorum? Belki orta yaş bunalımı belki iş hayatı, belki de iyice monotonlaşan hayat. Son bir iki yılda her buluşmada ortak konumuz nasıl istediğimiz hayatı yaşayamadığımız, kocalar ile yıllardır beraber olunca, doğal olarak kaybolan aşktan sonra, hayatı beraber sürdürmemizin tek nedeninin çocuklar olduğu gibi şeyler. Hepimizin ortak derdi, biraz kendi hayatımızı yaşayamamak. İstediğimiz gibi alışveriş, kafamıza göre tatil, çocuksuz kocasız geçecek sadece kendimize ait bir hafta en büyük rüyalarımız.
Ayça çocuk olmadığından çat diye boşandı kocasından onunki de çoğu Türk kadınının rüyasındaki bir erkekti. Ben yani Nesli ve diğer en yakın arkadaşım Betül ise çocuklar için süren evliliklerin parçasıyız. Son buluşmamızda da konumuz aynıydı. Kendi kendimize dert mi yaratıyorduk. Düzgün eşler, düzgün işlerimiz var. Ama hep aynı yerde tıkanıyorduk. Hep bir yerlere bağlı olmak, sevginin azalması, iki dakika kendin olamamak. Aldığım ayakkabıyı kocadan saklamak, kızmaz paramız var ama abartıyorsun demesi bile rahatsızlık veriyor nedense. İşten gel, ev işleri ve çocuğun dersleriydi, gereksiz akraba konuları, yatma saatiydi derken sadece cumartesileri olan sevişmeler. Sürprizsiz. Sırayla artık ezberlenen aynı pozisyonlar. Çoğuna kötü diyemem yatakta iyidir kocam, orgazm olmadan biten sevişmemiz azdır. Ayça gelin iki gün masum bir kültürel tura çıkalım dese, çocuğa bakıcı bul, koca işlerini ayarlasın, ananeler babanneler surat assın. Koca ise istediği zaman maç var müşterilere eşlik ediyorum diye ülke ülke gezsin.
Bu yemeğin asıl bombası Betül’den geldi. Üniversitedeki erkek arkadaşı ile karşılaştığını ve çocuklar gibi flörtleştiklerinden bahsetti. Ayça aramızda birden fazla erkek ile yatmış olan en tecrübelimiz idi. Evli ise devam et tavsiyesinde. Kız dedi o da karısından çocuğundan vazgeçemez sen de, biraz sikişir zevk alırsınız. Betül altına yatmayı düşünmüyorum diye kızardı ama neşesinin yerine geldiğini de kabul etti. Kendine ait bir alan, ufak bir yaşam parçası olması, bir erkeğin ilgisi mutlu etmiş. Tam da tespit bu işte diyoruz kendimize ait bir alan biraz ilgi. Kırk yaşımıza bir kaç ay kalmış iken ergen gibiyiz. Ayça bastırıyor evli erkek iyidir. Ergenler gibi erken de boşalmaz, sonrasında başına da bela olmaz, bir dene pişman olmazsın diye.
Artık her gün whatsapp grubumuzda Betül’ün daha el ele tutuşmadığı “aşkı” ile yazışmaları konuşmaları ana konumuz, 15 yaş mutluluğundayız. Ayça beraber gidemediğimiz yirminci seyahatinde, dönüşte erkek arkadaşının yaptıklarını bire bin katarak anlatacak. Ben de kocamdan gizlememe gerek yokken, gizlice aldığım kıyafetler ile mutlu olma peşindeyim. Yazışmamız sürerken birden bire altına yat adamın diyorsun karısı anlamaz mı diye sordu Betül, belli ki aklına düşmüş. Saf olmayın dedi Ayça parası olan herifler kırkından sonra her fırsatta ya sevgililerine ya da orospulara dadanır. Sen nasıl sıkıldıysan o da senden sıkılmıştır. Seyahatlerden niye hep yorgun döner sen bir haftadır beklerken o gece sevişmezler. Ayrıca sayaç mı takıyorlar siklerine, saçmalamayın. Haklı valla. Benimki de bir yıldır filan hep yorgun döner seyahatlerinden, nasıl anlamalı ki ne yaptığını?
Kızlar ile yazışırken Adnan Bey’den gelen mesaja cevap yazdım anında. Ne o telefon ile mi yaşıyorsun diye alay edince açıklamak zorunda kaldım. Arkadaşlar ile dedikodu hali. Görüşelim yarın öğle senin taraflardayım. Bu buluşmalar eski patronum ile yıllardır süren bir rituel. Üç beş ayda bir benim iş yeri taraflarına yolu düşünce buluşur öğle yemeği yeriz. İş çocuklar, eski arkadaşlar gibi konular.
Gene buluştuk. Her zaman kibar, her zaman şık. İkimizin de zamanı bol. Yan masamızda eski işyerinden birileri denk geliyor. Onlar kalkınca ikimizde de aynı tepki. Amma yaşlanmışlar. O benim ne kadar genç ve güzel kaldığımdan ben de karşılıklı olarak onun hala otuzlarında gösterdiğinden iltifatları ile birbirimize övgüler. Sana bir sır vereyim mi. Karımdan gizli cilt bakımı yaptırdım o yüzden parlıyor suratım. Karısına söylese orta yaş bunalımına girdin dermiş. Açık kestane saçlarında tek bir beyaz yok hala, yirmi yıldır her sabah yaptığı yürüyüşleri nedeniyle zayıf denecek kadar ince. Kahkahalar ile benim kocamdan gizli yaptıklarımı anlattım. Estetik yaptırma planımdan bahsettim. Her zamanki net ama cinsellikten uzak tavrı ile beni süzdü belki biraz bacakları inceltebilirsin gerisine dokunma. Kabasın dedim kahkahalar attık. Evet haklı ortanın biraz altı boyum ile vücudumun her yeri orantılı ama doğum sonrası bacaklarım bir beden kalınlaştı, geniş kalçalarım yerli yerinde hiç azalmadı. Nasıl Trakyalı isem tüm aile sarışın ince iken bana düşen bu olmuş. Ankaralı Adnan Bey ise benden daha Trakyalı görünümlü.
