Banyonun büyük aynasında üzerimde kurumuş dölleri ve vücudumdaki kızarıkları seyrediyordum. Gözlerimin makyajı yüzüme akmış, boynumda, göğüslerimde diş izleri gibi morluklar vardı. Saçlarımda bile kurumuş köklerine yapışmış döller vardı. Zorla temizlendim ve ucu ucuna uçağa yetişebildim. Her yerimdeki morlukları gizlemek için giydiğim eşofmanlar içinde bilgisayarımı açıp başımdan geçenleri unutmadan yazmaya başlamalıydım.
Pandemiden iki ay önce filandı, kocamdan boşandım. Yani bir buçuk seneyi çoktan geçti. Bir iki ay annemler ile yaşar kendime hayat kurarım derken pandemi yasakları, eve kapanma ve ücretsiz izne çıkarılma derken kıpırdayamadım. İki ay önce nihayet yeni iş bulunca kendime ev aramaya başladım. Daha önemlisi de bir erkek aramaya başladım. Tanışma sitelerinden bir iki başarısız gizli deneme yaptım. Ayrı yataklarda geçen son günleri de eklersek nerede ise iki yıldır hayatımda seks yok. Annemler ile yaşarken de değil seks, bir erkeğe merhaba desem evde kriz çıkar, ne zaman istemeye gelecekler kavgaları olur. Ben ise kelimenin tam anlamıyla yanıyordum. İki yıl seks açısından kötü olmayan bir evlilik sonrası 30. yaş günümün gecesinde de banyoya girip kendimi parmaklamak istemiyordum. Neredeyse her gece hiç sevmediğim eski kocam bile rüyamda çatır çatır sikiyordu. Her sabah çamaşır değiştirir hele getirmişti erkeksizlik. İçimdeki yangını parmaklarım söndürmüyordu artık. Bu şehirde çıkıp bir gecelik bir erkek bulmam imkansız ertesi sabah tüm şehrin haberi olur. Avrupa’ya gitmek vize ve bu kurlar ile imkansız. Ben de yaş günüme denk getiremesem bile bir hafta sonrasında kızlar ile gidiyoruz yalanı ile Kıbrıs’a uçtum.
Sezon sonu olması nedeniyle ortada çocuklu aileler yoktu. Hafta sonu kumar veya kaçamak için gelenler çoğunlukta idi. Benim şansızlığım alt düzey bir firmanın da bayi toplantısına da denk düşmemdi. Ortada terlik ve kötü şortlar ile dolaşan taşra esnafları. Akşam yemeğini bir kaç göz üzerimde olarak yalnız yedim. Garsona yaş günüm olduğunu özel bir içki istediğimi söyledikten yarım saat sonra masama yanan bir meyve tabağı tantana ile geldi. Yaş günü dikkati çekmek istiyordum ama bu kadar değil. Yan masalardan gelen cılız tebrikler dışında bir katkısı olmadı bu oyunumun. 12′ye kadar da barda takıldım, uzaktan kesen taşra esnafları, asılmayı bile beceremeyen bir kaç nargile kafe kılıklı tip. Bunlara vermekten ise odamda parmaklarımı kullanırım. Sonrasında da başa bela olur böyle tipler. Gece bir gibi casino tarafına geçtim. Üstümde bu hafta sonu için aldığım tek parça kısa elbise, göğüslerimin bir kısmı ortada. Ayna karşısında kendime baktığımda iç çamaşırlarımın izini gösterecek kadar dar. Ortamdaki kadınların çoğu da benzer rahatlıkla giyinmiş zaten, hatta daha dekolte gezenler vardı. Burası daha hareketli. Aşkta kaybediyorum kumar da kazanırım diye 100 dolarlık fiş aldım. Onu da kısa sürede 21 masasında kaybettim. En azından içki beleş diye martinileri üst üste içtim. Masadan kalkarken yanımda o ana kadar dikkatimi çekmemiş birisi.
- Bir el daha oynayın diyerek önüme iki fiş koydu. Yakışıklı, iyi şekil verilmiş sakalları olan, 45 yaşlarında bir adam.
- Kabul edemem sağolun.
- Yaş günü hediyesi olsun.
