27 Mart 2022

İKİ EVLİLİK ARASI 2

 




ilk bölüm linki

Telefonda Nalan Abla’ya bahsettim kahvaltıdan. Kız bekliyorum sonucu diye güldü yine. Anlattıklarımdan sonra o da Hakan’ı silmiş gönlü Turgut’a kaymıştı. Cengiz abin de sevindi. Anlattın mı abla diye kızdım. Ayrıntıya girmedim kızım sadece Cengiz’in tespitleri doğru çıkar fikrini almak için bahsettim. Sen yeni evli iken görür görmez mutsuz bu kız demişti, haksız mı çıktı? Ha sadece bir iki kere sevişmişler dedim Hakan ile içeriğini bilmiyor. Offf abla dedim her gün babamla konuşan adama ne anlatıyorsun. Sonra aynı şeyleri düşündüm yine kendi kendime. O kadar mı belli idi kadınlığımı yaşamadığım evli iken. En çok da aile dostumuz bile bunu anlayacak şekilde bakmıştı bana düşüncesi takıldı aklıma.

Turgut'un ev dediği şehrin yirmi kilometre dışında lüks bir sitedeki müstakil villa. Balkon dediği dev bir kış bahçesi. Arabamın kapısında karşılarken, uzakta kahvaltı masasına bir şeyler taşıyan yaşlı bir kadın gördüm. Turgut şık bir tshirt altında daha şık bir kanvas pantolon giymiş. Kış bahçesinin kapısından girip süt kuşu eksik masaya otururken kadını teşekkür edip gönderdi gerisini biz hallederiz diyerek. Bunu oğlan ile seçtik diyerek de güzel bir laptop çantası uzattı. Geçen buluşmamızdaki eski çantayı fark etmiş demek ki. Elim boş gelmekten utandım. Yerimden kaldırmadan çay servisi yaptı kahvaltı boyu, yine yerimden kaldırmadan sofra toplayıp kahve ister misin diye sordu. Hakanın ısrarlı aramalarını annem rahatsız gibi kısa  cevaplar ile geçiştirdim. Bir haftadır bir veya iki kere konuşmuş idim Hakan ile. Turgut ile sohbetimiz o kadar dolu arada o kadar komikti ki kimse ile görüşemem şimdi. Defalarca arayınca izin isteyip bahçeye çıktım. Annesine bahsetmiş annesi daha önce evli olmama takılmış ama bu sorun değilmiş aşacakmış. Dul gelin istemeyen taşra kaynanası işte. Kapat bir daha arama o zaman dedim.

Sinirle dışardan kış bahçesine döndüğümde, kahve yaptım dedi, tüm sakinliği ile soramadığım için az şekerli yaptım diye ekledi. Az şekerli içiyorduk ikimiz de kahvelerimizi ne güzel tesadüf. Sabah güneşi gidince soğur burası salona geçelim diyerek beni dev salondaki kanepeye davet etti. Hakan’a sinirim Turgut’un pozitifliği ile azalmaya başlamıştı. Ne kadar rahat ev işlerini yaparken ne kadar nazik beni yönlendirirken. Dul gelin ha diye ara ara gelen sinir dalgalarım yatışıyordu iyice. Şık, az ama kaliteli mobilyalı bir ev, kahvelerimiz biterken ben lafı pek uzatamam mühendis kafası herhalde. Hem güzel hem de akıllı bir kadınsın, seni ilk tanıdığım günden beri aklımdasın. Seninle bir yola girmemiz mümkün mü, çocuk değiliz anlaşırsak da sonu eşim olmanız ile biter deyiverdi. Açık açık çok net sormuştu. Çok ani olmadı mı sizi tanıyorum artık ama aklımda böyle bir şey yoktu daha. Acelemiz yok sadece bilmeni istedim dedi. Anlaşamazsak da iki yetişkin insan iki dost kazanmış oluruz. Garip sessizlik içinde kahvelerimizi içtik. Çıkıp gitmeli miyim kalmam evet demek mi? Baskı da kurmadı ki hiç, sadece bir arkadaşlık teklifi yaptı. Sakince huzurlu. Diğeri annesinin geri kafalılığına hayır diyemeyen bir ergen, karşımdaki ise kararlarını kendi alan gerçek bir erkek. 