Kızlara bahsettim akşam whatsappta her şeyimizi anlattığımız gibi. Şu adamı bana bir ayarlamadın derdinde Ayça. Adam evli karısı da güzel bir kadın iki çocuğu var diyerek püskürttüm. E daha iyi ya başıma bela olmaz, haftada bir posta size yetiyor bana da yeter diye lafı çaktı. Pazar gecesi oğlan yattıktan sonra geldi kocam maç seyretmekten. Gelir gelmez duşta. Soyunup ben de yanına duşa girdim. Çok içtik yorgunum kıvırmaları. Ama elimdeki penisi sabunlayıp okşayınca büyümeye başladı. Banyodaki lavabonun kenarına doğru domalttı beni. Lavabo aynısından gözlerimin içine bakarak on gündür girmediği içimi güzelce doldurdu. Arkadan kadınlığıma girerken bir eli ile bızırımı okşamayı ihmal etmez. Kalçalarıma övgüleri artınca hızlanır. Yine bunları yaparak boşalttı beni. Aynada ağzım açık sesimi yükseltmeden kendimi teslim ettim. Biraz daha devam etti güzel siki ile yeni boşalmış amımı sikmeye. Ben böyle boşalamayacağım demesinin anlamı elinle ya da ağzınla boşalt beni. Diz çöküp işimi yaptım. Yalamayı hep sevdiğim güzel sikini ağzımda emerken Ayça’nın sözleri aklıma geldi ve çıkardım ağzımdan. Sadece ucunu emip dilleyerek okşamaya başladım. Normalden uzun sürdü boşalması ama boşaldığı miktar ise zorla bir iki damla. Her zamankinin yarısı kadar bile değil. Belli ki yeni sikmiş birilerini veya ben iyice paranoya yapıyorum. Kocam maç özetleri seyrederken orgazm sonrası bornoz içinde dizi keyfindeyim. Kızlarla whatsapp yazışmaları durmuyor bu arada. Dayanamadın tespitimi paylaşınca haklısın dedi ikisi de. Betül benimki de yarın gelecek bir deneyim bakayım ben de dedi. Yine Adnan Bey'den mesaj gelmiş. Ankara’nın lüks bir zayıflama merkezinin linki beş seansta bacak inceltme yanına da gülücük koymuş. Ben de ona cevaben erkek saç boyası linki attım. Acımasızsın hanım efendi bir damla boya yok diyerek Selami Şahin resmi atıyor saçlarının simsiyah boyalı olduğu. Yine güldürdü beni. Haftaya iki gün Ostim tarafında toplantım var. Salı mı Çarşamba mı uygun sana diye sorunca Salı da anlaştık. Kızlar hemen gazlama derdinde oo erkek arkadaş yaptın diye, bir çekin gidin diye kovaladım kızları adamla 15 yıldır 30 yemek yedik size kalsa kimseye merhaba dememek lazım.
Salı yine aynı konuları konuştuk Adnan Bey ile. Bu sefer geçen kaldığımız yerden devam ederek. Eşlerimizden gizlediklerimiz, evliliğin nasıl anlamsız bir hale dönüştüğü nasıl gerçek isteklerimizi paylaşamadığımız. Neredeyse benim cümlelerimi kuruyor çocuk için devam eden bir ev arkadaşlığı. Saçlarım da boya değil hanımefendi. Güzel kesimli saçlarını bana doğru eğince uçlarını tuttum tamam değil. Hayatımızda ilk defa üst üste buluştuğumuz ertesi öğle yemeği daha uzun sürdü. Ben yemeğe geldiğimde o bir kadeh şarap ile başlamıştı zaten. Eşlik ettim. Yine aynı konular. Peki çözüm ne olacak ki dedim. Ben yaptığı hiç bir şeye karışmıyorum o sayede ben de özgürce takılıyorum, mesela o bir haftadır annesinin yazlığında ben de haftaya iş için İtalya’ya gideceğim dedi. İş derken eliyle tırnak işareti yaptı. Kart çapkın dedim. Ne yapayım severek evlendim ama aynı hayatı yapışık yaşamak zorunda değiliz. Bu da tam benim cümlem. Haklısın dedim. Her gün aynı yemeği yemek güzel olsa da sıkar insanı dedi. Her gün derken abarttım, on onbeş günde bir diyerek kahkaha attı. Herkesin hayatı aynı yani dedim ve bir sessizlik oldu. İlk defa cinsel hayatımız ile ilgili bir ima yapmıştık birbirimize.
Gelsene beraber gidelim dedi İtalya’ya. Suratına şaşkınlık ile yaramazlık yapmış çocuğa sert bakan bir öğretmen gibi baktım. Tamam anladım dedi. Kahveleri pek konuşmadan içtik ve soğuk bir hoş çakal ile işlerimize döndük. Sonra benzer üç ay daha yaşandı. Kızlar ile buluşmalar tam gaz devam. Dertleştiğim bir arkadaşı kaybetme hissi rahatsız edici idi ama güvendiğim bir erkeğin bile aklı sikindeydi. Ayça gitsen ne olurdu ki, Betül iyi ki verdin ağzının payını görüşündeydi. Adnan Bey’den ise benim o soğuk tavrımdan sonra ne ses ne bir mesaj. Kocama başkasının eşleri orospulara filan gidiyormuş duydum diye ayar çektim. Suratı allak bullak oldu. Ama yine bir maç izleme dönüşü çok yorgunum diyerek sızıp kaldı yatakta. Ben de sabah çıkıp en sinir olacağı şeyi yapıp aynı ayakkabıdan iki tane aldım. Evdeki dolaplar taşmış durumda yaptığım aptallık.
Bir öğle yemeği saatinde Adnan Bey'in bürosu civarında bir müşterideydim. Konuştuklarımızı düşünmeden aradan geçen zamana da sığınarak, bu sefer ben mesaj attım. Ne yemek istersin ona göre yer ayırtayım diye döndü. Fark etmez deyince yeni açılan bir etçide yeriniz hazır hanımefendi diye cevap yazdı.
Ankara’nın en lüks yerlerinden biri. İçerisi yabancılar ve Ankara’nın en zengin tipleri ile dolu. Köşede küçük bir masada. Son dakika olunca burası boşmuş. Neredeyse diz dizeyiz. Şarap geldi yine. Bir önceki konuşma yaşanmamış gibi yine kendi kendimize mutsuz hale çevirdiğimiz evliliklerimiz ve hayat üzerine konuşuyoruz. Kilo vermişsin dedi bir anda. Evet bacak inceltme seansına gittim bir arkadaş tavsiye etti dememe güldük. Bir şişe bitiyor. Yine neşeli, şık ve beni dinlerken ilgili. Kalkmadan lavaboya gidip geldim. Üzerimde V yakalı tek parça tulum pantolon. Açık değil kıyafetim çok hafif bir göğüs dekoltesi ama kalçalarım tulum nedeniyle daha belirgin. Kızlara yazdım, yemekteyiz diye. Tepkileri değişmedi. Ayça ver kızım gitsin, Betül aman yapma sakın görüşünde. Gelirken beni süzdü gözleri ile evet on beş yıldır aynısın kimse inanmaz otuz olduğuna diye gülümseyerek konuştu. Otuz dokuz dedim. Sende nezaketten anlamıyorsun dedi.