Demek yemekte dikkatini çekmişim. Kabul ettim. Yine kaybettim. Şans meleğim ol demesi ile diğer masaları beraber gezdik. Esprili, hoş sohbet bir adam. Bir saat içinde o beni ben onu tanımıştık. Ben yaş günüm için yalnız geldiğimi o ise en yakın arkadaşı ile bu otelin planlarını yaptıklarını otel müdürünün davetlisi olarak yılda iki üç kere geldiğini anlattı. Arkadaşı da biraz bizimle takıldı, o bir iki yaş büyüktü. Sonradan öğrendiğim gibi Fatih 52, arkadaşı 54 Mithat yaşındalardı. Genç gösteriyordu Fatih. Mithat daha kısa, göbekli, kel kafalı biri tip. Koluna soktu ve casinonun her masasında ihtimam ile karşılaştık. Sabah olmak üzereydi neredeyse ve ben barda kuytu bir köşede sarhoşluk sınırını aşmak üzere iki erkeğin arasında gülüyordum. Fatih’in eli bir süredir mini kıyafetimden açılmış bacağımın üstünde sohbet ediyorduk. Biten evliliğimi kafa dağıtmak için buraya geldiğimi anlatmıştım. Erkek arıyorum diye bağırmadığım kalmıştı yani. Fatih iyiden iyiye bacaklarımın üst kısımlarını okşayan elini bırakıp arkama geçti. Daha genç bir erkek vardı planlarımda ama Fatih oldukça cazip gelmişti. Omuzlarımı okşuyordu ve ne güzel tenin gibi cümleler kuruyordu. Uzaktan bakan cilveleşen iki sevgili zannederdi. Sadece ne zaman kimin odasında aşamasındaydık ve onun adımını bekliyordum. Bar sandalyesindeydim o da ayakta arkadan belime sarılarak kulağıma eğildi.
- Odamıza gidelim ve Mithat ile sana hayatının yaş günü hediyesini verelim ister misin?
- Sadece ikimiz olsak
- Sen bilirsin. Ama çok büyük bir eğlenceyi kaçırıyorsun.
Bir kaç dakika da böyle oynaştık. Elleri belimde arada boynumu öperek. Nihayet istediğim sike kavuşuyorum. Bir veya iki posta sikecek orta yaşta zengin bir adam. Tekrar önüme geçip elini sıyrılan eteğimden iyice bacak arama soktu. Bir an önce istiyordum sikilmeyi. Bir kadeh de o şekilde bitti. O kadar içmiştim ve bir erkeğin bu basit okşamalarını bile o kadar özlemiştim ki çamaşırımın ıslanan tenime yapıştığını hissediyordum. İyice bacak aramda dikiliyordu ve hafifçe eğilip dudaklarımı öpüyordu. Sıcak erkek dudakları barda olmasam inlerim. Bardaki adama bir şeyler söyledi o da bir anahtar uzattı. Elimden tuttu kalktık, sarhoşluktan zor denge kuruyordum. Barın arkasındaki bir kapıyı açıp içeri girdik. Peşimizden de Mithat geldi.
- İstemiyorum demiştim. Odama gitmek istiyorum.
- Bir gör dedi Fatih kapı açık istediğin zaman gidersin.
Kel, göbekli Mithat pantolonunu aniden indirdi ve dehşet ile sike baktım. Sarhoşluktan kahkaha attım sonra. Aşağıya doğru sarkan kalkmamış sik kocamınkinin kalkık ve de normalin üstündeki güzel sikinden bile daha büyük idi. Ben sike bakarken arkamda dikilen Fatih kalçalarıma kasıklarını dayamış elbise üzerinden zaten yarısı dekoltemden taşan göğüslerimi okşuyor sikini kıçıma sürtüyordu. Sarhoşluk ve rüya arası bir durumdayım zaten. Göğüs uçlarım da eziliyordu bir yandan. Zaten buraya sik yemeye gelmedim mi diye düşündüm. İstediğim bir sikti. Gözümün önünde büyümeye başlayan bir dev ve arkama sürten sertleşmiş bir sik daha var. Mithat pantolonunu tamamen çıkardı ve içerdeki kanepeye oturdu. Bu sırada Fatih elbisemi eteklerinden çekerek başımdan çıkarmış beni kendisine çevirmiş dudaklarıma yapışmıştı bile.
- Offf çok güzelmiş lan karının götü de. Getir bakayım bu yana.
- Göğüsleri de çok sert.
İstemesem de dudaklarımız ayrıldı ve Fatih çevirip başımı kanepede oturan arkadaşına doğru eğdi. Kendisi de arkamda diz çöküp kalçalarımı yalamaya başladı. Mithat boynumu tutup dev sikine doğru bastırdı. Sik değil bu, bir sik bu kadar güzel olamaz. Dudaklarım iki yıldır hayalini kurduğu sıcak ve sert erkek aletine dokundu. Elim ile gövdesini kavradım. İzlediğim porno filmlerde bile böylesini az görmüşümdür. Düz, biçimli, kalınca ve iki elimle boyunu sardığımda başı dışarda kalan bir sik. İki dakikada geldiğim duruma bak. Bir erkek ile sakin sakin öpüşmenin ve sevişmenin planlarını yaparken bir anda iki erkeğin arasında kalmıştım. İki erkeği de istiyordum şimdi. Ben sike gereken özeni gösterirken onlar kendi aralarında konuşuyorlardı.
- İki yıldır yarak yemedim diyor orospu
- Öyle mi gözüküyor kanka
- Öyle gibi ufacık amcığının girişi, sokmadan sırılsıklam olmuş. Müdüre sordum kadrolu orospulardan değilmiş. Öğretmen yazıyormuş rezervasyon kartında.