Kahve fincanımı mutfağa bırakmak istediğinde lütfen dedim ben götüreyim su da içeceğim. Mutfak salon kadar neredeyse. Salona döndüğümde ayakta idi. Kütüphane ve oğlanın çalışma masası da burada diyerek salonun yan tarafını işaret etti. Ben ilgiliymişim gibi kitaplara bakarken beni seyrettiğini biliyordum. Bugün başka bir planın var mı dedi, çıkar sahilde biraz yürürüz. Temiz hava, güzel bir kadın nefesimi açar belki rakı balık ne dersin. Yüzüne bakıp güldüm, ailem içmez ben de dışarda içmiyorum o yüzden dememe olumsuz bir tepki vermedi. Sevgi ile gülümsedi. Bu siteye ilk gelişin mi, o zaman gel evi gezdireyim. Alt katta bir oda daha var, belli oğlunun odası. Toplamamış yine deyince güldük. Üst kata giden merdivenlerin başında tereddüt ettim, eli ile yol gösterdi. Ben önde çıkarken bir adım arkamda.  Bilerek ve isteyerek dara yakın açık renk kumaş bir pantolon giymiştim. Aynı üzerimdeki açık renk bluz gibi o da dara yakın hem dekolteli hem sıradan. Vücut şeklimi belli eden bir seçim. Önce kendinin çalışma odasını gösterdi, sonra küçük bir yardımcı odası, sonra geniş bir başka oda, içerde iki tane tek kişilik geniş yatak. Misafir yatak odası dedi arkamdan odaya girerken, şimdiye kadar gelen en güzel misafir sensin. Kaç misafir geldi ki dedim hınzırca. Hiç gelen olmadı valla, doğal olarak en güzel sensin demesine gülerek yüzümü döndüğümde burun buruna idik neredeyse. Ben ne olduğunu anlamadan ise dudak dudağa. 

Geri çekildim. Başım dönüyordu, o da bekledi. Ellerim ellerinde. İyi misin pardon dedi. Yok iyiyim çok ani olmadı mı başım döndü biraz. Ellerimi bırakmadan yatağın kenarına oturttu. Yan yana sessiz bekledik. Tekrar ellerimi tutunca iyiyim şimdi sağol dedim. Bakışmamız bir saniye yatağa devrilmemiz ise ondan da kısa sürdü. Bak bu kadarı aklımda yoktu gerçekten, belki sahilde el ele yürüyüş. Ama başından evlilik geçmiş, görgülü kendine güvenen bir erkek. Liseli kafasındaki Hakan gibi mi davranacaktı? Yatağın içinde öpüşerek yuvarlandık. Şimdi ben üstte onun elleri ise kalçalarımda idi ve şu an bu adamın beni sikmesinden daha çok istediğim bir şey yoktu. Bluzumu iki yanımdan atarken şimdi o üste çıkmış tshirti havaya uçmuştu. Senden güzel bir kadın görmedim diyerek yanıma uzandı eli boynumdan göğüs arama oradan göbeğime sonra pantolonumun düğmelerine indi. Kolaylıkla ustaca o da çıkartıldı üzerimden, tekrar dudaklarımda iken o da pantolonsuz idi. Sana doymak seni ezberlemek istiyorum diye tekrar beni üstüne aldı. Ne güzel her adımından sonra bana övgüler düzmesi, daha da artırıyordu sevişme isteğimi. Sabah aklımda sevişmek yoktu ama iyi ki yeni ve takım bir iç çamaşırı seçmişim. Oturduğum kalçalarımda sertliği vardı. Uzandı sutyenim tek dokunuşu ile düştü. Bu mükemmelliği nasıl saklıyorsun gün içinde. Düşündüğümden çok daha güzel çok daha büyükler. İki eli iki göğsümün ucunda, başını yükseltip uçlarını teker teker dilleri ile keşfetti. Ohhh ne becerikli dili, göğüs uçlarımda daireler çiziyor sonra dudak aralarında nazikçe ezerek uzatıyordu. Göbeklerimiz birbirine yapışmış altta sertleşen aleti tenimi yakarken kucağında, göğüslerimden ayrılan dili dilimi keşfediyordu. Dilimi kapışı sonra alt dudağımı emmesi, çok iyi öpüşüyor. Eli çamaşırımdan çıplak kalçalarımı avuçladığında çevirip yavaşça üzerime çıkmıştı yine. Kalçalarındaki elleri çamaşırımı dizlerime indirdi sonra bacaklarımı havaya dikerek fırlattı. Araladığı bacaklarımla iyice üstüme yerleşti. Tekrar dudaklarımla buluştu, uzun uzun emdi alt dudağımı, boynuma indi. Bugün tek parça olacağız, aylardır bugünü hayal ettim. Ahh ne güzel böyle istenmek. İstendiğinin söylenmesi, Hakan gibi çıt çıkarmadan üstüme çıkıp inen bir erkek değil. 