Arabam ile onu da ofisine bıraktım. Yol boyu kafam karışık. Betül ile Ayça arasında gidip geldim. Hem şarap hem şıklığı parfüm kokusu. Gel bir kahve yapsın sana sekreterim deyince kendime geldim. Şık ve geniş ofisinde hemen geldi kahveler. İçip kaçma kararındayım. Klasik vedalaşmamız için ayağa kalktım. Kapıya kadar eşlik etti. Burada on beş yıldır olduğu gibi yanak yanağa öpüşme, hafif bir sarılma, daha sık görüşelim faslı olacak. Sonra yine dört beş ay geçecek yine güzel bir yemek yenecek.
Sekreterin çıkmış selamımı söylersin dedim. Ona doğru uzattığım elimi kendine çekti diğer elini sırtıma doladı ve eğilerek dudağımı öptü. Cevap ve tepki veremedim. Lütfen sana çok ihtiyacım var dedi ama Adnan Bey dedim. Parmağı ile sus yaptı dudaklarıma ve tekrar dudakları dudağıma değdi. Bir eli nazikçe boynumda diğeri sırtımda. Sakin sakin alt dudağımı yakalamış küçük küçük dokunuşlar ile öpmekte. İki yanda sarkan ellerim ile onu iteklemek istedim ama kıpırdamadım. Kendine daha da çekti. Göğüslerim göğsünde. Kapalı dudağıma artık dili de değdi. İki yana sarkmış ellerim ile sırtına sarıldım ben de. Vermem gereken hiç bir tepki aklımda değildi. Sadece bir saat sonra çocuk geldiğinde evde olmam lazım. Bu cevabı verdim tüm öpmelerine karşı. Gülümsedi. Ofisin ışığını ve perdeleri kaparken onu izledim. İçerisi iyice loş oldu. Geri döndü hala aynı yerde dikiliyordum. Geniş kanepenin önünde beni öpmeye tekrar başladı.
Bu seferki öpüşme tam bir sevişme öpüşmesi idi. Dili dilimi buldu. Benden yirmi santim uzun olduğundan öne doğru eğiliyordu. Yine de sertliği göbeğime değdi. Erkekliği nasıl acaba diye düşündüm. Üniversitede bir erkek arkadaşımınkini ağzıma almıştım bir de kocaminkini. Kızlardan ve internetten öğrendiğime göre kocamınki ideal boylarda. Elleri boynumdan ayrıldı dudaklarımdan ayrılmadan üzerindeki gömleği çıkardı. İnce vücudu yağsız. Dudaklarımdan ayrılıp tek parça tulumun üst düğmesini ve uzun fermuarını indirdi. Omuzlarımdan ben kurtardım. Karşısında iç çamaşırlarım ve üzerine giydiğim bir atlet ileyim. Aylardır bunu hayal ettim. Aylardır sana benziyor diye latin pornoları seyrettim diyerek tekrar saldırdı. Ah onun benim arzuladığı o zamanlarda ben de ayakkabı alma derdindeydim.
Çıldırmış gibiydi. Sadece o mu ben de. Ayakta açlıkla dudaklarımıza saldırmıştık. Üzerimdeki atleti de attı. Tekrar dudaklarıma ve boynuma saldırdı. Tek eli ile kemerini çıkarma çabasına yardım ettim. Pantolonu yere düştü. Önünde ayakta seviştiğimiz kanepeye oturup kucağına yerleştirdi beni. Şimdi ben yüzünü iki elim ile tutup dudaklarına saldırırken onun iki eli de geniş kalçalarımda idi. Rüyadayım dedi hiç bitmesin. İki eli de kalçalarımda daireler çizerken aşkım, dudakların yanıyor gibi sözler fısıldıyordu. Balayından beri bu kadar arzu edilmemiştim. Daha hızlı saldırdım dudaklarına. Kalçalarıma batan elleri sırtıma çıktı okşayarak. Bu kalçaları saatlerce öpmenin hayalini kurdum diyerek tekrar sıktı ikisini de. Yukarı çıkan elleri ile sutyenimi kolaylıkla çıkardı. Beni zorluk ile dudaklarından ayırıp memelerime saldırdı. Evet saldırdı. Aç bir çocuk gibi. Orta bey memelerimden biri avucunda iken diğerinin ucu üzerinde dili daireler çiziyordu. Sağa sola daireler. Farklı bir dilin farklı özeni, göğüs uçlarımın emilmesi aşağıları bu kadar ıslatır mıydı? Islağım. Ben de üniversitedeki sevgilim ile bakire sevişmelerimizde yaptığım gibi kalçamı erkekliğine bastırıyordum. Aramızda iki tane iç çamaşırı varken. Sanki 39 değil 19′muşum gibi ıslaktım. Göğüslerimin ucu ağzında kayboluyor. Dakikalardır emilmekten ve parmak uçları ile ezilmekten kızarmış durumda. Sadece göğüslerimin emilmesinden ve sürtünerek boşalacak haldeyim. Her dokunuşu her öpüşü farklı geliyor. Kocamınki gibi ezberlediğim şekilde değil. İşte bu yüzden kocam ile sevişmelerimden çok çabuk ıslanmış haldeyim. Ama konuşamıyordum hiç, büyülenmiş gibi şaşkınlıkla kendimi ona teslim etmiştim. Ağzımdan çıkanlar sadece hoşnut olduğumu gösteren inlemeler.
Dudakları ile sağ göğsümü dillerken bir eli ile önden kadınlığımı avuçladı. Seni istiyorum hemen derken kulak mememi emdi. Kucağından kaldırmadan yana kanepenin üzerine yatırdı beni. Bacaklarım ayrılmış misyoner pozisyonunda dudakları boynumda. İçime girsin istedim bir an önce. Eğer külodumu çıkarıp oral seks yapmaya kalkarsa bağıra çağıra boşalabilirim karşısında. Bunu istemiyordum şu anda. Kendim çekiştirdim boksırını o da benimkini çıkardı. Birbirine yıllardır hasret iki genç aşık gibiydik birbirimizi soyarken. Üzerime abandığı kısa anda başından beri merak ettiğim erkekliğini gördüm. Vücudu gibi açık renkli kocamınkinden biraz uzun sanki. Eli ile kökünden tutup girişime sürttü. Sürter sürmez de anladı gereksiz bir çaba olduğunu. Sırılsıklamdım. Hala genç kız gibisin. Boşa geçen yılların acısını çıkartalım.