Fatih’in kalçalarımda gezinen dudakları ayrıldı, elleri külodumu yana sıyırdı ve bir parmağı içime kaydı bile. Sonra özlem ile beklediğim sik kalçalarıma sürttü. Ne güzel sıcak ve sert. Bacaklarımı araladım. Sütyenimi çıkaran Mithat bir yandan sikini emdiriyor bir yandan sertçe memelerimi sıkıyordu.
- Gerçekten karıdan anlıyorsun. İki kişilik bu karı. Göğüslere bak taş taş.
- Of of offf kanka karı bakire gibi. Dediği gibi sırılsıklamdım ve dediği gibi darlaşmışım demek ki. İki yıldır tam iki yıldır içime giren ilk sert alev parçasını ufak bir çığlık ile karşıladım. Çok özlemişim çok. Sanki amıma ilk defa bir erkek alıyordum sıcaklığı sertliği o derece aklımı aldı.
- Kanka ben alıştırmasam sen giremezmişsin yanıyor amı yanıyor. Arkamda yavaş yavaş gidip geldi bir süre daha. Önümdeki sik tam büyüklüğüne kavuşmuş ayrılmak istemediğim bir hale gelmişti. Yavaşça başımı kaldırdı.
- Ben odada sikerim kanka, poker ekibine de kaybedeyim görüşürüz.
Aniden kalktı ve ağzımı doldurmasını doyamadığım siki zorlanarak pantolonuna yerleştirdi, eğilip dudaklarımı emdi ve çıktı. Kanepeye doğru domalmış halde içime şimdi hızlıca giren çıkan Fatih’e kendimi teslim ettim. Benim inlemelerim onun güzel götlü kaltak sözleri ile bir iki dakika sürdü bu sikişme. İçimden çıkıp kanepeye oturup beni kucağına çekerken, içime iki yıl sonra ilk defa giren siki gördüm. Kocamınki boyutlarında hafif sola kıvrık bir sik. Ortalama üstü ama Mithat’ın ki gibi bir azman değil. Üzerine yerleştiğimde dudaklarıma yapıştı. Sakin sakin sikini içimde güzel güzel gezdirerek bir zevk denizine taşıdı beni. Tecrübe bu işte. Kalçalarıma kendi yön verdi, siki içimde farklı farklı noktalarda gezindi. Göğüs uçlarımı emdi aynı sakinlikle.
- Mithat senin amını da götünü de dağıtacak. Benim gibi sikişmez o. Amın çok tatlı, sikmediler mi seni? Sikmediler mi?
- Hayır çok güzel çok güzel.
Bunları derken alttan sert sert vurup içimde bekliyordu. Gözlerimi kapadım. Orgazm o kadar yakın ki. Hafif hızlandı.
- Böyle böyle diyebildim sadece. Bozmadı o da temposunu. Tüm mastürbasyonlarım yalanmış. İçimde sert, amımı dolduran güzel bir sik varken ve göğüslerim güçlü eller ile eziliyorken gelen orgazm apayrı bir zevk sarhoşluğu.
- Gerçekten özlemişsiniz yarağa hadi odaya çıkalım demesi ile gözlerimi açtım. İçimden çıktı. Eğildi kalçalarımı öptü tekrar.
- İçime mi boşaldın?
- Yok ben Mithat ayısı gibi defalarca boşalamam.
Sütyenimi bulamadan tek parça elbiseyi üzerime geçirdim. Sarhoşluktan ve yediğim sikin huzurundan sallana sallana yürürken belimden sarıldı. Bu saatte sadece otel çalışanlarının kaldığı lobiden geçip odasına girdik. Asansörde yemek sırasında beni orospu zannettiklerinden o yüzden yaklaşmadıklarından bahsetti. Odaları iki oda bir salondan oluşan büyük bir suitler. Banyoda bornozların olduğunu söyledi. Çıktığımda suitteki kanepe dev bir yatak olacak şekilde açılmıştı. Fatih bir köşede sandviç yerken Mithat koca siki önünde sallanarak yerinden kalkıp yanıma geldi. Elindeki sarma sigarayı uzattı ondan da bir fırt çekince başım iyice döndü. Bornozun iplerini çözüp kolumdan tutup yatağa fırlattı.
- Yavaş lan dedi Fatih
- Kaybettiğim paraların ve lise hayatımın hıncını bu hocadan çıkartacağım şimdi.
Güldüler. Ne yazık ki veya ne mutlu ki çıkardı da. Koca göbeği, benimle aynı boyda gövdesi ile üzerime atladı.
- Memeleri benim kafam kadar. Çok güzelmişsin hocam.
Dudaklarımı pas geçip doğrudan göğüslerime saldırdı. Koca etli dudakları arasında ezildi göğüs uçlarım. Mithat bazen yumuşak bazen sertçe göğüslerimi yoğurmayı emmeyi bırakıp bacaklarımı ayırmış kel kafasını amıma doğru indirirken Fatih telefonu elinde şarap ve atıştırmalık bir şeyler sipariş ediyordu. Barda birini bulup bir iki posta sevişirim planı ile geldiğim otelde babam yaşında iki erkeğin siklerini yemeğe başlamıştım.