Göğüslerime, uzun kestane rengi saçlarıma övgüler düzerek göğüs uçlarım dudakları arasında uzadı. Geri çekildi tekrar göğüslerimi dillemeye başladığında bacaklarımı aralamış beni hafifçe katlamıştı. Daha bacak arama ilk yerleştiğinde bile hazırdım ama hiç acele etmeden beni nefesimi artıracak noktaya getirmişti. Siki arada kadınlığıma sürtüyor, her an girecekmiş hissi vermesi heyecanımı artırıyordu. Sessiz kesik inlemesi yükselmeye başlamıştı. Dili bazen yumuşacıkça göğüs uçlarımı emerken bazen iki dudağı ve dişleri arasında eziyordu büyüyen göğüs uçlarımı.  Bir eli kalçalarım ile kadınlığım arasında gezdi. Girişime bastıran parmakları inletti, parmağı daireler çizip ıslaklığımı yayarken diğer eli ile elimi tutup aletinin üstüne getirdi. Başını kavradım. Sert saldırmaya hazır. Sen sokmak ister misin dedi. O kadar güzel ki tomurcuğun ben çok acele ederim diye korkuyorum. 

Tekrar dudaklarımda. Ekrem ile benzer cümleler fısıldadı kulağıma, pembe ufacık el değmemiş tomurcuğunun birazdan içinde olacağım. Ekrem’in biraz daha terbiyesizdi tabii ki amında su kalmayacak orospu gibi. Belini geri çekerken elimde tuttuğum siki ben hizaladım girişime. İki yanağımın üzerindeki elleri kafamı oynatmama izin vermeden yavaşça sikini itekledi içime. Gözlerimin içine bakıyordu. Gözlerin, yeşil gözlerin nasıl da büyüdü girerken, oh bunu görmek istiyordum. Aynı ses benden de çıktı ohh. Geri çekildi tekrar girdi. Ne kadar kolay içime kaymıştı, ne kadar isteyerek almıştım sıcak sikini. Yavaş yavaş içime yerleştiğinde bacaklarımı beline sardırdı. İçim hiç olmadığı kadar dolu. Göz ucu ile gördüğüm ve biraz elime aldığım alet Hakan’ınkiyle aynı kalınlıktaydı galiba ama yine de içimde artan sıcaklık ve ıslaklık ile tamamen yerleşmişti içime. O da kollarımın altından kollarını doladı. Birbirimize örümcek gibi dolanmış tek vücut halinde inip çıkıyoruz. Yavaş yavaş sikiliyorum. Kolları vücudumu sıktığında beli hızlandı aniden. Kısık inlemelerim uzadı ağzımda. Böyle aşkım, böyle inle altımda, çok dar ve sıcaksın diye fısıldadı. Ahtapot gibi birbirimize dolanmış bu pozisyonda kendimi tamamen teslime ettim sikicime. 