Vücudum ile beynimin bağlantısı koptu. Kalçalarımı hafifçe kaldırdım yukarı. Sik beni diye mi bağırsaydım. İçime davet ettim siki. Hafif yükselerek başını kadınlığıma denk getirdi. Kendini üzerime bırakması ile de sanki bir anda kalçalarımız birleşti. Erkekliğinin ıslanan başı rahat yerleşmişti ama kuru gövdesi kadınlığıma yapışarak yara yara girmişti. Acı ile haykırdım sadece. Duraksadı. O kadar ıslaktım ki bir iki kalça hareketi ile gitgelden sonra rahatladı içim. Kollarımı geri atarak yastıklara tutundum. O ise dizlerinin üstünde kadınlığıma yarıya kadar girip çıkarak sikmeye başladı. Arada bir eli göğüs uçlarımı sıkıp gözlerimin içine bakıyordu. Ben de gözlerinin içine ve arada aşağıya içime girip çıkana bakıyordum. Kocamınkinden biraz uzun olduğu belli ve sanki biraz daha kalın. Tüm ıslaklığıma rağmen baş kısmının içimi daha önce olmadığı kadar genişlettiği kesindi. Gözlerin gözlerin böyle daha güzel derken dilini ağzıma sokmuştu. İçimde siki ve dili, ikisi de içimi yakıyordu.
Üzerime iyice eğilip dudağıma daha çok yapıştı ve giriş çıkışlarını hızlandırdı. Orgazmım yaklaşıyordu. Boşalmasın şimdi diye düşündüm, az kaldı bitmek üzere direncim. Durdu birden. İçimden çıkmadan az önceki sevişme pozisyonuna çevirdi. Kanepede oturmuş ben ise kucağındayım. Dudaklarıma yapıştı bir daha. Gözlerimin içine bakarken boşalmanı hayal etmiştim diyerek iki kolumu omuzlarıma yapıştırdı ve alttan hızlı hızlı vurmaya başladı. Küçük gövdem onun kontrolüne teslim olmuş üzerinde sallanıyordu. Gelmek üzereydim ve kucakta gelirken kafamı geri atarım. İki eli boynumu yakaladı dudaklarıma yapıştı neredeyse ısırarak, onun alttan vurmalarına kalçalarımı oynatarak karşılık verdim. Boynum refleks olarak geri gitmeye çalışırken o elleri ile ona doğru bastırıyor dudaklarımı bırakmıyordu. Kaslarım acıyarak gerildi. Gözlerimden akan yaşlar ancak çok şiddetli orgazmlarımda olur ayda yılda bir o da. Yanaklarımın ıslaklığı kadınlığımdaki aleve eşlik etti. Kocaman odada kendi çığlıklarımın yankılarını dinledim. Sakinledi o da. İki eli kalçalarımda erkekliğinin her santimini içimde hissediyordum. Yeniden altına alıp misyonerde sikmeye başladı. Beynim ile vücudum arasındaki bağ koptu artık. Yavaş yavaş vücutlarımız yapışmış bacaklarım beline dolanmış halde. İçimdeki zevk dalgası yavaştan tekrar yükselmeye başladı. Ben de geliyorum dayanamayacağım dedi. Kocamın tüm rekorlarını kırmıştı daha ne dayanacak. İçime değil dedim. Çıkardı kanepeye oturdu. Yavaşça üzerine eğildim. Kadınlığımın sularında pırıl pırıl olmuş açık mor başlı bu penis kesinlikle kocamınkinden uzun ve biraz daha kalındı. Ağzıma almak üzereydim ki ilk sevişmede bunu yapmam doğru olmaz diye düşündüm. Dudaklarını öperken bir elim ile hızla sıvazlamaya başladım. Çok sürmedi çabam.
Kafasını bu sefer o geri attı. İki büyük beyaz damla göbeğine fışkırdı sonrası yavaş yavaş elime tüm sıcaklığı ile aktı. Kalıp öpüşmek beraber uyumak istiyordu gönlüm. Ama çok az vaktim kalmıştı. Hiç konuşmadan acele ile yere dağılmış eşyalarımı topladım. Kadınlığımı lavaboda sildim ve yarı kalkık erkekliği ile hala kanepede oturan Adnan Bey’e ufak bir veda öpücüğü ile ofisini terk ettim.
Ofisinden hızlı ve kararlı çıktım ama eve nasıl gittim hatırlamıyorum. Acele ile bir duş. Kadınlığımın içinde ufak bir sızı. Vücudumda herhangi bir iz var mı diye panikle aynada kontrol ettim. Yok. Sadece kadınlığımın dış dudakları tahriş olmuş gibi, sanki göğüs uçlarımdan biri biraz kızarmış. Esmer tenli olmanın faydası. Penisi kocamdan uzun ve kalındı, bir de uzun sürdü içimde kalması, amımdaki sızı onun etkisi galiba. Bir de her şeyi acele ile yapmış olmamızın yarattığı adrenalin. Nasıl içime aldım bir anda acımadı mı hatırlamıyordum. Her şey yarım saat içinde olup bitmişti. Bütün gece uyuyamadım içimde garip bir sıkıntı. Kızlara bile paylaşmadığım en büyük sırrımdı. Kocama iyi geceler diyemedim. Aynı şey bir iki gece daha devam etti. Aklım hep o ofiste yaptıklarımın pişmanlığında. Her şey o kadar hızlıca olup bitti ki. Dur demek istemedim mi bilmiyorum. O gece ve ertesi günlerde Adnan Bey’in attığı mesajlara da cevap vermedim. Bir öğle saati her bunalan kadın gibi gidip saçlarımı boyattım. Cumartesi gecesi koca yine dışarıdan geç geldi. Yatarken bana sarılıp penisini geniş kalçalarıma değdirdi. Geldiğini duyduğum halde uyuma numarası yaptım. Sanki bana dokunursa her şeyi anlayacak korkusundaydım ve de içimde hiç kocamın altın yatma isteği yoktu.