- Off orospu amı değil bu haklısın, cümlesi ağzından tam çıkamadı dili amımın üstünde gezerken. Benim ağzımdan da güzel bir inleme çıkıverdi. Ne kadar çok özlemişim erkeği olması gerektiği yerde. Dilini iyi kullanıyordu kel kafa. Kendi gibi tombul elleri göğüslerimi neredeyse acıtır gibi sıkarken dili içime gömülmüştü. Alttan üste gezen dili kısa sürede bızırıma elektrik vermeye başlamıştı sanki. İştah ile amımın dudaklarını emiyor arada kalçalarımdan beni yukarı kaldırıp yüzünü iyice gömüyordu amıma. Nefesi bir aslan gibi hırıltılı çıkıyordu. Elindeki sandviçi bitirmiş olan Fatih de sarma sigarasını içerek sikini yüzüme sürtmeye başlamıştı. Dudaklarıma uzatıp bana da iki fırt çektirdi. Daha da rahatladım sanki. Beni aşağıdaki bar odasında kısa sürede boşaltan Fatih’in güzel sikini zorlanarak ağzıma aldım çünkü amımı yiyen Mithat çıldırtmak üzereydi beni. Fatih bir yandan ağzımı sikerken bir yandan da göğüslerimi okşuyordu. İki erkek aynı anda en hassas üç yerim ile ilgileniyordu. Dayanılmaz bir zevk. Amımdan hiç ayrılmasını istemediğim biraz devam etse sularımı bırakacağım dil geri çekildi.
- Tatlı amcıklısın hocam. Yemelik bir amın var.
Mithat şimdi tamamen dikilmiş aşağıdaki odada ağzıma zor sığan sikini bir kütüğü tutar gibi amımın üstüne vurdu. Şap şap ıslaklık sesi duyuldu. Ağzımdaki siki elime alıp sanki fark edecekmiş gibi yavaş diye uyardım. Yavaş girdi ama ne fark eder. Amım genişledikçe genişledi, göğsüme bir sıkışma geldi, uzun kesik daha önce hiç bir sikilmemde çıkmayan bir ses fırladı ağzımdan.
- Lan bakire amı gibi amın. Yarıya kadar girip çıkmaya başladığında ise misyoner pozisyonu gibi hiç boşalmadığım bir pozisyonda bile kontrolümü kaybetmeye başladım. Ben çığlık attıkça Fatih sikini yüzüme vuruyordu veya eğiliyor dudaklarıma yapışıp emiyordu.
- Gözleri kaydı senin yarağı yiyince, kocası sikememiş bunu.
- Sıkı tut o zaman yarak görsün.
Bacaklarımı omzuna alıp üzerime doğru abandı. Fatih ise göğüslerimden bastırırken o kolum gibi sik içime tamamen yerleşti. Bağırınca Fatih daha da bastırıp beni yatağa çiviledi sanki ve Mithat ağırlığını üzerime vererek dibime dibime vurmaya başladı. Mithat vurdukça Fatih’in baskısı ile sabit duruyordum ve içimdeki baskı ve gözlerimi yaşartan hassaslık artıyordu. İçim yer değiştiriyordu sanki. Bir ağrı bir gerginlik nefessizim. Bir sikin o kadar derinimde olacağını hayal bile edemezdim. Mithat hızlanarak dibe vura vura siktikçe sadece çığlık atıyordum. Fatih de ben çığlık attıkça ya dudaklarıma yapışıyor ya da göğüslerimi yanaklarımı tokatlıyordu. İçimden aniden çıkıp acele ile domalt şunu kanka dedi.
- Göte bak be diyerek bir tokat geçirdi.
- Kavun meme sevmem diyordum bunlar taş taş.
Yine aynı acımasızlıkla siki içime yerleşti. Kasıkları çarptıkça ben bağırıyorum ben bağırdıkça o daha sert vuruyordu sikini içime. Şimdi aşağıdaki odadaki gibi sikiyorlardı beni. Bu sefer Fatih sikini ağzıma sokmuştu. Hem de ne sokmak ben kaçındıkça bastırıyor siki boğazıma değdikçe ağzımdan tükürüklerim akıyordu. Göğüs uçlarımı aynı anda iki parmağı arasında sıktıkça içimdeki kütüğe rağmen belim kasılıyordu. Evet içimdeki kütük. Dev gibi bir siki alabilen bir kadınım ben. Gözlerim kapalı artık.
- Kapı çalıyor sen devam et kanka demesi ile ağzım boşaldı ve biraz nefes alabildim. İki eli ile kalçalarıma yapışmış arada uzanıp göğüs uçlarımı sıkan Mithat böğürerek talimat verdi.
- Amcığını okşa hocam suların damlıyor.