Sonra bıraktı bu pozisyonu. Elleri şimdi göğüslerimi teker teker sıkıyor dizlerinin üstünde hızlı bir tempo ile içime vuruyor siki. Göğüs uçlarımı iki parmağı arasında eziyor. Bacaklarım iki yana açılmaya başladı. Geliyor özlediğim boşalma. Bir parmağını dudaklarımda gezdirdi şimdi de alt dudağımı ezerek parmağını ağzıma soktu. Emdim bir siki boşaltır gibi. Benim emmem sertleştikçe onun temposu da sertleşiyor. Güzelsin, mükemmelsin, dudakların dudakların ne güzel emiyor gibi fısıldıyordu bir yandan. Çırpınırken altında, iki eli ile omuzlarıma bastırıp sikini daha derine vurmaya çalışıyordu sanki. Sikinin başı garip bir şekilde eziyor içimi, ürperme ile titreme arası bir baskı. Ateş, bacaklarımda kramp sancısı gibi kasılmalar ve hiç yavaşlamadan içime vuran sik. Amımın derinliklerinde farklı yerlere bastırıyor  siki, her o noktadan geçişinde sesim yükseliyor istemeden. Karanlık, gözlerimdeki kızarıklık, karnımdaki sancılar. Kendime gelir gibi olduğumda biraz iteklemeye çalıştım. İçimden çıkmadı ama durdu. Başıma gelen en güzel orgazmdı ve hala titriyordu sanki göbeğim. Kadınım ol benim diye dudağımı emdi tekrar. Kendimi geri çekerek içimden çıkmasını sağladım. Aşağıya doğru kaydım. Amım sanki genişlemiş, kendini salmış, içimden damlayanların fazlalığını elimle kontrol ettim. Kendi sularım sadece boşalmamış demek ki. Sadece demek tam anlatmıyor. Islaklıktan parmaklarım birbirine yapıştı neredeyse. Islaklık göbeğime kadar yayılmış, nasıl bir boşalma yaşamışım? Yan dönmüş Turgut’un, hafızamı kaybettiren orgazm yaşatan sikini elime aldım. Hakan’ınki ile benzer kalınlıkta ama tahmin ettiğimden kısa. Sanki sikini incelediğimi anlamış gibi beğendin mi dedi. Evet dedim rengi ne kadar koyu? Daha mı kısa idi? Off şu erkeklerin kendini karşılaştırma merakı, güzel bir seks yaşadık işte. Nedir eski kocam ile aşık atma isteği? Hı hı dedim ağzım dolu olduğu için. 16′lık dedi kafasını geri atarken. Koyu renkli ve muz gibi kıvrımlı bir sik. Baş kısmı ise gövdesine göre iri, tam mantar başlı. O yüzden hiç değilmemiş yerlerime değdi demek, amımın içinde kavisli yol aldı. Kökünden dilleyip az evvel içimi parçalayan mantar başına kadar tekrar yaladım. Ekrem hocamın tavsiyesi ile başını iyice dudaklarıma sıkıştırdım. Kendi kokumu çektim içime başını ağzımda sıkıştırıp elimi hızlı hızlı dolaştırdım üstünde. Benim uğraşlarım sürerken öyle uzun sürer gel böyle dedi. Beni altına alıp ıslak sikini göğüslerim arasına soktu. Tam istediğim gibi bunlar, iri iri, doksan santim di mi bunlar, inlemeleri ile göğüs aramı sikmeye başladı. Bir eli de içime girmeden amımı okşuyordu. Parmakları ne kadar becerikli. Küçük noktamı kolaylıkla buldu. Devam etse bir de böyle boşalabilirim. Sonra iki eli ile göğüslerimi iyice sıkılaştırdı. Harikaaaa sözleri ağzından çıkarken göğüs aramı yakan alev, boynuma fışkırdı, yavaş yavaş damlalar halinde tüm dölleri tükendi. 