Saçma sapan sıkıntılı rüyalar gördüğümden pazar sabahı ter içinde erkenden kalktım. Duşa girdim çıktım. Çıkar çıkmaz kocam elimden tutup yatağa çekti. Tamamen soyunmuş, sabah sertliği ile penisi dimdik beni bekliyordu. Üzerimde sadece çamaşırlarım. Çocuk uyanır diye biraz nazlandım. O zaman çabuk halledelim diye kafasını kadınlığıma gömdü. Hızlı sevişmelerimizde beni nasıl hazırlayacağını çok iyi bilir. Aşağıda biraz zaman geçirmesi bir kaç dil darbesi ıslanmam için fazla bile. Boşalmanın eşiğine getirene kadar amımı yalamayı sever. Benim inlemelerim artınca söylenerek prezervatifi geçirip içime kaydı. Bir iki aydır diyetteydim ve doğum kontrol hapı kullanmadım. Hiç sevmez prezervatifi. Biraz misyoner sonrası yan çevirip aradan girecek ve bir mememin ucunu sıkarken kalçamı okşayacak, ben de elim bacak aramda boşalacağım. Aynı şey oldu. Benim boşalmam sonrası o da kendini tutmayı bıraktı ve bir iki sert darbe ile yükünü içime yani prezervatife boşalttı. Kalkıp penisinden bu sefer dölleri ile oldukça doldurduğu prezervatifi çıkartırken Adnan Bey’in penisi ile karşılaştırdım içimde hiç bir sıkıntı duymadan.
Bir hafta daha aynı geçti. Pazartesi işte aylak aylak otururken Adnan Bey aradı. Arama alışkanlığı pek yok, sadece mesajlaşırdık. Ama durumumuz farklı bir noktadaydı. Odamın kapısını kapattım. Neden görüşmüyoruz dedi. Kafam karışık dedim. Benim de dedi. Günlerdir aklımda sadece sen varsın ve yıllardır aklımda olanların yarım saate sıkışmaması lazımdı. Yaptığımız sürdürülemez dedim. Lütfen bir gününü ayır bana. Her şeyi konuşalım, yaşayalım. Kapatmam lazım dedim. Adam doğrudan bütün gün sevişelim dedi. Ayça’yı aradım olanları baştan sona anlattım. Önce vay şıllık dedi sonraki cevabı şaşırtmadı. Yarım saatte onları yaptı ise kaçırma. Betül’ü de aradım. Çığlık çığlığa şaşırarak dinledi. Gitme dedi o da tahmin ettiğim gibi. Beş dakika sonra geri aradı. Nasıldı dedi her şeyi anlat. Anlattım. Betül’den beklemezdim ayrıntı istedi, kocanınkinden iyi miydi? Uzun ve kalınca deyince bak şimdi kararsız kaldım dedi istersen git.
Sekreterinden çok utandım o gün diye mesaj attım. Sonra fark ettim ki bu mesaj sanki ofis harici bir yer olsun gibi bir cevap oldu. Çarşambam boş sabah seni iş yerinin oradan alabilirim akşam da oraya bırakırım. Tamam dedim sadece. İki gün aptal gibi dolaştım. Kızlar ilk sevişmeyi niye hemen anlatmadım diye sıkıştırdılar. Şimdi düşününce ilk sevişmemiz zaman sıkıntısı ve çekingenlikten birbirimize doğru düzgün dokunamadan acele ile hedefe ulaşma sevişmesi idi. Aramızda yıllar boyu ördüğümüz duvarı ortadan kaldırma çabası içindeydik belki de. İkimiz için de doyurucu ama tadı damağımızda kalan birbirimizin vücudunu bile tanıyamadan biten bir sevişme. Çarşamba sabahı kocayı çocuğu gönderip giyinirken kızlardan telefon yağdı. Ortak karar dikkat çekmemek için günlük iş kıyafetlerimden vazgeçmemem biraz diz üstü bir etek, hafif dekolteli bir gömlek. İçime ne giyeceğim en büyük tartışmayı çıkardı ve Ayça’nın seçimi kazandı. Orta yaşlıyız vücudunu derli toplu gösterir hem de bir defada çıkar. Geçen sene alıp bir kere giydiğim gereksiz pahalı tek parça bir body. Üzerime koyu renk bir gömlek ve altıma biraz dizimin üstü etek. Benimse aklımda hala ne yapıyorsun kızım sorusu.
Saat on gibi mesajı geldi. On beş dakikaya oradayım diye. Ne acelesi var? Gerdek gecemdeki gibi heyecanlıydım. Buluşup konuşacağız sadece desek de ikimizde niye buluştuğumuzdan eminiz. Elimdeki kahveyi masaya döktüm. Apar topar makyajımı kontrol edip camdan geldiği yolu kontrol etmeye başladım. Arabasını gördüğüm de aşağı inip atladım içine. Yine yanak yanağa bir öpüşme. Yoldan bana da kahve almış. Sanki ofisindeki sevişmemiz hiç yaşanmamış gibi her zamanki sohbetimize başlıyoruz. Yıllar geçmemiş sanki. O sakin akıllı yöneticim ben aynı haşarı kız. Saçlarımın yeni rengine övgüler, karısına İstanbul’a gidiyorum deyip nasıl İzmir’de maça gittiği gibi çocukca bir kaçamak anısı. Kahkahalar ile güldük. Çevre yoluna çıkınca sordum. Nereye gidiyoruz? Bir evim var. Stüdyo. Ooo garsoniyer mi dedim. Yok valla gelen ilk kadın olacaksın. En yakın arkadaşım ile maç, viski, puro ve inanmazsın play station evimiz. Yirmi beş dakikada Ankara’nın biraz dışında yeni yapılmış bir sitenin kapalı otoparkında idik.
Eve doğru asansörü çıkarken ve içeri girerken bile aynı sohbet sürdü. Sanki evli bir çift olağan bir şekilde evlerine yürüyordu. Ev gerçekten dediği gibi dev bir TV karşısında iki tane geniş koltuk, play station, ortada yarısı boş viski şişeleri, puro kutusu. Aç mısın diyerek açık mutfak tarafına geçti. Hayır deyince şarap ve viskiyi gösterdi şarabı seçtim. Yüksek mutfak sandalyelerinde ilk kadehi aynı eğlenceli muhabbet ile bitirdik. İkinci kadehleri koyarken ben bozdum sessizliği. Ne olacak yaşadıklarımız? Çok düşündüm sözümü kesme lütfen her şeyi anlatmak istiyorum dedi. Üç dört yıldır karısı ile nasıl benim kocam ile yaşadığım evliliğe benzer bir duruma geldiğini, karısı ile paylaştığı en ufak bir heyecan bile kalmadığı, arada yaşadığı kaçamakların nasıl içine sinmediğini, iki sene önce ortak bir arkadaşımızın düğününde karşılaştığımızdan beri nasıl hayallerini süslediğimi hatta bazen beni düşünerek karısı ile seviştiğini anlattı. Beni görmek için öğle yemeği bahaneleri uydurduğunu. Bunu nasıl sürdürebiliriz ki dedim. İkimizin de bitiremeyeceği evlilikleri varken. Sen belirle dedi. Ayda bir haftada bir ben seninle olmak için her şeyi ayarlarım. Beraber olmaktan kastımı ne olur yanlış anlama. Bir kadın ile beraber sinemaya gitmeyi birbirimize kıyafet seçmeyi hayatı paylaşmayı bile özledim. Yeter ki hayır deme bana.