Elim amıma doğru gitti. İçimdeki kalınlığa yeni yeni alışmış amıma dokunur dokunmaz da titreme vücudumu ile geçirdi. Öne doğru yıkıldım. Uzanıp iki kolumu yakalayıp arkamda birleştirdi tekrar doğrulmamı sağladı. Ben bitkin güçsüz halde orgazmımı yaşarken bağırta bağırta sikmeyi sürdürdü. Tek bir kasımda güç kalmamıştı. Kollarımı bıraktığında ikimiz birden öne yığıldık. Bu sıcaklık bu büyüyüp nabız gibi atan sikten boşalanlar amımda özlediğim döller. Siki içimde boşalmasını sürdürürken iki eli kalçalarıma gömüldü.
- Götünü önce sen sik kanka el değmemiş diye güldü. İçimden çıktığındaki rahatlama nefes alışlarımı düzeltti. Gözlerimi kapamak dinlenmek istiyordum. Ama bu da fazla sürmedi. Kalçalarım geri çekildi, ensem yatağa bastırıldı. Havalanan kalçalarım arasından bir sik yine içime kaydı.
- Lan batırmışsın karının amını diyen Fatih kahkaha attı. İçimden çıktı sikinin başı göt deliğimin üzerine geldi.
- Bakire mi götün.
- Evet yapma
Siki tekrar amıma girdi. Aynı anda da bir parmağı kolaylıkla bakire götüme battı.
- Kolay olacak hocam, salmışsın kendini zaten. Siki tekrar göt deliğim üstünde, bir ağrı ve bir genişleme hissettim tekrar. Vücudum alkol ve yediğim yaraklardan hissizleşiyordu artık. Parmakları gezindi biri içime tamamen girdi sanki, bir batma hissi bir sızı. Sonra sikini hissetim arka deliğimde.
- Başı girdi bile. Patlarım ben bu dar göte. Bir tükürük sesi duydum, içimden kısa süre çıkan sik yine yavaşça battı. Yavaşça ilerlerken acı artmaya başladı.
- Sıkma kendini hocam. Az kaldı. Birazdan amını da sikeceğiz beraber. Acım sürerken iki erkeğin aynı anda sikmesi fikri kafamda dolaştı. Odaya girerken ne düşünüyordum ki. Sırayla sakin sakin sevişeceklerini mi?
- Döller damlıyor amından hocam. Hayvan bin kere diyoruz boşalma diye. Bunları derken içimde hareketsiz duruyordu. Parmağı ise döl damlıyor dediği amımı okşuyordu. Dakikalarca amımdan şimdi götümden domalmış sikiliyordum. Boynum dizlerim tutulmuştu sanki. Üstüne arkamdaki sızı. Yüzüm gözüm terden yanıyordu. Yine de devam etti götüme sikini batırmaya.
- Hazır mısın hocam tost olmaya. Siki içimde iken üstüme abandı. Ben çıkar çıkar diye yalvarırken öyle bekledi. Eli biraz amımı okşadı. Alışkın olmadığım delikteki gerginlik ile azalan ama devam eden acı ile bekledim. Zaten dokunsalar titrediğim amımda gezen parmaklar biraz acımı uzaklaştırdı. Sonra sakince ters çevirdi ve kucağında kanepede oturur hale geldim.. Gördüğüm manzaraya ve bu pozisyonda daralan arka deliğimdeki acı nedeniyle bir çığlık attım. Mithat ve yanında bir erkek daha çırılçıplak bana bakıyorlardı. Mithat’ın siki yarı kalkık diğerinin ki kazık gibi dikilmiş.
- Durun hayvanlar diye bağırdım.
- Sakin sakin diye fısıldadı Fatih. Otel müdürüne vermeden olmaz hocam. Atar bizi otelinden. Kahkaha attılar. Bir yandan da elleri önümde bacaklarımı aralıyordu. İsmini bile bilmediğim adam orta boy siki ile yaklaştı ve bir şey demeden göğüslerimi okşamaya başladı. Ağzındaki sarma sigarayı bana uzatınca büyük bir hasret ile derin bir nefes aldım. Elindeki kadehi de alıp bir çırpıda içtim, terden boğazım kurumuştu sanki. Fatih sırtımı, Müdür göğüslerimi okşuyordu. Bu biraz da olsa götümdeki acıyı azaltıyordu.
- Çok seveceksin hocam. Eli amıma ulaşmıştı bile, iki eli ile daha da açtı bacaklarımı. Fatih iyice arkaya uzanıp amımı iyice açılacak pozisyona getirmişti beni de. Müdür bir kaç kere sikini sürttü. Aşağıya çevresi kızarmış amıma bakarken mantarımsı başlı sikinin bir iki santiminin bile içime girmesi gözlerimi kararttı. Arkam da dolu olduğundan amım çok daralmış. Götümdeki sertlik kıpırdamadan en derinde dururken, önümdeki sik tekrar biraz girdi çıktı. Sonra yavaşça darlaşan amıma yerleşti. İki deliğimdeki en hassas sinirler pestil gibi ezilirken elleri de göğüs uçlarımı çekiştirdi. İki sik aynı anda kıpırdamaya çalışınca içimde birbirlerine değdiler sanki. G noktası Z noktası neyse orası iki sıcak sik tarafından parçalandı. Ağzımdan çıkan çığlık benim olamaz. Vahşi bir sikişin konusuydum ve ne utanç ne çekinme sadece daha fazla zevk istiyordum. İki erkek vücudunun sıcaklığı tost makinesi gibi eziyordu beni.