Öylece kaldık bir süre. Pardon diye doğruldu çok güzel göğüslerin dayanamadım sana bir havlu getireyim. Kalkıp getirdiği bornozu almadan yatağın üzerindeki pikeye sarındım. Banyo dedim. İlk defa girdiğim yatak odasındaki banyoya kadar eşlik etti. 92 santim dedim gülerek, dudağıma öpücük kondurup kalçamı okşadı. Kocaman bir küvet, ayrı bir duş bölümü. Sanki uzun yıllardır bu evde yaşıyormuş gibi uzun uzun duş aldım. Aslında vücudumdaki mutluluktan nerede ise duş altında şarkı söylemeye başladığımı fark edince duşun altından çıkmaya karar verdim. Hakan’dan kesin olarak kurtulmalıyım, yaşadığım en güzel orgazmdı, hem de hazırlıksız aniden gelişen bir sevişmede. Kurulanırken tumblr tecrübelerimin etkisi ile söylediği 16′lık lafı aklıma takıldı, demek ki Hakan’ın ki 18 santime yakın, hödük kocamınki 13′lük filandı o zaman. Evliliğimizin ilk zamanlarında o 13′lük ve ince alet bile orgazm olmamı sağlamıştı. Boyu değil işlevi atasözü doğruymuş demek. Hakan’ın filmlerdekilere benzeyen o güzel sikin hakkını verememesi ne yazık. Erkeği sevmen, ön sevişme becerisi, içinde ne kadar kalabildiği, sekse kendini ne kadar odakladığın, kafanı ne kadar boşaltabildiğin, bunlarmış demek ki güzel bir orgazmın anahtarları. Üzerimi temizlenip bornoza sarılıp çıktığında yatak odasında bir koltuğa o da bornoza sarılmış oturuyordu. Gittin zannettim diye espri yaptı tekrar. Burası da yatak odamız dedi, ah yatak odamız dedi. Dev bir yatak, bir koltuk takımı, giyinme bölümüne açıldığını düşündüğüm bir kapı. Ayağa kalkıp gelip sarıldı bu da yatağımız, ikimiz de bornoz ile yatağa devrildik. Dakikalar dudak dudağa gülüp oynaşarak geçti. Dokunduğu her yerimin ne güzel olduğunu fısıldayarak. Eli kadınlığıma değdiğinde sakince bir parmağı biraz içime kaydı. Kulağıma fısıldadı. Nasıl istersin şimdi, sevdin mi ilk sevişmemizi. Ihmmm çok güzeldi dedim. En sevdiğin pozisyonda yapalım mı diye öptü tekrar ben de arkamı dönüp önünde dört ayak domaldım. Demek kalçalarına da övgüler istiyorsun diyerek okşadı. Sonra öyle yavaşça öyle yara yara girdi ki içime. Bana bak dediğinde boynumu döndürürken boynuma bir sancı saplandı. İçinde iken gözlerin daha güzel diye fısıldadı. Tüm vücudum gerilmiş durumda. Sancı içime tamamen saplanmış muz şeklindeki sertlikten geliyordu daha çok. Kancaya geçirdi sanki beni. Şimdi daha güzel gözlerin dedi. Sert sert bedenlerimiz çarpıştı. Sesim yükseldikçe onun temposu yükseldi. Sonra sakinledi bir eli sallanan göğsümü yakaladı diğer eli kalçamda kaldı. 