Elimi tuttu, o gün ofiste hayır desen kendimi atardım galiba camdan. Ayağa kalkıp önüme geldi eğilip alt dudağımı emdi. Bir eli bacağımı okşadı. Cevabını bekliyorum dedi. Sinemaya sonra da gidebiliriz diye düşündüm. Beni bu kadar isteyen ve bunu bu kadar güzel anlatan bir adamı hemen istiyordum. Geçen sefer elbisem kırış kırış olmuştu bana izin verir misin dedim. Gülümsedi. Banyoya geçtim. Üzerimdekileri çıkartıp tek parça çamaşırım ile kaldım. Dışarı çıktığımda salon karanlıktı ve diğer tek odanın kapısı açıktı. Klasik stüdyo evin yatak odası, geniş bir tek yatak yarım aynalı bir dolap. Yatağın kenarına oturmuş siyah iç çamaşırlı zayıf yakışıklı orta yaşlı bir adam.
Çok güzelsin. Şimdi zaman sıkıntımız da yok dedi. Ellerimden beni kendine çekip eğdi o otururken garip bir pozisyonda biraz öpüştük. Sonra belime sarılıp geri doğru yatınca ben üstte o altta öpüşmeye devam ettik. Zayıf ince vücudu kaslı. Parfüm kokusu vücudunun bir parçası olmuş. Elleri kalçalarımın üstünde. Düğündeki o kıyafeti tekrar giysene bir gün benim için. O geceden beri bu kalçalarda aklım. Biraz kalçalarımı sıkarak okşuyor, sonra elleri boynumu kavrayıp kafamı dudaklarına bastırıyordu. Dilimi dudakları ile yakaladı sonra ben onun dilini. Elleri boynumdan sırtıma indi aynı anda tek parça çamaşırımın askıları da omuzlarıma düştü. Yuvarlandık o üstte şimdi. Çamaşırımı çekip çıkarttı. Ayça haklı tek parça kolaylık. Yana kayıp külodunu attı. O da çıplak artık. Yan yana dudaklarımı öperken bir eli göbeğimin üstünden kadınlığıma indi. Vücudumu öğrenme isteğinde. Eli ilk defa kadınlığıma değdi. Dudakları ise boynumdan göğüslerime geçti. İnce daima bakımlı parmakları amımın dış dudaklarımın üzerinde daireler çizdi. Yavaş yavaş ezberlemek ister gibi. İstem dışı bacaklarımı sıktım. Tekrar araladı eli ile tek parmağı bızırım ile girişim arasında gidip geldi ve sakince çok az içime girdi. Dudakları ise göğsüm boynum ve dudaklarım arasında gezmekte. Tamamen edilgenim tüm kontrolümü o devir almış durumda. Dudak dudağa geldiğimizde birbirimizden zor ayrılıyoruz. Parmağı daha fazla girmekte içime. Göğüs uçlarımı dillerken çok nazik bir kedinin dili gibi hızlı hızlı. Gitgide derinlerime inen parmağı içimde gezdikçe ben bacaklarımı sıktım. Sanki kendi göğüslerimi okşayıp kendimi parmaklayarak mastürbasyon yapıyordum. Devam etse bu şekilde boşalabilirdim. Tekrar bacaklarımı aralayarak üstüme çıktı, parmağı dışarda. Uzun kalınca penisini sürttü dışardan. Yavaş geçen canım yandı dedim. Aklımı kaybetmemek için kendimi zor tutmuştum pardon dedi. Islattığı parmaklarını erkekliğinin başına sürttü. Umduğumdan hatırladığımdan sert ve sıcak. Sopa sertliğinde erkekliğini iyice şişen ıslanan kadınlığımın yarığında gezdirdi. Bacaklarımı katlayıp iyice açtı girişimi. Aşağıya baktım. Şişik başı gövdesinden biraz koyu ama açık renk bir penis. Ofisteki karambolde canımın niye yandığını da o an iyice anladım. Dümdüz kalınca erkekliğinin baş kısmı biraz bombeli. Başını soktu girişimdeki gerginlikle içimdeki hafif baskı bir biriyle yarıştı, gerisi gelecek diye hazırlanırken çıkardı. Tekrar dışından kadınlığımın üzerinde gezdirdi. Tertemiz yapılmış kaygan am çevremde kaydı siki. Islaklığıma bulandı. Tekrar başını soktu. Genişledim resmen. İçime yavaşça girdi. Ne bu darlık hanımefendi dedi. Çok da sıcaksınız. Evet kocam da zor girerdi ilk yıllarımızda. Ufak tefek olmanın avantajı.