- Gözleri kayıyor yine. Bu ses seyirci durumundaki Mithat’ın.
Ter içindeyim. İçimdeki sikler sıra ile gidip geliyor. İşi biliyor adi herifler. Ben ise sadece bağırıyorum. Ben bağırdıkça otel müdürü parmaklarını ağzıma sokuyor emdiriyor sonra çıkartıp hafif hafif yanaklarımı tokatlıyordu. Eğilip dilini ağzıma soktuğunda iki erkek arasında tamamen eziliyor ve başım dönüyordu. Ağzım açık çenemden akanlar tükürüklerim olmalı. Fatih arkamda hızlanınca müdür durdu. Bacaklarım bana ait değil sanki zıngır zıngır titriyorlar.
- Boşal hocam bağırarak boşal
- Emdi karı sikimi emdi nasıl boşaldı ya.
Bunu der demez oflayarak boşaldı Fatih. Göt deliğimin derinliklerindeki ağrıya döl sıcaklığı karıştı. İkisi de çıktılar içimden. Ama müdür durmadı bacaklarım havaya dikildi tekrar ve Fatih’in çıktığı götüme tek defada beni tekrar bağırtarak girdi. Dayanılır gibi değil, orgazmın sarhoşluğu sürerken götümün yana yana sikilmesi. Yeter dur çık gibi bağırtılarıma kahkahaları Ahmet abimiz iyi göt siker gülüşmeleri karışıyordu. Mithat yarı kalkık siki ile başıma dikilip göğüslerimden aşağı şarap şişesinde kalanları döktü. Biraz rahatlık verdi şarabın serinliği. Şişeden bana da bir yudum içirdi. Yanıma oturup şaraplı göğüslerimi yalamaya başladı. Bitmiş halde tepkisiz idim. Bacaklarım müdürün ellerinde açılmış, götüm acıdan uyuşmaya başlamış ve bir kel kafa çekiştirerek koca ağzı ile vakumlayarak göğüslerimi yiyordu.
- Sen gel Mithat, ben ağzını sikeyim biraz diyen Müdüre, Fatih itiraz etti.
- Git sikini yıka göte soktuğun yarağı ağza sokma, biz öpeceğiz sonra.
Gülerek içimden çıktı biraz rahatladım. Hatta kendimi sakince göğüslerimi öpen, arada sertçe emen Mithat’a teslim ettim. Çok geçmedi müdür başıma gelip sikini ağzıma dayadı bile. Mithat göğüslerimi emmeyi bırakınca da rahatlıkla beni önünde domaltıp ağzıma soktu. Dinlene dinlene sakince yaladım siki. Arkamda hissettiğim soğukluğa bakınca Fatih’i gördüm. Kıçıma şarap döküp kalçalarımı yalıyordu. Ama acı saçlarımda idi şimdi. Mithat boynumu çekerek müdürün sikinden ayırdı beni Boğazım kurumuştu su dedim. Fatih suyu getirip içmemi bekledi. Mithat saçlarımı bırakıp boynumu bastırdı.
- Diz çök bakalım yere
Üç erkek diz çökmem ile çevremde ayakta dikildiler. Tek sik için gelmiştim. Ama üç yaşlı zengin adamın benim için kalkan siklerine bakıyordum şimdi. Aşağılandığım bu anda bile siklerin üçünü de istiyordum. Müdür orta boy ve koyu mor başlı sikini ağzıma bastırırken Mithat elimi alıp sikine koydu. Fatih Müdürü itekleyip ağzımda yerini aldığında Müdür söylendi.
- Oğlum işim var benim gideyim tekrar gelirim. Söylenerek ağzımdan çıktı yine Fatih ve müdür soktu tekrar. Boştaki elimi taşaklarına getirdi Fatih, sertçe sıktım. Yavaş kaltak yavaş deyince sikini taşaklarını bastırmadan okşadım. İki elimde iki sik biri ağzımda. Ağzımdakine ben bir şey yapmıyordum aslında o kafamı iki yandan tutmuş yarıya kadar sokup çıkartarak ağzımı sikiyordu. Üç erkeğe de hakimdim şimdi. Çok güçlü hissettim kendimi. Dilimin üzerine oradan boğazıma akanlar iki yıldır tatmadığım bir ekşilikti. Tükenmişlikten midem bulanır gibi oldu. Ağzımdan çıkınca bir ufak damla daha alnıma doğru çarptı, burnuma süzüldü. Zorla ayağa kalktım, banyoya savrularak ulaştım. Ağzımı çalkalayıp elimi yüzümü yıkadım. Ilık su amımdaki dölleri akıttı, arka deliğimi kontrol ettim, sızı hala var ama elime kan gelmedi. Geri döndüğümde Müdür gitmişti. Diğer ikisi ise ellerinde birer kadeh ve sikleri yatak içinde bekliyorlardı.