Ahhh kafede oturduğumuz günden beri göğüslerini düşlüyorum. Uçlarını sakin sakin iki parmağı arasında okşadı. Kazak giymiştin ama belli idi böyle büyük diri diri oldukları ohhh. Dudaklarını özledim dedi. Yatağın kenarına sırtını vererek oturdu, perdelerden sızan gün ışığından parlayan güzel sike oturunca dudaklarımız birleşti. Alt dudak, iki elinin yapıştığı kalçalarım, arada ezilen göğüslerim ve güzel sikine teslim olmuş amım ile tamamen onundum. Bu serin Nisan öğleden sonrasında ter içinde sadece kalça hareketlerimiz ile sevişiyorduk. Bağırarak boşalabilirsin aşkım sadece biz varız evde demesine tezat olarak kulağıma fısıldadı. Kalçalarıma hafif batan parmaklarını, içimdeki muz sikin ezdiği yerleri, göğüs ucumdaki tatlı sızıyı yavaş çekimde gibi yaşayarak boynuna doğru yığıldım. Ah gerçek orgazm ne kadar sarhoş edici. Yavaşladı beni bekledi. İçimde yavaş yavaş hareket eden siki bile orgazmın dalgalarını devam ettirdi. Çok güzel kasılıyor için aşkım, çok güzel. İki eli yüzümü tuttu, terden yapışmış saçlarımı temizleyip dudaklarıma yapıştı. Nefesimi toplayamadan içimdeki sik hareketlendi, yavaş dedim dinleneyim. Durdu siki hala içimdeyken. Kendini iyice geri bıraktı. İçine boşalabilir miyim diye fısıltısı duyuldu. Tehlikeli günlerden çok uzağım, yakın olsam bile içime döl akmayalı iki yılı bulmuştur. Ellerimi kaslı göğsüne koydum yavaşça kalçamı oynatırken. Göğüslerin onlara ayrı aşığım diyerek doğrulup emmeye başladı. Elektrik çarptı göğüs uçlarımı. Kalçalarıma indi iki eli evet böyle böyle aşkım deyince oturup kalkmaya başladım sikinin üstünde. İçime daha çok girmek ister gibi kalçası yükseldi, elleri sıktı iyice kalçalarımı. Süzülen içimi yakan döller, sikin içimde kalp gibi atması. Gerçek sevişme buymuş demek ki. Sikinin ve döllerin sıcaklığı azalana kadar bekledik o şekilde.

Toparlanmam akşamı buldu. Annemleri arayıp akşam da Nalan abla ile ders programı hazırlayacağız deyip Nalan ablayı aradım. Abla sende kalmam konuşmamız lazım dememi ikiletmedi sağolsun. Sanki yıllar sonra deliler gibi orgazm olduğumu herkes biliyormuş gibi çevremden çekinerek Nalan Ablaların bahçeye girdim. Önce Hakan’dan ayrılma düşüncemi, annesinin lafını, Cengiz Abinin de olduğu sofrada anlattım. İkisi de onayladı. Cengiz abi kıskanılan öküz sayısı ikiye çıktı diye espri yaptı, Nalan abla kızdı. Ne var kızacak böyle dünyalar güzeli bir kız ile olan erkekler kıskanılır. Demiştim size Hakan karı gibi herifti diye. Hadi sen maç seyret diye gönderdi Nalan Abla. Sonra Turgut ile yaşadıklarımı kocası maç seyreder biz şarabın dibini bulurken anlattım. Kız dedi anan baban duysa keserler seni ama çok iyi yaptın. O kocan olacak sünepeyi ikimiz de hiç sevmemiştik, Cengiz Abin düğünde ne güzelleri ne öküzler yiyiyor demişti. Biraz daha anlatsana Turgut’u merak ettim şimdi. Biraz Turgut’un evinden çocuğundan, şarap şişesi bitip sarhoş olunca da sevişmemizden bahsettim artık aramızda sır kalmayan Nalan Abla'ya. Yaşadığım en iyi seksin gururu ve orgazmın kapladığı huzur ile. Biraz Hakandan intikam için kolay teslim etmişsin kendini gibi kız diye takıldı, belki biraz kuyruk da mı salladın? Güldüm olabilir, merdivenden çıkarken kalçalarımı biraz fazla sallamış olabilirim. Kız dedi siz sevişmişsiniz sevgili gibi, darılma sen de erkek görmediğinden bırakmışsın kendini yatakta. Erkek olsam evire çevire bağırta bağırta sikerdim seni, hala yatakta sızmış kalmış olurdun. Cengiz haklı valla sana onun gibi bir adam bulmalı, bir kere sabaha kadar sikilmeyi gör, sonra bak bakalım aklına başka bir şey geliyor mu? Benimki neredeyse her seferimde içimi kurutana kadar durmaz. İçini kurutmak ne diye soramadım, akşamında Ekrem'e sorduğumda almıştım cevabı. Nalan Abla yatmadan senin abinin bir arkadaşı vardı, aynı benimkinin tipinde biraz daha uzun, iri bir çocuktu, çok peşinde koşmuştu senin, onu bir yoklasana. Aman dedim Minicik mi hiç işim olmaz.