Sonra gıdım gıdım kadınlığımın iç dudaklarını içe doğru eze eze yerleşti içime. Bombeli başı tüm kadınlığımı peşinde sürükledi. Dur biraz dedim. Sanki kadınlığımın kalıbı çıkartılıyordu. Bombeli başını kadınlığımın sınırlarına bastırdı, içimde boşluk bırakmamış uzun gövdesinin bir iki santimi hala dışarda. Bir iki git gelden sonra dışarda da bir şey kalmadı. Bacaklarımı beline doladı ve hızlandı. Uzun nefeslerimiz hafif inlemelerim dışında ses kalmadı. Hiç konuşmuyorduk. Boy farkı nedeniyle başımı tutmuş boynuna bastırmış ben de boynunu öpüyor emiyordum. Bedenlerimiz yapışmış sikinin tamamı içimde tek vücut olarak kıvranıyorduk aslında. Arada kollarının üzerinde doğruluyor yarıya kadar sokup çıkartarak tempo değiştiriyordu. Belimden gelen elektrik vücudumu birazdan çarpacak ve dakikalardır süren bu ilk pozisyonda boşalacaktım. Kıvranmalarımdan ve vajinamın titremesinden anladı. Geliyor musun dedi. Evet diye inleyebildim inlemekten daha çok nefes fışkırdı boğazımdan, eveğtt gibi bir ses. Yine dizlerinin üzerine doğrularak iki bacağımı iki yana açtı. Yavaş yavaş girerek çırpınmalarımı seyretti. Kendimi kaybetmek üzereyken çıktı içimden. İki bacağım iki yana açıkken kadınlığımın girişi daha kapanmamışken aniden dudakları kadınlığıma kapandı. Daha orgazm dalgaları vücudumu terk etmemişti. Yaşadığım şok ve zevk ile zıpladım, bir yandan bacaklarımı kapatmaya çalıştım. Mümkün değil. İki bacağım iki eli ile ayrılmış. Kocam istediği zamanlar önce diller sonra kıvama getirince içime girerdi. Bununki tam tersi hem de tam boşalmam sürerken. Birbirimizin vücuduna ilk sınırsız saldırışımızdı bu. Dili kapanmamış en hassas halindeki kadınlığıma gömülüp oradan yukarı aşağı hareketlerine başladı. Sakin yavaşça. Sinekkaydı traşlı yumuşacık yanakları bacak arama değiyor dili ise az evvel göğüs uçlarıma yaptığını yapıyordu. Hafif hafif içimde geziyor bazen arka deliğime kadar inip yeniden içime giriyordu. Ucu ile bızırıma bastırınca kendi çığlığımı durdurmak için ağzımı kapadım. Gözleri ile beni izleyip devam etti aynı sakinlik ile kadınlığımı yemeğe dudaklarını çekiştirmeye. Ben çığlıklar ile tekrar belimi kıvırıp boşalır çırpınırken elleri göğüslerimde dili hala içimde idi. Dili akan sularımda şap şap sesleri çıkartıyordu. Utandım.
Bitmedi boşalmam. Devam eden ilk şiddetli dalga kadınlığım ile arka deliğim arasında gezen dilin darbeleri, kadınlığıma soktuğu tek parmak ve sıkılan göğüs ucumdan bir daha yükseldi. Çığlıklarım için ağzımı kapattığım ellerim başını iteklemeye uğraştı. Zorla öpe öpe ayrıldı kadınlığımdan ve dillediği arka deliğimden. Beni seyretmesinden utanıp yan döndüm. Bacaklarımı kapayınca titremelerimin hafif hafif sürdüğünü fark ettim. Ölüm gibi idi, yaşadığım tüm güzel anlar gözümün önünden geçti. En uzun süreli en tükenmeyen orgazmdı yaşadığım. Gelip arkadan sarılıp bir elini kalçamın üzerine koydu. İnmemiş erkekliğini bacağıma sürterek elindeki prezervatifi açmaya çalıştı. Gerek yok takmana ama bir dakika nefesleneyim dedim. Ayağa kalkıp prezervatifi ceketinin cebine koydu tekrar. Ayakta iken ince vücuduna ait değilmiş gibi duran uzun kalınca penisi pırıl pırıl dimdikti. Yan döndüğümde ortaya iyice çıkmış vücuduma göre iri kalçalarımı okşadı. Hiç pozisyonumu bozmadan arkama uzanıp dizlerinin üzerinde kaydı içime. Çok sıcaksın, çok güzelsin. Genç olsaydım on saniye dayanamazdım herhalde diye övgüler düzdü. Pozisyon yüzünden tamamı giremiyordu içime ama kalınlığı ve kalçalarımı okşaması kaldığım yerden devam ettirdi kısa kesintili inlemelerimi. Kendini biraz aşağı kaydırdı uzandı. Beni tam yan çevirip sert sert girmeye başladı içime. Her defasında daha derine. Bir eli sırtımı bir eli kalçamı okşuyordu. Çok güzel çok güzel kalçaların diye sayıklıyordu. Her sert girişinde içimde bekleyip penisini kalça hareketleri ile gezdiriyor, çıkarken eli kalçama arka deliğime baskı yapıyordu. Yan yana yatar hale gelip bir elini önden bacak arama soktu ve parmağı bızırımı buldu. Yapışmıştık birbirimize. Sıkışık kalçalarımdan ve giriş yönünden penisi yarıya kadar içime girip çıkıyordu ama şişkin kafası ve bızırımdaki parmağı bir kadının isteyeceğinden çok fazla idi. Ahh ahh çok dar bağırmasını içime fışkıran sıcaklık takip etti. Daha derine girmek için arkadan ittiriyor ilk defa kontrolünü kaybeden parmakları kadınlığımın girişini eziyordu. İçimdeki döllerin gittiği yolu sıcaklıklarından takip edebilirdim. Boşalması biterken bile durmadı. İyi ki de durmadı. Gözlerimden yanaklarıma inen yaşlar ile titreyen karnımı seyrettim. Az önceki orgazmım gibi içimden boşalan sulardan tedirgin oldum. Hiç olmadığı kadar fazla. Rahatlatıcı ama yorucu. Kafamı gömdüğüm yastığı ısırarak orgazm dalgalarının bitmesini bekledim.
Sertliği yavaş yavaş azalan penisi içimden çıkarken arkadan sarılmayı sürdürdü. Kocam gibi hayvanlaşmadan sakin sakin sevişip iki müthiş orgazm yaşatmıştı. Üç mü yoksa? Yüzümü döndüm dudaklarımız buluştu tekrar. Dudaklarında kadınlığımın kokusu tadı. Omzuna kafamı koyup sakinledim. Yemek siparişi vereyim deyip kalktı mutfağa geçti, içeriden seçenekleri saydı. Siparişi verip banyoya girdi çok kalmayıp çıktı. Üzerinde bir şort ve penye. Yemekten sonra devam edeceğiz yani. Sana bir şeyler aldım dün gece. Ev içi için bir şort ve gömlek umarım beğenirsin.
O odadan çıkınca banyoya girdim. Saatlerdir koşmuş gibi zor yürüdüm. Makyajım dağılmış. Saçlarımı ıslatmadan içimdeki döllerini, bacak aramdan neredeyse dizlerime inen ıslaklığımı yıkadım. Ilık su canlandırdı vücudumu. Poşeti açılmamış penye şortu giymeden iç çamaşırı aradım ama tek parça çamaşırım olmaz ki şimdi çantama bir külot atmalıymışım. Şort tam oldu. Üzerine aldığı gömlek pijama da. Kadından anlıyor bu adam. Mutfağa döndüğümde sofrayı kurmuş birer kadeh şarap doldurmuştu bile. Çantamı kapıp tekrar banyoya döndüm. Çantamdakiler ile makyajımı biraz düzelttim.