- Açım biraz dedim.
Biraz su, biraz şarap, sandviç ve meyveleri yatak içinde aralarında uzanırken yedim. Yerken bile okşamaları sürüyordu. İstanbul’da imiş büroları, istediğin zaman gel seni özleriz dediler. En sevdiğim nerede ise yarım saat süren bölüm belki de buydu. İki erkeğin arasında uzanmış biri omzumu öperken diğeri bacaklarımı okşuyor, elimizde kadehler gülüyorduk. Mithat göğsümü emerek uçlarına dişlerini batırarak gezerken, Fatih diğer göğsümü ufak dil darbeleri ile yalıyordu. Göğüs uçlarım dikilmiş sadece onların yalanması bile boşaltacak hale getirmişti. İki erkek iki farklı tarz önceleri garip geliyordu ama artık, vücudumun her yerini paylaşmalarına teslim etmiştim kendimi. Göğüslerim dudaklarım, amımın üzerinde gezen eller. Bu gece biri acımasızca diğeri nazikçe sikişiyordu ama ikisi de orgazma ulaştırmıştı. Mithat’ın göğüslerimi emmesini izleyerek suyumu içtim. Başımda dikilen Fatih’in tam kalkmamış siki ağzımda gezdi.
- Amcığını yememi ister mi hocam?
- Hı hı dedim. Ağzımdan siki çıktı bacaklarımı aralayıp yerini aldı. Sakalları bacak arama sürtünce gıdıklandım. Dili alttan üste amımı gezince ise inledim.
- Çok tatlı be nasıl bir amcık bu. Mithat ayısı yatak üstünde ayağa kalktı ve yatağın kenarına tutunarak yavaş yavaş yüzüme doğru oturdu. Kocaman taşakları yüzümü kapladı.
- Yala kaltak.
Hayatımda ilk defa bir erkeğin taşaklarını yalamaya başladım. Arada kalçalarını oynatıyor neredeyse göt deliğine kadar yalamamı sağlıyordu. Kocaman taşakları suratımı kaplayacak kadadı neredeyse. Fatih’in sakalları tatlı tatlı bacak arama batarken dili bızırıma yapışmış aynı tatlılıkla titretiyordu. Mithat o garip pozisyondan yorulmuş olacak ki yanıma uzanıp devleşmiş sikini ağzıma verdi yine. Amım gibi ağzımın dudaklarını da gererek içime girdi. Amımdaki dil tatlı tatlı ufak darbeler vururken, göğsümde de bir dil fark etmek şaşırttı. Kapanan gözlerimi açtım. Müdür geri dönmüş ve eli ile kavradığı göğsümü yalıyordu. Mithat ağzımdan çıktı Müdür ile birer göğsümü paylaştılar. Biri hoyratça saldırıp ağzı ile vakumlarken diğeri nazikçe ucunu eziyor çevresini yalıyordu. Üç dil üç erkek üç hassas noktamda. Dakikalardır orgazmın sınırında gezinmek aklımı almak üzere. Bu sırada Fatih o kadar güzel ve yavaşça sular damlayan amıma kaydı ki gözlerim mutluluktan yaşardı. İçime girerken bir yandan da parmakları amımın üstünü okşuyordu. Bu kaçıncı orgazm çığlığım, kaçıncı kere bacaklarım titreyip geriliyordu.
- Sakin hocam sakin. Güzel amcığını daha çok sikeceğiz.
- Fışkırdı sanki nasıl bir boşalma bu?
- Dudaklarını sikmek istiyorum hocam.
Daha orgazmın halsizliği sürerken yer değiştirdiler. Ağzımda Fatih’in siki. Kendi am sularımın tadını bir sikten almayı da özlemişim. Mithat’ın amıma girmesi yine ter bastırdı vücuduma. Kalın, uzun ve bu gece içime giren iki sikten de sert. Mithat hızlanınca ağzımdan kaydı sik.
- Nasıl güzel sallanıyor memeleri hocamın? Bunu diyen Müdür iki göğsümü de elleriyle kavradı.
- Dur biraz dedi Fatih. Boynumu kendine çevirip sikini ben böğürene kadar soktu ağzıma
- Oh boğazını ilk siken de ben oldum hocamızın. Sonra sadece baş kısmı ağzımdaki siki dillerken Mithat orta hızda ama kalçalarımı göğüslerimi tokatlayarak sikmeye başladı. Orgazm ve saatlerdir yediğim siklere rağmen Mithat’ın dev siki içimi davul gibi geriyordu. Fatih bir anda çıktı ağzımdan ve göğüslerime sikiyle vura vura yanan döllerini göğüslerim üzerine bıraktı. Mithat da o zaman ben de attırayım kanka diye içimden çıktı. Bacaklarımı iyice katladı.