Yatağa girerken aklıma takıldı geçirdiğim beklenmedik gün. Evet iki kere orgazm olduğum, uzun süren güzel bir sevişme idi, hatta hayatımın en güzel sevişmesi. Ama kabul etmeliyim biraz da Hakan’dan kurtulmak içindi sevişmem. 27 yıllık mazbut hayattan sonra iki farklı erkek ile sevişmiştim.  İki sene önce söyleseler inanmayacağım ayıplayacağım bir durum. Öte yandan Nalan Abla haklı idi, Hakan ile kısa süren sevişmelerim de bile daha seks dolu daha vahşi idik. Turgut’a bir şans versem farklı olabilirdi belki ama ben bu şehri terk etmek, yeni bir arkadaş çevresi kurmak ve annelik yapmak için kendimi hazır hissetmiyordum, yani Turgut’u da silmeliydim. Yukarıdaki banyodan su sesi gelince Cengiz Abi’nin tipi gözümün önüne geldi neredeyse benden bir iki santim kısa, tıknaz, kalın enseli, kalın gövdeli, kısa dik saçlı, başpehlivan kılıklı bir adam ve güzel Nalan Abla sırılsıklam aşık adama ve büyük ihtimal şu an üst kattaki yatak odalarında takır takır sikiliyor. 

Ertesi sabah kahvaltıda Nalan Abla yoktu, biraz rahatsız dedi Cengiz abi uyuyacak öğlene doğru gelecekmiş. Korktuğu başına gelmiş demek ki Nalan ablamın içi kuruyana kadar sikilmiş diye içimden güldüm. Sana bir okul ayarlıyorum galiba dedi yolda ama biraz şehir dışı. Sorun değil diye atıldım. Nalan ile bu hafta biraz çalışın gerekirse araba ile biraz pratik yaparsın sana ikinci el bir araba da ayarlarız. Bizi ablan ile bir yemeğe götürürsün işe başladığın gün sözünü de aldı ağzımdan. İki hafta içinde ilk görüşmeyi yapmıştım bile, son görüşme olumlu olursa yaz tatili sonrası yeni okuluma başlayacaktım. Bir akşam üstü son görüşmeyi de geçersen seni işten atayım, bende biriken kıdemini alırsın arabaya peşinat olur dedi Cengiz Abi. Babam durduk yere niye iş değiştiriyorsun nereden çıktı araba işi diye söylenip dururken, biz Cengiz Abi ile her gün saatlerce beraber internetten araba avındaydık. Üstüne üstlük kıdemimi ihbarımı ödemişti. Turgut bir iki aramadan sonra fazla üstelemedi, Hakan ise dershane çıkışına geldi defalarca, onlarca mesaj telefon araması sonrası abime konuyu havale edince sesini kesti. Abime anlatmadım tabii ki olanları sadece flörtleştik bilgisini vermiştim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

sadece geliştirici öneriler. REKLAM, HAKARET, DÜŞÜK ZEKA GÖSTERGESİ mesajlar silinecektir