Deri büyük kanepeye yan yana oturarak yine her zamankinden farksız öğle yemeklerimizden birini yedik. Eşlerimizden anlamsızca gizlediğimiz ufak tefek şeylere, eski iş arkadaşlarımıza filan güldük. Asıl gizlediğimiz konuya az evvel yaşadıklarımıza değinmeden. Şişenin sonuna geldiğimizde yenisini açayım mı diye sordu. Yok dedim uyuyakalmak istemem. Ne güzel olur günlerce yanımda kalmanı isterdim dedi.
Sessizlik oldu. Bu sefer ben bozdum sessizliği. Aklında bir yer vardır senin. Bodrum yapalım sen ne zaman nasıl bir zaman yaratırsan uyarım. Bunu derken şortunun içindeki erkekliği kıpırdanmaya başlamıştı bile. Elimdeki kadehi bırakıp kucağına oturdum. Onun elindeki kadehi de alıp dudaklarına yapıştım. Öpüşmemiz sürerken pijama gömleğimin düğmelerini çözdü ben çekiştirerek penyesini çıkardım. Bu sefer ikimizin de acelesi var gibi saldırmıştık birbirimize. Şortumun içine giren elleri bu kez acıtarak kalçalarımı avuçladı. Bunları morartmamak için kendimi zor tuttum dedi. Yine sertçe göğüslerime saldırdı. Elimi aşağıya atıp şortunu çekiştirdim ben de. Erkekliği tekrar sertleşmiş. Sıcak, kaygan derisi içinde taşlaşmış ve evet kesinlikle kocamdan kalın. Küçük ellerimle ancak sarıyorum çevresini. Penisini elime alınca göğüslerime saldırmayı bırakıp kendini geri attı. Ne istediğini anlayacak kadar sevişmiştim kocamla. Ayağa kalktım. Önleri açık gömleği ve şortumu çıkardım ve önüne kıvrılarak bir orospı gibi diz çöktüm. Yatak odasında bana yaşattıklarına teşekkür etme zamanıydı. Erkekliğinin bombeli başını ağzına aldım. Tertemiz sabun kokuyor. Kadife derisini dilimle tanımaya çalıştım. İki elim ile bacaklarının arasını okşamaya başladım. Nesli durma sakın diye kıvrandı. Bir elim ile yanan erkekliğinin gövdesini tuttum diğer elim ile torbalarını. Çevresi kısa kıllar ile kaplı torbaları ve bombeli başı ile aynı anda oynuyordum. Yavaş yavaş yarıya kadar ağzıma sokup çıkarmaya başladım. Kocam bir iki kere de olsa istemeden ağzıma fışkırmıştı veya bana öyle söylemişti. Dölün tadına yabancı değildim. Adnan Bey’in hiç çıkmasını istemiyordum ağzımdan. Ağzımdan taşan bu sert ve sıcak sikten ayrılamıyordum. Ama o durmamı sağladı. Yavaş yavaş diyerek kollarımdan tutup kucağına çekti. Belli ki bugünkü son sevişmemizi bu şekilde bitirmek istemiyordu. Dikilmiş parlayan penisi üzerine kadınlığımı denk getirdim. Islak olmama şaşarak yavaşça bıraktım kendimi. Dudaklarıma yapıştı tekrar ve kalçalarımı bastırdı kendine doğru. Az önce okşadığım torbaları kasıklarıma yapıştı. Penisinin tamamı içimde iken bombeli başının değdiği yer yine gözlerimi yaşartıyordu. Kadınlığımın derinliği ve genişliği artmıştı sanki. Kalçalarıma geçirdiği elleri ile beni kucağında zıplatmaya başladı. Her bırakışında uzun penisi kadınlığımın en dibini vuruyor. Zevk ve hafif bir ağrı ile zıplıyordum tekrar.
Zıplamalar ter içinde bırakmışken durdu arkanı dön diyerek kanepeye doğru ters çevirdi. Ayakta arkamda iken ben kanepenin arkasına tutunmuş önünde domalmış haldeyim. Bu kalçalar gerçek olmayacak kadar güzel diyerek tek, sert bir hamle ile içime yerleşti. İki elim ile kanepeden güç aldım. İki eli ile kalçalarımı okşarken sabit bir hızla içime girip çıkmaya başladı. Bodrum da bunları mosmor yapacağım. Adnan Bey eksik yaptığın işlerin cezasını verecek sana diyerek acı vermeyen küçük tokatlar atmaya başladı kalçalarıma. Beraber çalıştığımız gençlik günlerimiz geldi aklıma. Belki o zaman işte bize kızarken aklından kalçalarımı tokatlayarak bana sahip olmak geçiyordu. Şimdi arkadan içime girerken tenlerimizin birbirine çarpan sesini dinliyordum. Tokatlar biraz daha şiddetlendi, kocam da hafif hafif vurur alışkınım bu hafif acıya ve okşanmaya.
Sağ elinin başparmağı kadınlığımı ve arka deliğimi okşamaya başladı. Kalınca uzun erkekliği boşluk bıraksa sanki o da kadınlığıma girecekti. Baş parmağı şimdi daha çok arka deliğimin üzerindeydi içine girmeden masaj yapar gibi. İki eli ile kalçalarımı aralıyor manzaranın tadını çıkartıyordu sanki. Kocam hiç istemedi ben de teklif etmedim. Bakire sevişmelerimizde üniversitedeki erkek arkadaşım kocamdan ince erkekliği ile bir kere sokmuş ne olduğunu anlayamadan on saniyede boşalmıştı. Tüm anal tecrübem buydu. Bir de şimdi arka deliğime hafifçe giren bir başparmak. Belime sarılıp daha sert ve hızlı girmeye başladı. Parmakları göbeğime batıyordu. İşte böyle Nesli devam et benim için boşal aşkım. Boşalma sinyallerimi almıştı. Aşkım sözü sihirli bir kelime olarak tetikledi vücudumu. Kadınlığımın içi, içindeki kalın penisin elverdiği kadar kasılmaya başlamıştı, karnımdaki titreşimler ile benim için oyunun sonu geldi. Köküne kadar yerleşip beni bekledi. Dur biraz lütfen dememe aldırış etmeden sadece bir iki kere gidip gelebildi. Bacaklarımdan süzülen sularıma döllerinin karışması fazla zaman almadı. İçimden çıktığında ikimiz de birer yana devrildik. Mahfediyorsun beni hiç bu kadar hızlı boşalmıyordum yıllardır dedi.
Havanın karardığını fark edince telaşla hazırlanıp çıktık. Kızlar dörder beşer kere aramış. Bodrum’a gideceğiz bir bahane yaratın bana diye yazdım diğer sorularına cevap vermeden.