- Tut bakalım diye katlanan bacaklarımı tutturdu. Ne yapacağını anlayınca çaresiz bir hayır dedim. Sonrası çığlığım. Amımı dağıtan devin başı perişan olmuş götüme girdi.
- Off nasıl girebildin bu göte kanka. Şarabı versene oradan.
Fatih’in getirdiği şarabı göğüslerime sonra sikinin başı içimde bekleyen göt deliğime döktü. Biraz serinledim. Sonrası çığlıklarım yalvarmalarım. Ben yalvardıkça götümün daha derininin parçalanması, göğüslerimin ellerinde uzaması, tokatlanması. Hareketsiz kaldığımda Fatih’in bayıldı mı karı sözüne yok yok amı yarak istiyor daha gülmesi. Tombul parmaklarından biri ikinci bir sik gibi amıma girip çıkıyordu artık. Acıdan gerginlikten ve dokunduğu yerlerdeki garip hazdan götümde tarifsiz bir hissizlik var ama amımdaki parmak giriyor çıkıyor arada çıkıp iki parmağı bızırımı okşuyor sert sert. İçimden aniden çıkınca rahatladım. Ölüyordum sanki.
- Gel bakalım hocahanım. Pelte gibi hareketsizdim kalmıştım. Yanımda oturan müdür kucağına davet etti. Aslında iki erkek tutup sikine yerleştirdi demek daha doğru olur. Kalçalarımı eliyle aralayınca ne olacağını anladım. Anlamam boğazımı yırtan çığlığa engel olmadı. Amımdaki sikten daralan göt deliğime Mithat’ın sokması ile Müdürün üstüne yığıldım. İçimde gezinmelerine tepki veremeden bekledim.
- Bayılmadı orospu yine sular damlıyor. İçimdeki sikler hareketsiz kaldı bir süre. Müdürün dili ile dilim buluştu.
- Altmışıma geldim, senin gibisini görmedim hocam. Mithat arkamda hareketlendi. Onun verdiği acıyı, deliğimi dağıtmasını Müdür ile sakin sakin öpüşerek unutmaya çalışıyordum. Arkamda bir ayı önümde sevecen bir aşık. Bu gece kaçıncı orgazmım. Sayamadım beş altı. Karnımda sıtma gibi bir titreme.
- Kanka fışkıracak gibi boşaldı. Deliklerin dolu olmasa yağmur gibi akacaktın hocam.
İçimden çıktı ikisi de. Mithat sırtüstü yatırıp, Yine göğüslerime şarap döküp dev siki arasına soktu. Ben nefessiz, güçsüz yatarken göğüslerim arasındaki sikin gidiş gelişlerini gözüm kapalı bekledim. Önce göğüslerim daha şiddetli sıkıldı sonra boynuma, göğüslerimin arasına beklediğimden fazla döller yaka yaka aktı. Son damla için sikini ağzıma bastırdı. Farklı tadı daha az ekşi sanki. Güzel dev başı dudaklarımla uzun uzun sağdım. Galiba bir sike aşık oluyorum. Dudaklarım zor ayrıldı başından. Müdür ise bacaklarımı aralamış yarı kalkık sikini içime bastırmaya çalışıyordu. Bir kaç gir çıktan sonra sikinin yeniden sertleşmesi ile sikmeye başladı. Mithat’ın tatlı spermlerinin kokusu göğüslerimde, boynumda dilimde. Ne kadar öyle yattım Müdür ne zaman amıma boşaldı hatırlamıyorum. Uyandığımda Mithat vardı odada sadece. Müdür odamı toplatmış eşyalarımı buraya getirtmiş. Uçak için araç ayarladık dedi. Eğilip öptü, bir karta telefonunu yazmış, çantanın üstünde dedi. Haftaya İstanbul’a gel veya bir ara yine Kıbrıs’ta misafirimiz ol.
Banyo aynasındaki kadın berbat görünüyordu. Saçlarında göğüslerinde, amının çevresinde kurumuş döller, sol göğsünde ve boynunda koca bir kızarıklık yarın mosmor olur orası. Giyinirken oturduğum koltuktan zıplamama neden olan bir göt acısı. Havaalanına giderken bıraktıkları kartlara baktım, değil haftaya şimdi bile uçaktan inip yanlarına gitmek istiyordum. Daha çok da Mithat’ın o müthiş doyurucu ve hortum gibi fışkıran sikine dönmek. Yine de eve dönmek dinlenmek en iyisi olacak. Üç yaşlı adam bunları yaptı ise benim yaşlarımda üç erkek canımı çıkarırdı herhalde düşüncesi ile İstanbul’a indim.
Bravooooooooo
YanıtlaSilTebrikler
YanıtlaSil